15 Temmuz’dan sonra başlatılan cadı avında Sakarya’da onlarca şirkete el koyma ve kamu görevlilerinin ihraç sürecinde koordinatörlük yapan dönemin Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Sakarya Grup Başkan Yardımcısı Hüseyin Ekşi o günün şartlarında 2 milyar liralık mal varlığını gasp ettiklerini söyledi.
Sakarya’da yayın yapan TV 264 televizyon kanalında Zafer Tokuş’un Karşı Karşıya programına konuk olan MHP Sakarya Milletvekili aday adayı Hüseyin Ekşi, 2013 yılında gerçekleşen 17-24 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan hemen sonra AKP iktidarının özel bir ekip kurarak cemaatle irtibatı olan kurum ve iş adamlarını fişlediklerini itiraf etti.
14 Mayıs’ta gerçekleşecek olan 28. dönem milletvekilliği seçiminde dokunulmazlık zırhına kavuşmak isteyen Hüseyin Ekşi, eski AKP Milletvekili ve milli futbolcu Hakan Şükür başta olmak üzere iş adamları, müteahhitler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri olmak üzere çok sayıda kişinin mal varlıklarının gasp edilmesi sürecini anlattı.
Hüseyin Ekşi’nin konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
”DEVLETİMİZİN BİR ARAYA GETİRDİĞİ BİR EKİP VARDI”
”Biz bir ekiptik, ben bu işi tek başına yapmadım. Birçok konuda benim adım gündeme geldi ama Sakarya’da çok ciddi bir ekip vardı. Devletimiz tarafından bir araya getirilen bir ekip vardı. Sakarya Valiliği, Maliye Bakanlığı, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı, Emniyet Müdürlüğü ve diğer ihtiyaç duyulan kurumlar. Mesela Milli Eğitim’de bu sürece belli bir zaman sonra dahil oldu.
”BU EKİP 17-25 ARALIK’TAN SONRA KURULDU”
Süreci şöyle ayırabiliriz; biz vatandaşların gözünde 15 Temmuz’dan sonra ortaya çıkmış olduk ama aslında bu yapı 17-25 Aralık’tan hemen sonra kuruldu. Kurulan bu yapıda ben başka bir ilde görevliydim, daha sonra geçici görevle Sakarya’da geldim. Biz aile olarak birçok kurumda etkili ve yetkili yerlerde olduğumuz için. Ama biz her zaman bir ekip olarak hareket ettik. Devletimiz bu işe karar verdiğinde bir ekip oluşturdu. Bu ekip niye oluşturuldu; bendeki bilgi emniyette yok, emniyetteki bilgi başka kurumda yok. Beni bakanlığa çağırdıklarında dediler ki ‘Sakarya Valiliği’nin bünyesinde böyle bir ekip oluşturuluyor, bu ekibe seni de dahil ediyoruz. Sayın Valinin (Hüseyin Avni Çoş’un) talimatları doğrultusunda bu ekiple birlikte çalışacaksınız. Benim öncesinde Hüseyin Avni Çoş ile bir tanışıklığım yok, bizi bir araya getiren devlet.
”BANK ASYA’YA 5 LİRA YATIRANI İHRAÇ ETTİK”
Hedefinize alacağınız kesimi düzgün seçmeniz gerekiyor mesela SAGİAD’a üye olanları incelemeye aldık, MASAK yetkisi alarak. Bunu Sakarya’da yaptık güzel sonuçlar da aldık. O zamanın parasıyla Bank Asya’ya 5 TL yatıranı ihraç ettik. Burada kamu görevlileri örgütsel bir davranış sergilediği için attık. Mesela 25-30 tane kriter belirlendi, bu kişiler bu kriterlerin birine uyduğu için bir çoğuna uyduğu için attık. Gazeteye abone olmak, Digiturk aboneliğinden ayrılmak, çocuğunu okula göndermek örgütsel bir davranış olarak değerlendirdik. El koyduğumuz okullarda çocuklar mağdur olmasın diye okullar kapandıktan sonra okula el koyduk, çok hassas davrandık.
Hakan Şükür’ün Sakarya’daki yatırımlarının finansmanında bir sıkıntı vardı. Sakarya’da emanetçilik yapmaya en güzel örnek de İnelsan’dır.
”KARŞI TARAFA ‘TERCİHİNİZİ YAPIN’ DEDİK, ONLAR YAPTIKLARI TERCİHLERİN SONUCUNU YAŞADI”
Maliye Bakanlığı istediği için hazırlamıştık, ortalama 2 milyar TL idi 2016 yılında o günün şartlarında. Biz 15 Temmuz’dan önce de operasyonlar yaptık. Bugünkü değeriyle 10 milyar lira vardır el konulan mal varlığı. Biz karşı tarafa dedik ki tercihinizi yapın, onlar da yaptıkları tercihlerin sonucunu yaşadı. Demek ki biz burada yapmamız gerekeni yapmışız bunların da aşırı derecede canını yakmışız. Bundan da hiçbir zaman pişmanlık duymadım. Biz ülkücüler olarak Allah’tan başka kimseden korkmayız, vicdanım çok rahat.”
Vay eşşekoğlu eşşek..
Suçlarından nasıl gurur duya anlatıyor bunları. Sanki büyük bişey yapmış gibi.
İnşallah rejim değişikliği olur 14 mayıs ta, bu salağın dosyası hazır, işte bu videoda herşeyi itiraf ediyor.
“Biz karşı tarafa dedik ki tercihinizi yapın, onlar da yaptıkları tercihlerin sonucunu yaşadı.” Yani bu şu demek; Eğer tercihin iktidar tarafında ise abonelik v.b. hukuki faaliyetler, eğer tercihin iktidar tarafında değilse faaliyetler gayr-ı hukukî.
Tam onikiden bir haber. Yani o zamanlar AKP’ye karşı gözüken, haykır8p kükreyen sözde ülkücü mafyanın nasıl da aslında beraber yürüdüklerini gösteriyor.
Bu sözde ülkücü çetelerin ne kadarının İyi partiye entegre olduğunu da araştırmak lazım. Sonra diyelim ki seçimi muhalefet kazandı, siz güvenip onlara da birşeyler paylaşırsınız, onlar da size yardım edeceklerine kaldıkları yerden devam ederler.
Aslında, uzman görülen bir àdinin teki. Zavallı, suç işlediğini bilmeden itiraf ediyor. 2016 önce hizmet hareketi (ne kadar haksizlikla) terör örgütü tanımlanıyor, ama bu “uzman” çetesi çalışmaları 2013 ten itibaren hazırlamışlar, ve kişilerin faaliyetlerinden 2016 dan önce sorumlu tutuyor. Aklini eşeğine yedirmiş olmalı.