Moody’s’in Türkiye’nin çöp seviyesindeki kredi notunu daha da indirebileceğini ilan etmesi ve Alman Commerzbank’ın ‘Türkiye’de ekonominin çöktüğü’ne dâir raporu hafta sonunda dikkatten kaçmış olabilir. Her iki açıklama ekonominin kısa vadede toparlanmayacağını teyit etti. Sürpriz gelişme, ‘Referandum sonrasında siyasî belirsizlikten mütevellit ilave maliyetlere hazır olun mesajı’ şeklinde de okunabilir.
Bu raporlardan bir gün evvel Merkez Bankası Saray’a rağmen faizi öyle ya da böyle yüzde 11,75’e çıkarmak mecburiyetinde kaldı. Kredi maliyetleri katlanırken tüketime bağlı ekonominin toparlanması ne derece mümkün! Türkiye’ye sermaye girişini artırmada yüksek faiz de başarılı olamayabilir.
Krizin daha da derinleştiği bir devirde ekonomiden mesul bir iki isimden biri olan Mehmet Şimşek’in gündemi ise bambaşka. Referandumda ‘evet’ tercihinin galip gelmesi için müjde üstüne müjde açıklıyor. Son icraatı Trafik Sigortası primlerinde ‘tavan fiyat’ şartı getirmek oldu. Taşıt sahiplerini senelerdir mağdur ettiler. Her ne hikmetse 16 Nisan’a sayılı günler kala fahiş fiyatları indirmek akıllarına geldi.
Şimşek’in “Sigorta şirketleri hakkında çok şikâyet alıyoruz.” sözleri hakikati aksettirmiyor. Zira şikâyetler sanki bugünlerde artmış intibaı veriyor ki bu doğru değil. Faturayı şirketlere kesilecek. Hükumet istediği anda istediği düzenlemeyi TBMM’den geçirdiğine göre bugüne kadar niye bu adımlar atılmadı.
TAVAN FİYATI 2007’DE AKP KALDIRDI
Daha evvel Hazine Müsteşarlığı her sene için bir tavan fiyat tespit ediyor ve sigorta şirketleri buna riayet ediyordu. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 2007’den itibaren mevzuatı değiştirdi. Güya rekabet olacak ve sigorta ucuzlayacaktı. Bilakis Trafik Sigortası kasko ile yarışır hale geldi. İstanbul’da üç yaşında hasarsız bir otomobilin sigorta primi bin TL’yi aştı. Taksi ve minibüslerde ise fiyat 4-5 bin lirayı buldu.
Hükümet referandum arifesinde bu adımı atarken 22 milyona yakın taşıt sahibine göz kırpmış oldu. Otomobillerin sigorta pimleri yüzde 30’a yakın inmiş olacak. Taahhütleri böyle. Verilen indirim sözü muhtemelen referandumu müteakip tahakkuk ettirilecek. Evvelki senelerin kayıplarının telafisi içinse herhangi bir adım atılmayacak. İndirim trafiğe yeni çıkacak otomobillerde yüzde 40’a yaklaşacak. Mamafih poliçe başına ödenen tutar 2007 öncesi ile mukayese edilmeyecek kadar yüksek seyretmeye devam edecek.
Maalesef Türkiye’de yüzer gezer yüzde 20’lik bir seçmen kitlesi var ki bu kitlenin içinde bazen ekmek arası tavuk dönere bile tav olabilenlerin sayısı hiç de az değil. Anketler yüzer gezer seçmene oynanması halinde ‘evet’in öne geçebileceğini gösteriyor. Kömür, erzak, kıyafet yardımları son sürat dağıtılırken kriz unutturacak küçük müjdeli haberlerin sayısı artırılıyor. Emekliye maaş promosyonu, büyükannelere torun parası ve indirimli trafik sigortası derken referanduma bir nevi sigorta yapıyorlar.
Seçmen sandığa en yakın tarihte yaşadığını dikkate alır. Bunun içindir ki 20 Mart-16 Nisan arasında hiç kimsenin hayal edemediği nice ‘müjdeli’ haberler verecek.
BAKINIZ, ÜSTÜ ÇİZİLEN SÖZLER!
Sandıktan ‘hayır’ çıkması halinde sözlerin ne kadar tutulacağını kestirebilmek için Siyaset Ansiklopedisi’nde Üstü Çizilen Sözler başlığına bakılabilir. Şoförleri mağdur edenin de indirimi ‘müjde’ diye takdim edenin de aynı iktidar olmasına gelince… O da AKP’nin meslek sırrıdır. Ayrıntısını kurcalamak zihnî ve kalbî melekeleri geçişken hale gelmeyenlerde mide bulantısı, görme bozuklukları ve sindirim rahatsızlıkları görülebilir.
Referandumu sigortalattıran bir iktidar, kasko yaptırmayı düşünmemiş olamaz. Kasko poliçesinde nelerin olduğuna dâir ipuçları Avrupa Birliği’ni hedef alan tahkir edici beyanlarda saklı. Kaybettiklerinde yorganı ateşe verecekler.
TEK TARAFLI POLİÇEDEN NE BEKLİYORSUNUZ
Trafik Sigortası karşı tarafın zararını karşılar. Kasko ise bizzat arabayı kullananın maddi-manevi zararlarını tazmin eder. ‘Evet’te sigorta, ‘hayır’da kasko devreye girecek. İktidar ‘evet’in ikramiyesi olarak referandum sonrası zam yaparak kasayı doldurmaya çalışacak. Buna herkes aşina. Birkaç gün yadırganır akabinde herkes kabullenir yeni tarifeyi.
‘Hayır’da ise hem zam yapacaklar hem de beklettiği kamu alacakları için tebligat gönderecekler. Esrarengiz tebligatlardan bahsediliyor ki dilerim ona fırsatları kalmaz. Kaskonun da sigortanın da müşterek tarafları var. Her ikisinde borçlu hanesinde büyük harflerle VATANDAŞ yazıyor. Alacaklı hanesinde ise İKTİDAR ibaresi var.
Referandumun kasko tutarını yine referandum tayin edecek. Hepsi teferruat. Tek taraflı tanzim edilmiş poliçede vatandaşın menfaati namına ne olabilir ki!