HABER İNCELEME | YUSUF DERELİ
Türkiye’de enflasyon resmi rakamlara göre bile yüzde 70’lere bir anda dayanmadı. Et ve süt fiyatları bir kaç hafta içerisinde üçe katlanmadığı gibi, ayçiçek yağının fiyatı da aynı şekilde 3-5 ayda yüzde 500 artmadı. İki yıl önce 2,5 lira olan ve bugün 12 liradan satılan unun kilosu bir kaç ay sonra 16-18 lirayı bulabilir. En ‘değersiz’ günlerini yaşayan TL’nin alım gücü yıllardır düzenli olarak eriyor. Halk açlığa ve yoksulluğa mahkum edildi. Enflasyon ve işsizlik artık ‘kronik’ bir sorun…
Bütün bunların tek bir sebebi var; kötü yönetim!
Rejim eğitimden sağlığa, ekonomiden dış siyasete, tarımdan sanayiye hemen her alanda ‘günü’ kurtarmanın derdinde. İktidarın bu stratejisi, devasa boyutlara ulaşan sorunların daha da büyümesine ve kalıcı hale gelmesine neden oluyor. Rejim, sorunlarla yüzleşmek ve ‘acı reçete’ uygulamak yerine sahip olduğu medya gücüyle kamuoyu algısını yönetmeyi tercih ediyor.
Politika faizi inince enflasyonda düşecekti. Öyle diyordu Erdoğan. Tam tersi oldu. Politika faizi indirildi, dolar kuru patladı ve bunun sonucu olarak enflasyon tırmandı. Ancak kimse ‘şapkasını önüne koyup’ sorumluluk almıyor. “Acaba bir yerde yanlış yapmış olabilir miyiz?” diyen bir tek iktidar temsilcisi yok!
BU TABLONUN SORUMLUSU ERDOĞAN
Enflasyon küreselmiş!
Doğru, enflasyon küresel bir sorun. Ancak, ‘Euro bölgesi ve ABD’de yüzde 7,5 olan enflasyon oranı Türkiye’de neden yüzde 65’lerde’ sorusuna cevap veren yok! En fazla ‘kur arttığı için enflasyon yükseldi’ diyor iktidar temsilcileri…. Daha fazlasını söyleyemiyorlar. Peki kur neden arttı?
Biz bir kez daha söyleyelim; Erdoğan’ın faiz inadı kurun patlamasına neden oldu. Bunun sonucunda emtia fiyatları arttı ve enflasyon patladı.
‘ŞEKER FİYATLARI İYİ’ DEDİĞİ GÜN ZAM GELDİ!
Her şeyin başlangıcı ‘faiz sebep enflasyon sonuç’ teziydi ancak o kadar geriye gitmeye de gerek yok aslında…
Sadece son 1 haftada yaşanan olaylar bile iktidarın ‘yönetme’ becerisini tamamen kaybettiğini göstermeye yetiyor.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan dönüşünde gazetecilere yaptığı açıklamada, “Fiyatlar şekerde fena değil, yani şekerde öyle pahalı bir fiyat uygulaması yok.” diyor. Söz konusu soru cevap metni 31 Mart saat 14.00’a kadar ambargolu olarak gazetelere servis ediliyor. Ancak aynı gün Türkşeker, şeker fiyatlarına yüzde 31 zam yapıyor. Bunun üzerine Erdoğan’ın yukarıdaki sözleri metinden çıkarılıyor; yani Erdoğan kendi sözlerini sansürlüyor!
ASGARİ ÜCRET ARTACAK-ARTMAYACAK
İktidarın küçük ortağı MHP’nin milletvekillerinden Saffet Sancaklı, 28 Mart’ta yaptığı açıklamada, Erdoğan’la görüştüklerini, Temmuz ayı ile birlikte asgari ücretten tutun da emeklilerimize kadar birçok çalışan ve emeklilerimizin maaşlarına zam yapılacağını’ söyledi. AKP Grup Başkanvekili Emin Akbaşoğlu da benzer açıklamalarda bulundu.
Ancak Erdoğan 31 Mart’ta yaptığı açıklamada asgari ücret zammının zamanı olarak ‘aralık’ ayını gösterdi. Ara zamma kapıları kapattı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin de gündemlerinde asgari ücrette ara zam olmadığını anlattı.
Buradan iki sonuç çıkıyor; ya Saffet Sancaklı ve onu teyit eden Emin Akbaşoğlu yalan söylüyor ya da Erdoğan asgari ücretle ilgili ara zam kararından vazgeçti!
DOĞALGAZ ZAMMI FATURALARA YANSMAYACAKTI!
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 30 Mart’ta doğalgaz fiyatlarındaki artışın faturalara yansımayacağını söyledi. 31 Mart’ta doğalgaz fiyatlarına zam yapıldı. Konutlarda kullanılan doğalgazın birim fiyatında yüzde 35, elektrik üretimi için kullanılan doğalgazın birim fiyatında yüzde 44,30, elektrik üretimi dışında kullanılan doğalgazın birim fiyatında ise yüzde 50 artış oldu.
KIRMIZI ETTE ‘SAYIM’ TALİMATI
Plansızlık en fazla tarım ve hayvancılık sektöründe hissediliyor. Besi hayvanı sayısı azaldı, kırmızı et fiyatları katlandı. Et ve Süt Kurumu, geçtiğimiz hafta kırmızı et fiyatlarına yüzde 48 zam yaptı. Kıymanın kilosu kasap ve marketlerde 120 lirayı, kuşbaşı etin kilosu ise 140 lirayı aştı.
İş işten geçtikten sonra Tarım ve Orman Bakanlığı, illere ‘acele’ koduyla yazı gönderdiği ortaya çıktı. Bakanlık mevcut doluluk oranlarının ve büyükbaş erkek hayvan sayısının iki gün içinde bildirilmesini istedi. İki gün içinde o kadar sayım nasıl yapılacak?
GÖREV ZARARI 30 KAT ARTTI!
Hazine ve Maliye Bakanlığı 2021 yılı kamu sermayeli kuruluş ve işletmelerin ismi ‘görevlendirme gideri’ olarak değiştirilen ‘görev zararını’ açıkladı. 2020’den toplam 2 milyar TL olan görev zararının miktarı ise 60,6 milyar lira oldu.
Faturaları baskılamak için yapılan sübvansiyon bütçe kaynaklarından karşılanıyor. BOTAŞ’ın 2021 görev zararı 55 milyar TL’ye ulaştı. Sübvansiyonla halka verildiği iddia edilen destek bütçe kaynaklarından karşılanıyor; yani yine halkın cebinden çıkıyor…
Görüldüğü gibi Türkiye yönetilmiyor, kelimenin tam anlamıyla savruluyor. Nisan ya da mayıs aylarında resmi rakamlara göre bile enflasyonun yüzde 75’i aşma ihtimali çok yüksek. ENAG’a göre ise muhtemelen yüzde 140’lar görülecek.
Hiperenflasyon (yıllık yüzde 200) ihtimali artık o kadar da uzak değil!