Sakarya’dan Dinar’a

YORUM | ALPER ENDER FIRAT

Art arda meydana gelen üç olay dikkatinizi çekmiştir muhakkak. Sakarya’da mevsimlik işçilere yapılan saldırı ve o saldırı esnasında gencecik bir kadına atılan yumruk; sonra Afyon Dinar’da inşaat işçisi Kürtlere silahlı saldırı ve bir işçinin öldürülmesi iki işçinin yaralanması. Ve ardından kim olduğu, ne olduğu belli olmayan ve viral hale getirilen bir genç kızın bu yapılanları dans ederek kutladığı bir sosyal medya videosu.

Seçilmiş belediye başkanlarının neredeyse tamamını görevden alıp hapse atan, yerine kendi kayyımlarını atayan AKP-Ergenekon iktidarında şimdi sıra politize olmayan sivil Kürtlerde. Bu sefer sivil Kürtler, jeneriklik çalışmalarla hedef tahtasına konmuş durumdalar.

Sakarya’da, Dinar’da meydana gelen olayları adi birer vaka olarak geçiştiremeyiz. Bu olaylar 15 Temmuz rejiminin Kürt politikalarını bir tık yukarıya taşıdığını, başka bir faza geçtiğini gösteriyor.

BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

Selahattin Demirtaş’ın uyduruk bir gerekçeyle tutuklanması, ardından seçilmiş belediye başkanları ve yine seçilmiş milletvekillerinin tutuklanması, Kürt’lerin derdini siyaseten anlatamaz hale getirilmesini amaçlıyordu. 

Son dönemlerde hükümetin Kürtleri aşağılayan, inkar eden ırkçı politikalarıyla duygusal bağlar büyük yara Kürtler, siyasilerin tutuklanmasıyla derdini dile getiremez olmuştu. Bu sefer apolitik Kürtler hedef tahtasına konmuştur. 

Hatırlayacaksınız Ergenekon-Erdoğan ittifakı, Kürt meselesi için kurulmuş barış masasına tekme vurulmasıyla gün yüzüne çıkmıştı. 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra Ergenekon’a tam teslim olan AKP Hükümeti, hapisten çıkardığı Ergenekon’un devreye girmesiyle ülkeyi öyle bir terörize etmişti ki, halk korkudan 1 Kasım seçimlerinde Saray’a istediği sonucu vermişti. 

Ülkenin terörize edilmesinde derin devletin kullanışlı aparatı PKK’nın yardım ve yataklığını, bu sayede Güneydoğu Kentlerinin yerle bir edildiğini de hiç unutmamak gerekir. 

Erdoğan-Ergenekon iktidarının diğer meselelerde olduğu gibi Kürt meselesinde de diktatoryal uygulamaları, yumruk, cebir, şiddet, aşağılama, yok sayma, inkar etme politikaları en çok Ergenekon’un ipini elinde tutan güç çevrelerinin işine yaradı ve yaramaya da devam ediyor.

Oysa bu çağda bu tür insanlık dışı muameleyle, otokratik dayatmalarla bir problemin çözülemediğini aksine her şeyi kangren hale getirdiğini anlamak için ortalama bir zekaya sahip olmak yeterliydi.

Ergenekon-Erdoğan ittifakının her platformda bağıra bağıra attıkları hamaset nutukları, Kürtlerin duygusal olarak tamamen koparılması oyununa perdedarlık etmekten başka bir işe yaramıyor. 

Daha önce de dile getirmeye çalışmıştım, eğer bir toplumun ya da topluluğun aidiyet duygusunu yok etmeyle ilgili toplumsal bir mühendislik çalışması yapılsaydı, bugün hükümetin vatan-millet edebiyatı altında yapılanlarının aynısı yapılırdı.

Görünen o ki bu çevreler politikalarını sanki başka bir faza taşıyorlar. Daha önce siyasi tavrını açıkça belli etmeyen, sivil, kıt kanaat da olsa geçimini sağlama çabasında, kimseye hiçbir zararı olmayan aksine fayda sağlayan insanlara yöneliyor şiddet. Bunlar topyekûn  Kürtlere, ikrah ettirme girişimlerinden başka bir şey gibi durmuyor.

15 Temmuz tiyatrosunu tezgahlayıp, Recep T. Erdoğan’ın önündeki bütün engelleri kaldıranların, her sıkıştığında ona hayat öpücüğü konduranların belli ki bir muradı var.

Ruhen bütün bağı kopartılmış bir kitleyi siyasi olarak da ayırmak için ülkede kargaşa yeterli olacak. Geriye sadece kargaşa çıkarmak kaldı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Eee BOP projesi devrede. Türkiye her konuda zayif ama farkli lanse ediliyor (Askeri, Ekonomik …). Firsat Kivamina geliyor. Bati ve Israil kukla devleti olacak Büyük Kürdistanin kurmaya basliyor. Böylece Ortadogu ve Islam dünyasi, Ingiliz sömürgesi Arap devletlerinden sonra (Kuveyt, BAE, Bahreyn, SudiArabistan …) birdaha hic kurtulamayacak sekilde gücsüz ve tam bagimli hale getiriliyor. Ama unutulmasin Allah in da hesabi var! Herseye ragmen ALEMI ISLAMIN SON KARAKOLU ANADOLUDUR!!!!!!

  2. Batinin derdi Demokrasi olsaydi önce tam hüküm ettigi 100 e yakin bütün Kolonilerini demokrasiye dönüstürürdü. Icerdeki ve disardaki Zindika Komitesi bu dengeyi hep koruyor, bagimli, ne batacak ne cikacak (Pazar olmasi lazim, o yüzden tam batmasina razi degil, kullanacak seni). Bati hayat hakki taniyorsa (Avrupada Hizmet vs. insanlara) bu kendi PR icindir. Sen, Ben O Türkiyede surda burda olmayan haklar Batida var desin diye ve isini görsün diyedir. ….

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin