Real Madrid, amatörlüğün bedelini ağır ödedi

HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK

Futbol sezonu bitmiş, tüm gözler Rusya’da yapılacak Dünya Kupası’na çevrilmişti. Futbolun bir anlamda kısa bir mola yaşadığı günlerdi. Molayı bozan Real Madrid teknik patronu Zinedine Zidane’ınn ani bir kararla görevinden istifa etmesi oldu. Dünyanın bir numaralı kulübü teknik adamsız kalacak değildi. Nitekim kısa sürede yeni isim belli oldu. Ama bu isim bir heyecan dalgası yerine kaosa sebebiyet veriyordu.

İspanya milli takımı 2008’den itibaren futbola damgasını vurmuştu. Euro 2008’de başlayan altın süreç 2010 Dünya Kupası ve Euro 2012 ile devam etmişti. Üst üste 3 büyük turnuvada şampiyon olarak adını tarihe yazdıran İspanyollar için 2014 Dünya Kupası tam bir kabus olmuştu. Son şampiyon ünvanıyla geldikleri Brezilya 2014’te gruptan çıkamayıp, hüsranın adresi olmuştu. Euro 2026’yı telafi olarak gören İspanyollar, ikinci turda İtalya’ya elenip evine dönmüştü. Üst üste iki turnuvada yaşanan hüsranın telafi adresi olarak Rusya 2018 görülüyordu.

2018 Dünya Kupası yolunda İtalya ile aynı gruba düşen İspanya kelimenin tek anlamıyla adeta şov yapıyordu. Grupta oynadığı 10 maçın 9’unu kazanıp, birinde berabere kalarak ikinci İtalya’nın 5 puan önünde adını Rusya’da mücadele edecek 32 ülke arasına yazdırıyordu. İspanya’nın parmak ısırtan bir performansı vardı. 36 gol atıp, kalesinde sadece 3 gol görmüştü. Brezilya’daki hüsranın hesabını kesmeye gelen bir İspanya vardı. Takımın dümeninde ise Julen Lopetegui vardı.

İspanya, Dünya Kupası’nda Portekiz, İran ve Fas’ın yer aldığı B Grubu’na düşerken, Avrupa şampiyonu Portekiz’le birlikte grubun mutlak favorisiydi. Kafalarda cevap arayan soru, grupta hangi ülkenin birinci olacağıydı. Herkes 15 Haziran’da oynanacak gruptaki Portekiz – İspanya maçına kilitlenmişti.

Takvim yaprakları 31 Mayıs’ı gösterirken, Real Madrid Başkanı Florentino Perez ve teknik direktör Zinedine Zidane basının karşısına geçiyordu. Sadece 5 gün önce Zidane yönetimindeki Real Madrid bir tarih yazıp, üst üste 3. kez Şampiyonlar Ligi kupasını kazanmıştı. Real Madrid, Zidane ile çıktığı finalleri kaybetmeme geleneğini sürdürüyordu. Bu zaferden 5 gün sonra düzenlenen basın toplantısının özel bir anlamı olmalıydı? Bunun cevabı basın toplantısının daha ilk dakikalarında alınıyordu. Zidane, ’Görevimden ayrılıyorum’ diyordu. Başkan Perez ise, ’Bu habere hazırlıklı değildim’ deyip yaşadığı şoku ifade ediyordu.

Zidane defterini kapatan Real Madrid yeni teknik direktör arayışına giriyordu. Piyasada dolaşan isim çoktu ama her teknik adamda Real Madrid’i çalıştıramazdı. Hele 2,5 yıla 3’ü Şampiyonlar Ligi ve biri La Liga şampiyonluğu olmak üzere 9 kupa sığdıran Zidane’nin yerini doldurmak o kadar kolay değildi. Ama takımda hocasız kalamazdı.

Takvim yaprakları 12 Haziran’ı gösterdiğinde Real Madrid 3 yıllığına anlaştığı yeni teknik direktörünün adını açıklıyordu. Bu isim İspanya ile Rusya’da bulunan Julen Lopetegui idi. 2 yıldır İspanya Milli Takımı’nın teknik direktörlüğünü yapan Lopetegui, Real Madrid’e 2018 Dünya Kupası’nın ardından katılacaktı. Bu açıklama şok etkisi yapıyordu. İspanya’nın Dünya Kupası’ndaki ilk maçını oynamasına sadece 3 gün vardı. Real Madrid, Lopetegui ile anlaştığını kupa sonrası ilan edebilirdi. Real Madrid’in bu kararına İspanya Futbol Federasyonu’nun tavrı oldukça sert oluyordu. İspanya’yı finallere taşıyan Lopetegui’nin biletini 13 Haziran’da kesip, takımı Fernando Hiero’ya teslim ediyordu. Lopetegui’siz İspanya gruptan lider çıkıyordu ama ikinci turda ev sahibi Rusya’ya elenip, evine dönüyordu. Hezimetin sorumluları ise, Real Madrid ve Julen Lopetegui gösteriliyordu.

Zidane’nin koltuğunu doldurmak için göreve gelen Lopetegui, daha koltuğu oturmadan eleştiri oklarının hedefi oluyordu. Real Madrid’in büyük strateji ve iletişim hatası Lopetegui’nin zor olan işini daha da zorlaştırıyordu. Bütün bunların üstüne bir de Criatioano Ronaldo’nun satılması ekleniyordu. Sancılı başlayan Real Madrid dönemi Lopetegui’nin ömrünü fazla tutmadı. La Liga’da çıktığı 10 maç sonunda 14 puan toplayan Real Madrid, son 5 maçında sadece bir beraberlik alıp, 4 kez sahadan mağlup ayrıldı. El Clasico’da Barcelona karşısında alınan 5-1’lik hezimet Lopetegui’nin biletini kestirdi. İlk düğmenin yanlış iliklenmesinin bedelini hem kulüp hem de teknik adam ödemiş oldu.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin