Devlet Bahçeli “Rusya askerlerimizi şehit ediyor; hesabı mutlaka sorulmalıdır” dedi. İyi de kim soracak, onu da söyleseydi keşke. 3 askerimizin El Bab’da şehit edilmesinin üzerinden 3 gün geçmesine rağmen Rusya’ya tek kelime edemeyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan mı? Kendisi, Bahçeli ile birlikte hazırlayıp milletin önüne koydukları başkanlık referandumunu geçirmekle meşgul. Meydanlara indi, bütün ‘hayır’cılara ‘haddini bildirdi’; ama Rusya’ya tepki gösterebilmiş değil. Onun yerine dün Bahçeli’ye cevap verdi. Peki ya hükümet mi hesap soracak? Sözcüsü Numan Kurtulmuş’un ağzından “Ruslar yanlışlıkla vurdu. İstem dışıydı. Bir koordinasyon yanlışlığı olmuş. Bütünüyle bir kazadır” sözlerinden başka bir açıklama getirememiş hükümet mi? TSK’nın yaptığı “Hayır yanlışlıkla olmadı. Ruslar bilerek vurdu” açıklamasının bile arkasında duramamış ‘MHP’nin koalisyon ortağı’ AKP mi? Kim soracak hesabı? Gemerek hakimliği sorsa olur mu Sayın Bahçeli? Hem Saray’ı temsil etmesi hem de kesin çözüm üretebilen bir makam olması nedeniyle Gemerek ideal bir adres olabilir belki.
Sanki MHP Genel Başkanı bilmezmiş gibi konuşuyor. Türkiye, Rusya’ya karşı en son 24 Kasım 2015’te savaş uçağının düşürülmesinin ardından normal egemen bir devlet gibi davrandı. Ta ki Reza Zarrab’ın ABD’de tutuklanması, Putin’in de domates çilek kasalarını geri döndürüp turist göndermemesine kadar… Arkasından Erdoğan’dan resmi özür geldi. Devamında, “Alexandr Dugin’in istihbaratıyla önlenen” 15 Temmuz darbe girişimi ve NATO’cu subayların TSK’dan sökülüp atılması… Büyükelçi Karlov’un El Nusracı bir Türk polisi tarafından öldürülmesi ile birlikte de Rusya karşısında tamamen diz çöküldü. Kremlin, Türkiye’ye Suriye’deki kırmızı çizgilerini kendi ayaklarıyla çiğnetmeye başladı. Astana Zirvesi’nde Suriye Kürtlerine özerklik sunan Anayasa hazırlandığı iddiası her ne kadar yalanlanmış olsa da bunun taslak olarak düşünülmüş olmasına bile tavır koyamadı Türkiye.
24 KASIM’DAKİ 3 ŞEHİDİN HESABI SORULDU MU Kİ?
Rus medyası son 1 aydır Türkiye’nin Suriye’deki varlığını sorguluyor. Fırat Kalkanı Operasyonu kastedilerek “Sizi kimse Suriye’ye davet etmedi. Kendiniz çıktınız geldiniz. Sonuçlarına da katlanacaksınız” diye özetlenebilecek yayınlar yapılıyor. 9 Şubat’ta 3 Türk askerinin şehit edilmesi de bunun bir uzantısı. Moskova hala bir özür bile dilemiş değil. Türkiye ise daha tam olarak olayın perde arkasını bile kamuoyuna açıklayamamış durumda. Nasıl hesap sorulsun mesela Sayın Bahçeli? Rusya-Suriye-Türkiye arasında üçlü bir komisyon kurulsa; Rus heyeti El Bab’a gelip olay yerini incelese örneğin, nasıl olur?
BARİ PERİNÇEK’E SÖYLESE DE PUTİN ARTIK VURMASA
CIA Başkanı’nın o gün Ankara’da olmasından hareketle yapılan yorumlara bakarsak, “Rusya ile ABD arasında tenis topu olmuş” ya da “şamar oğlanına dönmüş” bir Türkiye manzarası var karşımızda. Büyük devletler bizi sehpa olarak kullanıp üzerimizde bilek güreşi yaparken biz “Büyük devlet olmak için Evet” kampanyaları yapıyoruz. Hem de kimin desteğiyle? Devlet Bahçeli’nin. Erdoğan’ı tek adam yapacak, Saray’dan hiç bir şekilde hesap sorulamamasını sağlayacak anayasa değişikliğini hazırlayan Bahçeli, şimdi “Rusya’dan hesap sorulsun” diyor. Kendisi hesap vermeyen, başkalarından da hesap soramaz.
Peki yarın bir gün Erdoğan yanlış yaptığında ondan kim hesap soracak? Normal demokrasilerde bunun cevabı bellidir: Millet ve onun adına hareket eden muhalefet, yargı, medya… Sayenizde hangisi kaldı Sayın Bahçeli? Sizi muhalefetten mi sayacağız sözgelimi? Yargının tamamı “Gemerek hakimliği” oldu; medyanın tamamı “Akit”… Kim hesap soracak?
Bahçeli referandum öncesi ille de Türk milliyetçilerini teskin edecek bir hamle bekliyorsa bence AKP ile vakit kaybetmesin. Hazır Doğu Perinçek, “Ha ben, ha Erdoğan” demişken doğrudan Perinçek’i muhatap alsın. Rusya’nın Türkiye temsilciliği gibi çalıştığına göre Perinçek’e bir söylese de Putin artık Türk askerini vurmasa.
BAHÇELİ NİYE ISRARLA ERDOĞAN’IN YUMUŞAK KARNINI YUMRUKLUYOR?
Ha, bu arada Perinçek demişken… Bahçeli bilmiyor olabilir mi gerçekten? 1 haftada ikinci kez neden Erdoğan’ın yumuşak karnını yumrukluyor acaba? Önce “Perinçek’in safında olmaktansa Sayın Erdoğan’ın safında olmayı tercih ederiz” dedi. Beklendiği gibi Perinçek’ten “Erdoğan’ı tercih eden bizi tercih etmiş olur” cevabı geldi. Hiç şüphesiz bu Erdoğan’ın kalesine atılmış bir goldü. MHP Genel Başkanı şimdi de yapamayacağını bile bile “Rusya’dan hesap sor” diyor. Bu da ikinci gol. İkisi de Rusya kanadından geliştirdiği ataklarla… Dün “Ben zaten gerekli açıklamaları yaptım” diyerek yapmadığı açıklamalara atıf yapan Erdoğan, topu kaleden çıkarma derdindeydi. Ama top çizgiyi geçmişti.
AhmetDonmez@Tr724.com / @AhmettDonmez