Rasim Özdenören hayatını kaybetti

Bir dönem Zaman Gazetesi’nde de müstear isimle yazılar kaleme alan günümüz edebiyatının en büyük ustalarından gösterilen Rasim Özdenören hayatını kaybetti.

Kovid atlattıktan sonra koah hastalığı sebebiyle Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bir aya yakın süredir tedavi gören Özdenören 82 yaşındaydı.

Hikâye ve gazete yazılarıyla düşünce hayatına katkı veren Rasim Özdenören, yıllar önce Zaman gazetesi için yazma sürecini şöyle anlatmıştı:

“1991’in sonlarından 1994’ün sonlarına kadar Zaman’da politik ve siyasi yazılar yazdım. Teklif Zaman’dan geldi. Naci Tosun ve İlhan İşbilen yazmamı istediler. Daha önce Yeni Devir Gazetesi’nde yazıyordum. 1983’te bizi Yeni Devir’den ayırdılar. Zaman’da yazmamız istenince dedim ki, şu anda çok rahatım, kitaplarımızla falan meşgulüz. Kabul etmedik. İkinci defa, üçüncü defa aradılar. En son dediler ki, “Hocaefendi’nin selamı var, sizin yazmanızı istiyor.” Dedim ki: ‘Öyle birinden selam getiriyorsun ki, bizim iki elimiz kanda olsa o selamı yerde bırakmamız mümkün değil.’

Yazar Rasim Özdenören | 01.04.2006

Ben, daha önce DPT’deki memuriyetime bir süre ara vermiştim. Geri döndüğümde 1980 yılıydı ve Yeni Devir’de yazmaya devam ediyordum. Dediler ki: “Biz bazı elemanların işlerine yazı yazdıkları için son verdik. Ama sen yazmaya devam ediyorsun. Şimdi derler ki, bir taraftan yazı yazan elemanların işine son veriyorsunuz, bir taraftan yazı yazmaya devam eden bir elemanı geri işe alıyorsunuz. Kendimizle çelişkiye düşmüş oluruz.” Ben de dedim ki: “O zaman müstear isimle yazmaya devam ederim gazetede.” İlhan ve Naci Bey’in tekliflerini kabul edince bu durumu kendilerine söyledim. “Bu günün şartlarında yazmam ancak müstear isimle mümkün olur. Bunu Hocam’a da arz edin, eğer bizim konuşmamız, görüşmemiz mümkün olacaksa, Hocam’a da arz edeyim.” dedim. Neticede Hocam da olur demiş. O şartlarda “Gaffar Taşkın” imzasıyla haftada bir kez yazı yazdık. Gaffar Taşkın dışında Mahmut Çukurova, Celil Kahvecioğlu, Halim Selim imzalarını da kullandık. Ama en uzun kullandığımız Gaffar Taşkın imzası oldu.”

Hayatı diziye konu olmuştu

Rasim Özdenören’in hayatı çok sayıda akademik çalışmada da ele alındı. Samsun, Elazığ ve İstanbul’da Rasim Özdenören’i anlatan yüksek lisans tezi yazıldı.

2014-2015 döneminde TRT1 ekranında seyirci ile buluşan Yedi Güzel Adam dizisinde Rasim Özdenören’in hayatı işlendi. Edebi kişiliğe sahip 7 usta yazar ve şairin hikayesini konu alan dizide, Rasim Özdenören karakterini oyuncu Mertcan Sevimli oynadı.

Rasim Özdenören kimdir?

Rasim Özdenören, 20 Mayıs 1940’ta Kahramanmaraş’ta dünyaya geldi. Şair Alaaddin Özdenören ile ikiz kardeştir. Küçük yaşlardan itibaren okumaya ve yazmaya çok meraklıydı.

Çocukluk döneminde farkı şehirlerde ikamet etti. Rasim Özdenören, ilk ve orta öğrenime bir dönem Kahramanmaraş’ta, bir dönem Malatya’da, bir dönem ise Tunceli’de devam etti. Lise mezuniyetinin ardından İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü’nü başarı ile tamamladı. Daha sonra, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni başladı. 1967’de buradan da mezun oldu.

1970’te mesleki hayatına katkıda bulunmak ve yüksek lisans yapmak amacı ile Amerika’ya gitti. Yaklaşık 2 sene boyunca burada kaldı. Daha sonra yeniden Türkiye’ye dönüş yapan Rasim Özdenören,1971’de Devlet Planlama Teşkilatında uzman olarak göreve başladı.

1975’te Kültür Bakanlığı’nda Bakan Müşaviri olan Rasim Özdenören, 3 sene boyunca da aynı kurumda müfettişlik görevine devam etti. Daha sonra yazar olabilmek maksadı ile görevinden ayrıldı.

1980’de Kültür Bakanlığı’ndaki görevine geri dönen Rasim Özdenören, 1981’de Yayın Temsil Dairesi Başkanı oldu. Alanında sürekli bir yükselme kaydeden Özdenören,

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED)’in kurumsal yayını Dil ve Edebiyat dergisine röportaj veren Yazar Rasim Özdenören, Aziz Nesin için, “Kültürel Müslüman’dı.” ifadesini kullanmıştı.

1984’te Genel Sekreter Yardımcısı, 1988’de ise Genel Sekreter olarak çalışmalar yürüttü.

2004’te ise emekliye ayrıldı.

Yeteneği daha küçük yaşlarda belli olan Rasim Özdenören, ilk öyküsünü, bir arkadaşının yönlendirmesi sonucunda lise yıllarında yazdı. Daha sonra yazmayı hiç bırakmadı. İlk kez 16 yaşındayken hikayesini yayınlattı. Varlık Dergisine yazdığı ‘Akarsu’ isimli hikayesi sanat hayatının profesyonel anlamdaki ilk adımı oldu. Bu adımın ardından Rasim Özdenören’e sanat adına çok sayıda kapı açıldı.

Daha sonra, Yeni İstiklal Gazetesi’nde haftalık olarak yazmaya başladı. Aynı dönemde, diğer yandan da Diriliş Dergisi’nde yazıyordu. 1967’de bu yazılarını bir araya getirerek ilk kitabı olan ‘Hastalar ve Işıklar’ isimli kitabını yayınladı.

Yazarlığı konusundan çokça etkisinde kaldığı, usta sanatçı Sezai Karakoç da Rasim Özdenören’in yayınladığı ilk kitapları destekledi. Özdenören ilerleyen zamanlarda da yaklaşık 40 kitap yayınladı.

1969’da Akif İnan, Erdem Beyazıt ve Nuri Pakdil ile birlikte ‘Edebiyat’ Dergisi’ni çıkardı. Yılarca buraya yazmaya devam etti. 1976’da ise, Akif İnan, Cahit Zarifoğlu, Alaaddin Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Erdem Beyazıt ve Ergin Gürdoğan ile birlikte ‘Mavera’ dergisini kurdu. Bu dergide çok sayıda başarı eserini okuyucuya sundu.

Dönemin Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay (soldaki), Nuri Pakdil (ortadaki) ve Rasim Özdenören’e (sağdaki) plaket vermişti.

1978’te işinden ayrılan Rasim Özdenören, ‘Yeni Devir’ isimli gazetede günlük olarak yazmaya başladı. Bu gazetede A. Gaffar Taşkın takma adıyla yazılarını yayınladı. Rasim Özdenören, edebi hayatında ayrıca Celil Kahvecioğlu ve Mahmut Çukuroba takma isimlerini de kullandı.

Usta sanatçının bazı hikayeleri ve yazıları yabancı dillere çevrildi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin