Çoğumuzun neredeyse tüm hayatımız boyunca her gün veya en azından her birkaç günde bir duş aldığımızı düşünürsek, şimdiye kadar bu konuda profesyonel hale gelmiş olmalıyız! Ancak araştırmalar öyle demiyor. Çok sayıda efsane ve yanlış bilgi ortada dolaşıyor.
Mintel tarafından yapılan yakın tarihli bir araştırmada, insanların banyodaki sabununun mikroplar içinde olduğunu düşündüğü ortaya çıktı. Oysa ki, epidemiyoloji ve enfeksiyon bölümünde yapılan araştırmaya göre, sabun, bakterileri derinize aktarmaz. Daha çok endişelenmemiz gereken kullandığınız liftir. Bunlar çok gözenekli oldukları için ölü cilt hücreleri aralara sıkışır. Bu sebeple duşlar arasında keseleri çok ama çok iyi temizlemeyin veya sık sık değiştirin.
Sıcak su, cildinizin doğal yağlarını da atar. Bunun yerine ılık su tercih edin. Cildinizdeki doğal yağ, derinizi korur ve nemlendiricilerden çok daha sağlıklı tutar.
Uzun süre duşta kalmak hoşunuza gidebilir ancak bu pek iyi olmayabilir! Gelecek olan fatura açısından değil tabi. Isı, uzun duşlarda derinizdeki yağları boşaltır. Aynı şey, hamamlar için de geçerlidir. Duşlar, kısa ve ılıman sıcaklıkta olmalıdır.
Sıcak su gözenekleri açar söylentisini dillendirmeyen yoktur. Gerçek olan bu mu? Hayır. Gözenek boyutu genetiktir ve duşa girdiğinde veya dışarı çıktığınızda değişmez. Cildiniz soğuk suyla duş aldıktan sonra daha az kırmızılaşırsa, kan damarlarının büzüşmesi daha olasıdır.
Cildinizi havluyla ovmak yerine sürtünmeyi en aza indirecek şekilde teninizi kurulayın. Nemlendirici kullanmak için tamamen kurumayı beklemek gerektiği konusu da bir başka efsane. Bu, kuru cilt riski taşımaktadır. Duştan çıktığınızda nemlendirici kullanmak doğru olandır.
Her gün duş yapmalısınız saplantısından kurtulun. Bu cildinizi kurutur. Haftada üç gün makul bir süre. Aynı şekilde saçlarınızı her gün yıkamayın. Bırakın sağlığınız için doğal yağlar başınızda kalsın.