Rusya’da Müslümanların, Türkiye’de Sosyalistlerin ayıbı

HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

Kuzey komşumuz Rusya’nın saldırganlığı karşısında dünyanın cevap aradığı iki soru var. Birinci soru, Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin nasıl bu kadar saldırganlaşacak ortamı buldu, diğeriyse Putin nerede ve nasıl durdurulabilecek? Yeni Rus Çarı Putin’in yaptıklarının ayıbını ise Rusya’da Müslümanlar, Türkiye’de Sosyalistler taşıyor.

Rusya’nın Ukrayna’yı yutma planı yeni değil. Kremlin’in duvarları gerisinde ne zaman şekillendirilmeye başladı bilinmiyor ama 2008’de Güney Osetya’yı Abhazya olarak Gürcistan’dan koparmasından sonra su yüzüne çıktığı kesin.

Tarihe adını “Büyük Rus lideri” olarak geçirmek isteyen Vladimir Putin, bu yolda net adımını 18 Mart 2014’te attı. Ukrayna’ya bağlı bir yarımada olan Kırım’ı ilhak eden Putin’e dünyadan onu durduracak bir tepki gelmedi.

Putin, 1954’te SSCB lideri Nikita Kruşçev’in, Kırım’ı Rusya’dan alıp Ukrayna’ya vermesinin “düzeltmesini” yapmaktan öte fikirleri vardı. Putin’e göre Ekim 1917 devrimi sonrasında kurulan Ukrayna Halk Cumhuriyeti’nin ortaya çıkışı hataydı.

Rus lidere göre bunun da düzeltilmesi gerekiyordu. 13. yüzyılda Kiev Knezliği’nin dağılmasından sonra kurulabilecek tek devlet Rusya olmalıydı.

Putin, geniş çaplı saldırı başlattığı gece ülke halkına hitap ederken, NATO’nun kendilerinde kuşatılmışlık hissi oluşturduğunu ve bunu kırmak için bu adımı attığını öne sürse de “Aslında Ukrayna diye bir devlet yoktur” babında söylediği sözler kafasının ardında yatanları daha iyi özetler gibiydi.

1994’te Ukrayna’nın NATO ile ortaklık kurma yolundaki adımlar atmış olması Rus lider için sadece bir bahaneydi.

PUTİN’İ BU NOKTAYA GETİREN BATI’NIN GEREKLİ TEPKİYİ VERMEMESİ OLDU

Putin’in 24 Şubat’ta, 603 bin kilometrekare toprağıyla Avrupa’nın büyük ülkesi olan Ukrayna’ya üç yönden saldırıya geçmesine en büyük cesareti, Batılı ülkeler verdi. Gürcistan ve Kırım hamleleri, Putin için birer test niteliğinde oldu.

Şimdi Batı, Putin’in nasıl durdurulabileceğini konuşuyor. Batı, dün Gürcistan ve Kırım hamlelerinde kadük kalan birkaç adımdan öteye bir önleme başvurmadı.

Moskova’nın Ukrayna’nın Donbas bölgesine yönelik adımları netleşmeye başladığında ABD Başkanı Biden’ın sözleri, Putin’in eli rahatlamış oldu. Biden’ın ABD’nin Rusya’ya karşı bir askeri harekata girişmeyeceğini açıkladıktan sonra Yeni Çarı kim tutabilir.

Bugün Batılı ülkelerin Rusya’yı durdurmak için ilk açıkladıkları önlemlere bakın.

-Rusya Eurovision şarkı yarışmasından çıkarıldı,
-Formula 1 kapsamında Eylül ayında yapılacak Rusya Grand Prix’i iptal edildi,
-Şampiyonlar Ligi finali ellerinden alındı,
-Audi, Jaguar, Land Rover, BMW, Mercedes, Citroen, General Motors bu ülkeye otomoil satışını yasakladı,
-Rusya’nın OECD katılım süreci iptal edildi.

Oysa Rusya’yı durdurmak için askeri alanda bir güce başvurulmayacaksa (askeri önlemin de yanlış olduğunu not etmek gerek) en az o kadar etkili bir silah daha var: Ekonomi.

Dünyada ekonomik yaptırımlarla dize getirilmeyecek ülke yok. Hele Rusya gibi ekonomisi güçlü olmayan ülkeler için bu daha da geçerli. Kaldı ki Batılı ülkeler, SSCB’ye karşı 1990’ların başında biten Soğuk Savaş’ı silahla değil ekonomiyle kazandılar.

ABD Başkanı Joe Biden, dün Avrupalı ülke liderleriyle yaptığı görüşmeden sonra Rüsya’nın saldırganlığını durdurmak için alınacak önlemlerin konuşulduğunu belirtti. Rusya’nın gelişmiş ülkeleri bağımlı hale getirdiği iki temel aracı var. Bunlar doğalgaz ve petrol.

Bu ikisinde Rusya’ya en bağlı ülke Almanya. Bundan dolayı Almanya, Rusya’nın uluslararası döviz ödeme sistemi olan SWIFT’ten çıkarılmasına karşı durdu. Almanya Başbakanı Scholz, buna “şu aşamada” gerek görülmediğini belirterek bir açık kapı bıraktı.

(SWİFT NEDİR? Society for Worldwide Interbank Financial Telecommunication kelimelerinin baş harflerinin kısaltması. Yurt içi ve yurt dışı bankalar arasında döviz transferi yapmasına imkan tanıyan altyapının adı. Swift kodu, bir bankanın dövizin gönderilmek istendiği bankaya ulaşmasını sağlayan tanımlamaları oluşturan şifreli bilgilere deniyor. Bu kodlar sayesinde para, bir bankadan diğerine, doğru bir şekilde ulaştırılmış oluyor.

200 dolayındaki ülkede bu sistemin 11 binden fazla üyesi bulunuyor. Swift yaptırımı en son 2012’de İran’a karşı uygulandı. Putin’in hamlesine karşı uygulanması halinde Rusya, dünya ticaret sisteminden soyutlanmış olacak. Sattığı doğalgaz ve petrolün paralarını alamayacak. Aynı şekilde almak istediği ürünlerin bedelini de ödeyemeyecek.

Rusya, ticaret yaptığı her ülkede bir Reza Zarrab bulmak zorunda kalacak.)

Ancak Biden, hayata geçirilmesine karar verilen önlemlerin Rusya’ya tahmin edilenden öte hasar vereceği görüşünde. Basın toplantısında bu kararın neden almadıklarına dönük peş peşe gelen sorulara ise Biden ısrarla “SWIFT’ten daha sert önlemler aldık. Bunu göreceksiniz” şeklinde yanıt verdi.

RUSYA’YI VURAN ASIL SİLAH İÇERİDE

Putin’in Rusya’yı demir yumrukla yönettiği yıllardır bilinen bir gerçek. Seçimlere girmek isteyen muhaliflerinin nasıl bertaraf edildiğini, dünya siyasetini bir parça takip edenler yakından biliyor.

Ukrayna işgali sonrasında, Putin’in en çekindiği başına gelmek üzere. “Savaşa hayır” diyenler, ülkenin hemen her tarafında meydanlara döküldü. Kızıl Meydan’a 700-800 metre mesafedeki Puşkin Meydanında toplanan on binler, rejime meydan okumanın neler olabileceğini bilmelerine rağmen seslerini yükseltti.

Tutuklanacaklarını bile bile “Savaşa hayır” diyen Rus göstericiler sürüklenerek götürüldü. Türkiye’deyse böyle bir girişime kolay rastlamak mümkün görünmüyor. Kendi ülkesinde kentlerine bombalar yağdırılırken sesini çıkarabilen insan sayısının ne kadar az olduğunu hatırlayın.

Putin’i protestolar arasında en unutulmazı sanırım Rus tenisçi Andrey Rublyov’un yaptığı olacak. Tenisçi Rublyov, Dubai’de kazandığı maç sonrasında kendisini çeken kameraya gitti ve objektifinin camına “No War Please” yazdı.

Rusya’dan bağımsızlığını kazanan ülkelerde de benzeri protestolar var. Gürcistan’ın başkenti Tiflis’teki protestolar bunlardan biriydi. Belki de en görkemlisiydi.

Bir başka protesto ise Letonya’daki Rusya Büyükelçiliği önünde yapıldı. Meydanda toplanan binlerce kişi orkestra eşliğinde “Ukrayna henüz ölmedi, ne yüceliği, ne de iradesi”  diye başlayan Ukrayna Milli Marşı’nı seslendirdiler.

Rusya’da diktatöre karşı ülke içinde ve bölgede bu mücadele verilirken, Kafkasya’daki Müslüman Ramazan Kadirov’un ülkesi Çeçenistan’dan on binlerce silahlı savaşçı, Ukrayna’daki işgale destek için yola çıktı.

Sovyetler Birliği döneminde KGB’nin rejime başkaldıran ülkelere insan yiyen köpekler gönderdiği söylenirdi. Bunun ne kadar gerçek olduğunu bilmiyorum. Şu bir gerçek ki Kadirov birlikleri, bu görevi yapmaya hayli hevesli görünüyorlar.

Rusya’da Müslümanlar, Türkiye’de ise kendini sosyalist sananlar Putin diktatörünün yanında saf tutuyor.

ZELİNSKY BİR LİDER OLARAK DOĞUYOR

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, yüzde 73 oy oranıyla seçildiği ülkesinde var olma mücadelesi veriyor. 44 yaşındaki Zelenski, seçildiğinde pek çok kesim tarafından “komedyen” diyerek küçük görülmeye çalışıldı.

Ülkesini NATO’ya sokacağı vaadiyle seçim kazanan Zelenski’nin ve ülkesinin başına şimdi bunlar getiridi. Ukrayna, 1942’de Nazi işgalinde yaşadığı günleri bu kez Putin’in ihtirasları yüzünden yaşıyor.

Zelenski ise yönetimiyle birlikte ülkesinin başında direniş savaşı organize etmeye çalışıyor. Mücadele ekibini tek tek sayıyor.

Ukrayna Cumhurbaşkanı halka seslendi:

“Partimizin lideri burada. Cumhurbaşkanlığı ofisinin başkanı burada. Başbakan burada. Savunma bakanı burada. Cumhurbaşkanı danışmanı burada. Cumhurbaşkanı burada. Kiyevdeyiz. Hepimiz buradayız. Devletimizi ve bağımsızlığımızı koruyoruz.”

Zelenski, savaşın üçüncü gününde bu sabah tekrar toplumunun karşısına çıktı. “Ben buradayım ve silahımı bırakmayacağım” dedi.

Dür gece yapılan Rus saldırılarının nelere yol açtığını ise bölgeden gelen fotoğraflar ortaya koydu. Rus askerlerinin sivil hedefleri vurduğu anlaşıldı.

Türkiye’de Türkçe olarak “Rusya devletine bağlı medya” notuyla yayın yapan Sputnik Türkiye’nin, Moskova’nın sesi olmasında şaşılacak bir şey yok. Rusya adına “beşinci kol” faaliyeti türünden yayınlar yapıyor.

Sputnik Türkiye’yi ayıplamam. “Rusya devletine bağlı” uyarısıyla yayınlarını sürdürüyor. Lakin Türkiye’de Kremlin’dekilerden daha Rusya yanlısı kesimler var.

Rusya’daki diktatörlüğü “Sosyalizm” sananlar, Putin’in yaptıklarına bahane üretmeye çalışıyorlar. Bir asır önce bu ülkede İngiliz Muhipleri Cemiyetinin faaliyetleri kayıtlarda mevcut. Bugünse medyada yazılıp çizilenleri gördükçe insanın ne çok “Rus Muhipleri Cemiyeti” üyesi varmış diyesi geliyor.

Grup Yorum’un savaşın başladığı günün ardından Moskova’da verdiği konserle ilgili paylaşımları utanç vericiydi.

Medyada yapılan Rusya ve Putin övgüsüne ilişkin yazılıp çizilen, ekranlarda söylenenleri paylaşmak istemiyorum.

Geçmişte neredeyse 500 yıl boyunca Ruslardan dayak yemiş olan bir toplumda bu kadar Rus sevicinin olmasını anlayabilmek mümkün değil sanırım.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin