HABER-YORUM | HAKAN TANER
Üretim düşmüş (nisan ayı sanayi üretimi yüzde 35 azaldı).
İşsizlik artmış.
Gerçek rakam 8 milyon civarı.
Ülkede her dört gençten ikisi işsiz. Hepsi umutsuz. En az bir aydan bu yana iş arayıp bulamamış ve artık iş aramaktan vazgeçenler kayıtlardan düşürüldüğü hâlde bu böyle.
Genç işsizlik yüzde 35. Kalanı da öğrenci olarak gizli işsiz.
Sanayide kullanılan elektrik miktarı yüzde 25 azalmış.
İyi yetişmiş insan kaynağı ülkeyi terk etmiş, zaten atama ve görevlendirmelerde bu faktör dikkate alınmıyor.
Gerçekleri yazanlar düşman, gerçekler hasım olarak görülüyor.
Tarım ve hayvancılık SOS veriyor.
Böyle bir ortamı vergileri artırarak, ithalatı engellemek için fiyatları artırarak, gazetecileri ve muhalefeti hapse atıp, hapisteki gangsterleri serbest bırakarak işleri düzeltemezsiniz.
İstatistik bilimini inkâr ve iptal edip, yetkililerini görevden alıp yerine akrabalarınızı yerleştirerek ve daha olmadı gerçekleri dile getirenlere itibar suikastları yaptırarak ekonomiyi düzlüğe çıkaramazsınız.
Böyle bir sanal gerçeklik dünyası yoktur.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Merkez Bankası ne yaparsa yapsın kendini iktidara beğendiremedi.
Beğenilecek rakamları açıklayacak gelince pandemi sürecine rağmen bir anda işsiz sayısı 550 bin, işsizlik yüzde 0,5 puan birden düşüverdi.
Halbuki daha önce hesaplamıştık; ülkenin mevcut iş gücü potansiyelini koruyabilmesi için bile her yıl düzenli olarak yüzde 5 büyümesi gerekiyor.
Hem de gerçek bir büyüme, kâğıt üstünde değil. Bu rakam sıfır noktası, işsizliğe çare bulabilmek için ise düzenli olarak altı yedi civarı bir büyümeyi realize etmesi gerekiyor.
Dünyada istatistik bilimini ters yüz ederek büyüme ve mutluluk hikâyesi yazmış ne bir ülke ne şirket ne de kişi vardır.
Bu bilindiği halde yine de niye yapılır?
Bunun anlamı şudur: Artık iş kontrolden çıkmış ve kontrol bende değil, bende olsa da ben bende değilim demektir.
Bu safhadan bir adım sonrası da güreşçiyi, eski siyasetçiyi veya Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı bir bankaya yönetim kurulu üyesi olarak tayin ediliyor.
İşte bu nokta malumun izahı ve özetidir.
Gidene kadar arkadaşlarımız en iyi şekilde en iyi yerlerden istifade etsinler hem böylece muhtemel bir iç memnuniyetsizliğin de önüne geçmiş oluruz.
Böylece menfaat davası da yürümüş olur.
Fakat böyle bir cennet yoktur, bunun adı sahte cennettir ve bu cennette gerçeklerin yeri olmadığı için er ya da geç veda kaçınılmazdır.