Roma ve Gladyatör-2 üzerine | Okuma Zamanı

Ekrem Dumanlı’nın sunduğu “Okuma Zamanı” programında odak noktası, Ridley Scott’ın yönetmenliğinde çekilen ve büyük merakla beklenen “Gladiator 2” filmi oldu. Dumanlı, hem filmin etkileyici unsurlarını ele aldı hem de Roma’nın tarihsel ve kültürel önemine derinlemesine bir yolculuk gerçekleştirdi.

Gladyatör 2’nin Getirdikleri ve Eksikleri

Ekrem Dumanlı, Gladyatör 2’nin, selefi olan ilk Gladyatör filmiyle karşılaştırıldığında, büyük bütçesi ve teknolojik yenilikleriyle öne çıktığını, ancak ilk filmin duygusal ve anlatımsal derinliğini yakalamakta zorlandığını belirtti. Russell Crowe’un ikonik Maximus rolüne vurgu yaparak, ilk filmin unutulmaz bir Oscar başarısı yakaladığını hatırlattı. Ayrıca, 86 yaşındaki Ridley Scott’ın yönetmenlik enerjisi ve azmine dikkat çekti: “86 yaşındaki bir adamın hala sahnede çalışıp yeni hikayeler üretiyor olması takdire şayan.”

Dumanlı, Denzel Washington’un “kötü adam” rolündeki performansını da överek, izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunduğunu ifade etti.

Roma’nın Büyüsü: Neden Her Yol Roma’ya Çıkar?

Programın bir diğer önemli bölümü, Gladyatör 2’nin temel aldığı Roma medeniyetinin derinlemesine bir analizi oldu. Ekrem Dumanlı, Roma’nın sadece bir şehir veya tarihsel bir imparatorluk olmanın ötesinde, modern hukuk, siyaset, askeri düzen ve kültürel yapı üzerindeki etkisine dikkat çekti:

  • Hukuk ve Demokrasi: Roma’nın cumhuriyet döneminde şekillenen senato sistemi, halkın temsil gücü ve seçim mekanizmalarının, bugünkü demokrasilere ilham kaynağı olduğuna değinildi.
  • Askeri Güç ve Politik İhtiras: Roma İmparatorluğu’nun disiplinli ordusu, geniş topraklara yayılmasını sağladı. Ancak bu genişleme, aynı zamanda entrikalar, darbeler ve güç mücadelelerini de beraberinde getirdi.
  • Kültürel Miras: Arena kültürü, gladyatör savaşları, edebiyat ve hitabetin Roma’da nasıl değer gördüğü, programın odak noktalarından biri oldu.

Dumanlı, Roma’nın modern dünyaya yansıyan sembollerine işaret ederek şunları söyledi: “Bugün Roma’yı izlerken, tarihin çağdaş hayatımıza ne kadar paralel olduğunu görüyoruz.”

Tarihi Romanlar ve Gerçeklik Algısı

Ekrem Dumanlı, tarihsel olayların edebiyat ve sinema aracılığıyla nasıl kurgulandığını tartıştı. Shakespeare’in Hamlet ve Macbeth gibi eserlerinden örnekler vererek, tarihi karakterlerin sanatsal bir yorumla nasıl yeniden yaratıldığını anlattı. Benzer şekilde, Nihal Atsız’ın Bozkurtlar romanındaki Kürşat karakterinin edebi bir sembol haline geldiğini, ancak tarihsel gerçeklikle birebir örtüşmediğini belirtti.

Dumanlı, Robert Harris’in Cicero üzerine yazdığı üçlemeden de övgüyle bahsetti. Özellikle Cicero’nun genç bir avukattan siyasi bir figüre dönüşümünü anlatan bu eserlerin, tarih ve modern politika arasında önemli bağlantılar kurduğunu ifade etti.

Sonuç: Geçmişin İzinde, Geleceğin Yolunda

Dumanlı, tarihsel filmler ve romanların, sadece geçmişi değil, bugünü anlamamıza da ışık tuttuğunu belirtti. Gladyatör 2’nin etkileyici bir film olduğunu, ancak orijinal Gladyatör’ün oluşturduğu kültürel etkiyi aşmakta zorlandığını ifade ederek programı noktaladı:

“Tarih, sadece geçmişte olanları değil, bugünkü hayatımızı anlamamıza yardım eden bir aynadır. Roma ve Gladyatör 2, bu aynanın parlayan yüzlerinden sadece biri.”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin