Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü Türkiye’deki basın özgürlüğünün durumunu sayılarla anlatan bir açıklama yayınladı. Örgüt, Türkiye’de medyanın yüzde 90’ının hükümete yakın iş insanlarının kontrolünde olduğunu belirtti.
RSF Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu’nun gelecek haftaki duruşması öncesinde Türkiye’deki basının durumuna dikkat çeken örgüt Türkiye’de medyanın yüzde 90’ının hükümete yakın iş insanlarının kontrolünde olduğunu ifade etti.
Açıklamada 2020 yılında 1358 online haber ya da linkin “mahkeme kararı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan, damadı Berat Albayrak ya da hükümete yakın iş insanları, siyasetçiler” tarafından silindiği belirtildi.
Son dört buçuk yılda Türkiye’de 3 bin 436 gazetecinin işinden olduğu bilgisi verilirken sadece geçen yıl bu sayının 215 olduğu ifade edildi.
Basın İlan Kurumu’ndan muhalif çizgideki gazetelere 2020 yılında 276 gün boyunca ilan verilmediği ve böylece bu gazetelerin önemli bir gelir kaynağından oldukları belirtildi.
48 gazeteci gözaltına alındı
DW’nin aktardığı haberdeki açıklamaya göre 2020 yılında 48 gazeteci en az bir gününü gözaltında geçirdi. Gazetecilerin Suriyeli sığınmacılar, hükümetin Kovid-19 pandemisine karşı aldığı tedbirler ya da Kürt sorunuyla ilgili haber yaptıkları için gözaltına alındıkları belirtildi.
Sınır Tanımayan Gazeteciler, Cumhuriyet gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar hakkında 23 Aralık 2020 tarihinde 27,5 yıl hapis cezası verildiğine dikkat çekti. Cezaevinde bulunan en yaşlı gazetecinin 71 yaş ile Ahmet Altan olduğu ifade edildi.
Erdoğan’ın 2016 yılında cumhurbaşkanlığı görevine gelmesinden bu yana Türkiye’de 63 gazetecinin Cumhurbaşkanına Hakaret suçlamasıyla yargılandığı belirtildi. Gazetecilerin sıklıkla “terörle mücadele” yasasıyla yargılandığı, ekonomi alanında faaliyet gösteren basın mensuplarının da bankacılık ve para piyasalarıyla ilgili yasalar nedeniyle kovuşturmaya uğradığı kaydedildi.
Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Cumhuriyet gazetesi eski yönetici ve yazarlarıyla ilgili 10 Kasım 2020 tarihli kararında Türkiye’yi tazminata mahkum ettiğine de dikkat çekti. Mahkemenin Türkiye’yi 128 bin euro tazminata mahkum ettiği belirtilirken son dört buçuk yılda Ankara’nın gazetecilere ödemekle yükümlü olduğu tazminat miktarının 234 bin 760 euro olduğu kaydedildi.
Türkiye 2016 yılından buna yana en az 139 gazetecinin saldırıya uğradığı bu sayının sadece geçen yıl 18 olarak kayıtlara geçtiği ifade edildi.
2016 yılındaki darbe girişiminden beri Türkiye’de 160 medya kuruluşunun kapandığı belirtildi. Türkiye’nin Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün basın özgürlüğü listesinde 180 ülke arasında 154’üncü sırada olduğu hatırlatıldı.