HABER-ANALİZ | İLKER DOĞAN
Türkiye’de son birkaç haftada yayınlanan bütün ekonomik ve sosyal raporlar, ülkenin her alanda dibe doğru hızla ilerlediğini gösteriyor. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi‘nin Kovid-19 salgının ekonomiye etkisine dair hazırladığı rapora göre, özel sektörde çalışanların yüzde 51’i işini kaybetme, yüzde 39’u ise aç kalma ya da ihtiyaçlarını karşılayamama korkusu yaşıyor.
DİSK-AR’ın 11 Mayıs’ta açıkladığı ‘Mayıs 2020 İşsizlik ve İstihdam Raporu’nda ise “Covid-19’un ilk dönemlerinde dar tanımlı iş ve istihdam kaybının 12 milyona, geniş tanımlı işsizliğin ise 15-16 milyon civarına ulaşabileceğini tahmin ediyoruz.” deniliyor. TÜİK’in Şubat 2020’ye ait raporuna göre de hem işgücü hem de istihdam oranı aynı anda düşüyor.
TMMOB Makina Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan, Sanayinin Sorunları ve Analizleri raporuna göre ise işsizlik korkunç boyutlara ulaşmış durumda. Koronavirüs salgını sürecinde işsiz sayısının 16 milyonu bulmuş olabileceğine dikkat çekiliyor. Öğrenci Sendikası ve Genç İşsizler Platformu’nun raporuna göre 2020 yılı genç istihdam sayısının, 3 milyon 447 bin ile 2014 yılı seviyelerinin gerisine düştü.
GENÇLERİN GÖZÜ AVRUPA’DA
Sosyal Demokrasi Vakfı’nın (SODEV), gençlik araştırması da geçtiğimiz günlerde açıklandı. Buna göre, gençlerin 3’te ikisi imkan olsa yurt dışında yaşamak istediğini dile getiriyor. Veriler özgürlük, adalet ve liyakat özlemini ortaya koyarken, gençlerin yüzde 70’inin ‘torpil’in, yeteneğin önüne geçireceğini düşünmesi dikkat çekiyor.
Dengi ve Denetleme Ağı’nın yaklaşık 267 bin kişiyle görüşerek yaptığı Türkiye Demokrasi Raporu’na göre ise her 2 kişiden biri seçimlerin adil şekilde gerçekleştiğine inanmıyor. Siyasi partilere güvenenlerin oranı ise 6 kişide 1!
Avrupa İstatistik Ofisi de geçtiğimiz günlerde bir rapor yayınladı. Buna göre beyaz, mavi, gri yakalı Türkler Avrupalılardan haftada 10 saat daha fazla çalışırken, ortalama aylık ücretleri ise AB ülkeleri ortalamasının 3’te 1’i düzeyinde seyrediyor. Yani Türkler çok çalışıp, az kazanıyor!
Kovid-19 pandemisi geride korkunç bir ekonomik tablo bırakacak gibi görünüyor. Uzmanlara göre küresel ekonomik kriz 1929 Büyük Ekonomi Buhranı’ndan çok daha derin ve kalıcı etkiler bırakacak. Virüsün etkilemediği sektör neredeyse yok. Türkiye’de son iki ayda onbinlerce işyeri kapandı. Yaklaşık 8 milyon olduğu belirtilen geniş tanımlı işsiz sayısının 10 milyonu aştığı tahmin ediliyor. Son bir kaç haftad a birbiri ardına açıklanan ekonomik ve sosyal araştırma sonuçları da vehametin düşünülenden daha büyük olduğunu ortaya koyuyor.
ÖZEL SEKTÖR KORKU İÇİNDE
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, geçtiğimiz hafta ‘Covid-19 Salgınının Ekonomik, Sosyal ve Siyasal Etkileri ve Türkiye’ye Yönelik Öneriler’ konulu araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre özel sektörde çalışanların yüzde 51.32’si, kendi işini yapanların yüzde 32.8’i işini kaybetme kaygısı yaşıyor. Yüzde 39.2’si ise aç kalma ya da ihtiyaçlarını karşılayamama korkusuna kapılmış durumda. İktisat Fakültesi’nin farklı alanlarda bilimsel çalışma yapan 24 hocasının kaleme aldığı 21 özel başlıktan oluşan rapora göre, koronavirüs salgını yüzünden halkın yüzde 42’si gündelik işlerini yapamaz hale geldi. Raporda, ekim ayına kadar etkisi sürmesi beklenen Covid-19 krizinin Türkiye’de turizmde en az 25 milyar dolar doğrudan ve çarpan etkileriyle birlikte 50 milyar dolarlık gelir kaybına neden olacağı tespiti yapıldı.
PANDEMİ SÜRÜYOR, KRİZ BÜYÜYOR
TMMOB Makina Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan, ‘Sanayinin Sorunları ve Analizleri’ başlıklı rapor da 20 Mayıs’ta yayımlandı. IMF, OECD, TÜİK, Merkez Bankası, Hazine ve Maliye Bakanlığı, DHMİ, Kültür ve Turizm Bakanlığı verileri kullanılarak yapılan analizde, 2020’nin ilk çeyrek verileri kullanılarak krizin ilk elde ortaya çıkardığı tahribat sergilendi ve eğilimler belirlendi. Özellikle hizmet sektöründe sert bir daralmayı getiren krizin sanayi alanında da sıçrayarak büyüdüğü, bunun en ürkütücü sonucunun ise sayıları 16 milyona ulaşan işsizler ordusu olduğu belirtiliyor. Analizde, “Sanayi üretimi, pandeminin başladığı Mart’ta, Şubat’a göre yüzde 7 azaldı. İmalatta ortalama düşüş yüzde 7,5 iken, bazı alt dallarda daha derin düşüşler görüldü. Merkezi yönetim bütçe açığı 2020 yılının ilk çeyreğinde 29,6 milyar TL’yi buldu.” deniliyor.
GENÇLER ÜMİDİNİ KAYBETTİ
Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV), gençlik araştırmasını paylaştı geçtiğimiz hafta. Araştırmaya göre gençlerin 3’te ikisi imkan olsa yurt dışında yaşamak istediğini söylüyor. Araştırmada, Türkiye’de 13 milyon gencin öncelikli sorunlarının eğitim ve istihdamda yer alamamak, fırsat eşitsizliği ve güvencesizlik olarak ortaya çıkıyor. Katılımcıların yüzde 70,3’ü Türkiye’de ‘arkası sağlam’ bir kişinin yetenekli bir gencin önüne geçebileceğini düşünüyor. Araştırma verilerine göre, Türkiye’de gençlerin yüzde 62,5’i eğer imkan olsa yurt dışına yerleşip orada yaşamak istediğini belirtiyor.
İŞGÜCÜ SAYISI DA İSTİHDAM DA DÜŞÜYOR
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 11 Mayıs 2020 günü açıkladığı Şubat 2020 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırması da vehameti gözler önüne seriyor. Tartışmalı TÜİK verilerine göre bile işgücü ve istihdamın birlikte düşüyor. 2019 Şubat ayına göre işgücü 1 milyon 102 bin azalarak 30 milyon 982 bine geriledi. İlk korona virüs vakasının 11 Mart’ta görülüğü dikkate alındığında istihdam rakamının, 29 milyona kadar düştüğü tahmin ediliyor. DİSK-AR’ın Mayıs 2020 İşsizlik ve İstihdam Raporu’nda ise “Covid-19’un ilk dönemlerinde dar tanımlı iş ve istihdam kaybının 12 milyona, geniş tanımlı işsizliğin ise 15-16 milyon civarına ulaşabileceğini tahmin ediyoruz.” deniliyor.
YARGIYA GÜVEN DİP YAPTI
Denge ve Denetleme Ağı (DDA) 266 bin 993 kişiyle görüşülerek hazırlanan Türkiye’de Demokrasi Raporu’nu bir kaç gün önce yayınladı. Rapora göre her 2 kişiden biri seçimlerin adil şekilde gerçekleştiğine inanmıyor, her 6 kişiden sadece biri siyasi partilere güveniyor. 100 kişiden en az 61’i yargının tamamen siyasallaştığı görüşünde ve toplumun yarısı yargıya güvenmiyor. Bu kişilere göre mahkemeler iktidar ilişkisine göre karar veriyor. İktidarın savcı ve hakimlere baskı uyguladığına inananların oranı giderek artıyor. Her 5 kişiden 2’si farklı nedenlerden dolayı ayrımcılığa uğradığını ve kendisini ikinci sınıf vatandaş gibi hissettiğini ifade ediyor.
Türkler çok çalışıp, az kazanıyor!
Avrupa İstatistik Ofisi (EUROSTAT) verilerine göre, Avrupa Birliği ülkelerinde haftalık ortalama çalışma süresi 37.2 saat iken Türkiye’de 47.2 saate ulaşıyor. 11. Kalkınma Planı için oluşturulan İşgücü Piyasası ve Genç İstihdamı Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda, Türkiye’deki işgücü piyasasının sorunları tüm yönleriyle ele alınarak çözüm önerileri getirildi. Rapordaki önerilerin bir kısmı doğrudan Kalkınma Planı’na girdi. Raporda, Eurostat verilerine dayanarak Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) arasında çalışma saatleri ile ortalama ücretler değerlendirildi. Buna göre, 47.2 saatlik haftalık çalışma süresi ile Türkiye AB ülkelerinin hepsinden uzun çalışıyor. AB üyesi ülkelerde haftalık ortalama çalışma süresi 37.2 saat. Beyaz, mavi, gri yakalı Türkler Avrupalılardan haftada 10 saat daha fazla çalışırken, ortalama aylık ücretleri ise AB ülkeleri ortalamasının 3’te 1’i düzeyinde seyrediyor.