Rusya’daki başkanlık seçimlerinden yaklaşık 2 hafta önce Rusya Parlamentosunda yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında Putin, Ukrayna’daki savaşa değindi, Rus kamuoyunun savaşı desteklediğini iddia etti. Putin, NATO ülkelerinin Ukrayna’ya asker göndemeleri durumunda nükleer savaş riskini göze almaları gerektiğini söyledi.
Putin’in yapmış olduğu konuşma televizyonlarda yayınlannasının yanısıra bazı sinemalarda da gösterildi. Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline “özel askeri operasyon” demeyi sürdüren Putin, Rusya’nın “uluslararası terörizm saldırganlığı” tehdidi ile karşı karşıya kaldığını iddia etti, “kardeşlerimizi ve onların Rusya ile birlikte olma arzularını destekledik” dedi.
Putin, Rus halkın çoğunluğunun Ukrayna’daki askeri harekatı desteklediğini belirtirken Kırım’ın ilhakının 10 yıl dönümüne atıf yaptı ve ilhakı “Rus Baharı” olarak niteledi. Ukrayna ile yapılan savaşta Rus ordularının artık ciddi bir tecrübe kazandığını ve savaşta ilerlemeye devam ettiklerini söyleyen Putin, ayrıca mühimmat üreten fabrikaların savaş düzenine geçtiklerini ve üç vardiya halinde 24 saat çalıştıklarını belirtti.
BATI’YI SUÇLADI
Batı’yı Rusya’yı içeriden zayıflatmaya ve bir silahlanma yarışına çekmeye çalışmakla suçlayan Putin, Rusya’nın modernize edilmiş nükleer cephaneliğinin dünyanın en büyüğü olduğunu iddia etti. Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılmasına vurgu yapan Rus lider, Rusya’nın batı askeri bölgesinin güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Her ne kadar diğer birçok NATO üyesi ülke lideri bu fikre karşı çıksa da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un geçtiğimiz günlerde Ukrayna’ya asker gönderilmesi ihtimaline değinmesi ile ilgili Putin nükleer savaş tehdidinde bulundu.
“Batılı ülkeler bizim de onların topraklarındaki hedefleri vurabilecek silahlara sahip olduğumuzun farkına varmalılar. Tüm bunlar gerçekten de nükleer silahların kullanılacağı ve medeniyetin yok olacağı bir çatışmayı tehdit ediyor. Bunu anlamıyorlar mı?” dedi.
HİTLER ve NAPOLYON’U HATIRLATTI
NATO ülkelerinin savaşı bir çizgi film gibi görmekle eleştiren Putin, Adolf Hitler ve Napolyon Bonapart gibi Rusya’yı işgal etme girişimleri başarısızlıkla sonuçlanan eski liderleri hatırlattı, bu sefer sonuçları çok daha trajik olabilir dedi.
SEÇİMLER 15 MART’TA
Rusya, 15-17 Mart tarihlerinde yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanırken Putin’e muhalefet edebilecek birçok kişi seçiimden diskalifiye edildi. Putin, Kuzey Kutbu’ndaki bir ceza kolonisinde hayatını kaybeden Rus muhalif siyasetçi Alexei Navalny’nin ölümü ile ilgili henüz bir açıklamada bulunmadı. Cenaze töreni Cuma günü Moskova’da yapılacak Navalny’nin ölümü ile ilgili herhangi bir devlet müdahalesi olduğu iddiaları Kremlin tarafından daha önce reddedilmişti.
Ukrayna batakliginda bogusan Putinin, AB ve ABD tarafindan desteklenen ve Ukrayna karsisinda net bir zafer kazanmasi olasi degildir.
Napolyon ya da Hitler onderligindeki Avrupa devletlerinin, tarihi bir hata yaparak merkezlerinden kilometrelerce uzakta Rusya ana karasini isgal etme girisimi ile AB’nin bugunku Ukrayna topraklarina acik destek vermesi arasinda elbette cok fark vardir: Burada Putin acikca isgalcidir ve bir nevi Hitler veya Napolyon posizyonuna burunmustur ve bunu Putin elbette cok iyi biliyor.
AB devletleri acikca kendi nesillerini Rus istilasindan korumak istiyor, Ukraynalilar ise egemen topraklarini isgalden kurtarmak istiyor.
Putinin nukleer tehdidi Abve ABD icin onemsiz ve gereksiz bir soylemdir. Ayni silahlarin daha gelismisi Ab ve ABDnin elinde zaten mevcuttur. Saniyorum Putin bu darbogazdan cikabilmek icin Cin gibi bir cografyayi savasa dahil etmek isteyecektir. Bu durumda savas genisleyecektir ama netice degismeyecektir.
Putinin ne yapmak istedigi bellidir,
Recep efendi burada nasil bir yol izleyecektir buna yogunlasmamiz gerekmektedir.