15 Temmuz sonrası ismi en çok gündeme gelen ve son dönemde milis güçleri silahlandırdığı iddialarının odağındaki Uluslararası Savunma Danışmanlık Şirketi’nin (SADAT) kurucusu Adnan Tanrıverdi, hakkındaki suçlamaları reddetti. Tanrıverdi ayrıca, gelip kendisine AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı silahla korumak istediğini söyleyenler için de “Sivil silahlı örgütlenme tehlikelidir, normal insan böyle düşünmez” diye konuştu.
Habertürk’e konuşan Tanrıverdi, milislerin eğitildiği kampların varlığı için “Tamamen iftira, hayal mahsulü” dedi. Tanrıverdi şöyle konuştu: “Bunların SADAT’la alakası yok. Hiçbir eğitim tesisimiz yok. Ümit Özdağ bunu 2017’nin temmuzunda da söyledi. 2012’de de bir gazete bu iddiaları ortaya attı. O gazete hakkında tekzip davası açtık ve kazandık. ABD’de yayınlanan ve ‘Kontrollü darbe’ iddiasını pekiştirmek, Cumhurbaşkanı’mızı yıpratmak için ortaya atılmış bir propaganda haberini gerçek olarak algıladılar. Devlete böyle ağır bir iddiada bulunmak, bir siyaset insanına yakışmaz. Tabii bunun sonucu yargıdan çıkacak.”
SADAT’ın kurucusu, Halk Özel Harekat (HÖH) gibi sivil yapılanmaların silahlandırılması ve askeri eğitim verilmesi gibi iddialar için de “HÖH’ü tanımıyorum. Askeri yapılanma içinde olup olmadığını da bilmiyorum. Ama her tür sivil silahlı örgütlenme tehlikelidir, gerekmez, uygun değildir. Bunlar kontrol edilemez. Devletin emniyet güçleri yeterlidir” cevabını verdi.
‘Cumhurbaşkanı’nı silahla koruyalım diyorlar’
Türkiye’deki güvenlik güçlerine güvenmediği için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı korumak adına bazı insanların kendisine gelip teklifte bulunduğunu anlatan Tanrıverdi, şunları söyledi: “Sivil silahlı organizasyonlar, prim verilecek veya tasvip edilecek bir hareket olarak kabul edilemez. Uçuk insanlar yok mu; elbette var. Bana gelip ‘Cumhurbaşkanı’nı silahlarla koruyalım’ diyorlar. Neden öyle bir şey istediklerini sorduğumda, devletin silahlı kuvvetlerine güvenilmeyebileceğini söylüyorlar. ‘Peki size nasıl güvenilecek?’ diye soruyorum. İncelediğiniz zaman, adamın psikolojik bir sorunu veya eksik bir tarafı var; normal bir insan böyle düşünmez!”
Tanrıverdi’ye, geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan’ın da bulunduğu Afrin operasyonu konulu Güvenlik Zirvesi’ne katılımı da soruldu. Tanrıverdi şöyle konuştu: “Ben, Güvenlik Zirvesi’ne Cumhurbaşkanımızın ‘Güvenlik Politikaları’ konusundaki başdanışmanı olarak katılıyorum. Afrin konulu zirveye de bu sıfatla katıldım. MİT Müsteşarlığı ile fiili bir bağlantımız yok.”
Tanrıverdi, 15 Temmuz’dan sonra SADAT’ın sivillere yönelik silahlandırma, eğitim birimleri oluşturma iddialarına yönelik ise, “15 Temmuz’da yaşanan tecrübeyle sivil toplumun daha organize olması konusunda bir düşünce var ama silahla değil. Sivil toplum kuruluşlarında, bu tür bir olay gerçekleştiği zaman, nasıl daha iyi organize olunabileceği konusunda tartışmalar olmuştur. 15 Temmuz 2016 gecesi, bir vatandaş olarak darbeye karşı münferit tepki koymanın dışında ve ne yapılması gerektiğini soran eş-dost-yakınlara, ‘Cumhurbaşkanımızın çağrısına uyun demenin’ dışında her hangi bir eylemimiz ve söylemimiz olmadı. SADAT’a üye olanlardan hiçbirisi o gece silahlı bir şekilde meydanlara çıkmadı.” iddiasında bulundu.