YORUM | TARIK TOROS
Ankara…
Libya’ya sokulmadığı,
Akdeniz’de dışlandığı,
Oruç Reis’i dinlendire dinlendire bi hal olduğu,
Dağlık Karabağ’a yaklaştırılmadığı,
Suriye’de pasifize edildiği için Kıbrıs’a çıkarma yaptı.
BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
Erdoğan, Lefkoşa’da planladığı müjdeyi veremedi.
İnşa edilecek saray müjde değil, biliniyordu.
Mecburen ısıtıldı.
Dünya basınının dahi yazmadığını Ada’nın Rum basını sızdırdı.
Buna göre:
AB Konseyi Başkanı 18 Temmuz’da Bakü’ye gitmiş, Aliyev’in kulağını çekmişti: “Kuzey Kıbrıs’ı tanıyacağınız konuşuluyor. Sakın ha! Bu, AB ile ilişkilerinizi sıkıntıya sokar.”
***
Afganistan’a temas etmedim, kimse bilmiyor çünkü.
Birileri Ankara’ya bastırıyor mu, tuzak mı kuruyor belli değil.
İki kelimeyle: Yeni bataklık!
***
Hemen her alanda savrulan bir Türkiye:
Yaklaşık 10 milyon işsiz var, gençlerin yüzde 42’si işsiz.
Son 10 yılda çoğu nitelikli 4 milyonun üzerinde vatandaşınız Batı’ya “dönmemek üzere” göçmüş…
Resmi rakamla 5.3 milyon Suriyeliye her gün binlerce Afgan göçmen ekleniyor.
Satın alma gücü her geçen gün eriyor, emekliler artık yoksulluk sınırının altında yaşama mahkum durumda.
Cumhurbaşkanı aylar önce üç doz aşısını olmuş, antikor değerlerini düzenli takip ettirirken…
25 Temmuz itibariyle, vatandaşının yüzde 27’sini aşılamış bir ülke söz konusu.
Sapır sapır dökülüyor.
İyi hiç bir şey yok!
***
Düşünün…
Her defasında bayram tatilinin kaç gün olacağını bilmeyen bir ülke…
Arifenin arifesinde kabine toplanıp karar veriyor.
Birileri keyfi yönetime fena halde alışmışken…
Birileri Erdoğan’ı güçsüz ve hasta gösterme derdinde.
Bunu önemsiyorum:
Bakın, 2011 yılında özel uçağında Ali Bayramoğlu ile karşılıklı şampanya içen Egemen Bağış’ın sarhoş halleri “içeriden” birileri tarafından özellikle servis edildi.
Tıpkı…
Binali Yıldırım ile Tayyip Erdoğan’a birkaç yıl arayla aynı konuşma metninin okutulması gibi.
İçeriden birileri servis etmese kimsenin bulamayacağı bir detaydır bu.
O arada, yazlık sarayın fotoğrafları sızdı.
Mimarı, internet sitesinde yayımlamış. Nasılsa?
***
Erdoğan’a aşı konusunda iki kere büyük yalan söylettiler:
İngiltere’de insanlar “100 sterline” aşı oluyormuş.
Bir hafta sonra rakam “50 sterline” indi.
Elbette, otoriter liderler tabanı konsolide etmek için büyük yalanlar söylemek zorundadır.
Gelgelelim…
“Aşı, Avrupa’da parayla” palavrası, dakikalar içinde çürütülecek bir yalandır.
Herkesin hısımı akrabası var.
***
En son…
Erdoğan’ın koltuğa yığılmış gibi oturduğu, kelimeleri gevelediği, zaman zaman kendinden geçtiği o meşhur 13 dakikalık bayramlaşma videosu dolaşıma girdi.
Propaganda bakanına bacak arası yaptılar.
O da gitti hıncını Habertürk’ten çıkardı.
***
15 Mayıs’ta Prof. Emin Gürses şöyle demişti: “Erdoğan güvende değil. İki bakan, bir başkan, üçü bir araya gelecekler ‘Cumhurbaşkanımızın sağlık durumu iyi değildir’ diyecekler, kendileri ülkenin yönetimini alacaklar.”
Buna itibar ettiğimden değil.
Ankara’da Erdoğan sonrası dizayn ediliyor.
Saray’daki çevresi dahi çelme takmaya başladı.
İçeriden vuruluyor.
***
Ne çare, yerine geçecek olanlar aynı yetkilerle “mevcut temizlik çerçevesinde” iş tutmaya hazırlanıyor.
Erdoğan farkında mı?
Çektiği videoda düştüğü durumun dahi farkında değil.
Ve video, yığınla “yandaş” kanalın YouTube hesabında halen erişime açık.
Sadece…
Propaganda bakanının kontrolündeki TRT, Erdoğan’ın kendinden geçtiği bölümü kırpmış o kadar.
Dikkat ettiniz mi bilmem son günlerde habire mitin başarılı operasyonu haberleri veriliyor. İki bakan bir başkanın projesi işliyor sanki.
Uyuyan Erdoğan konusu dışında harika bir yazı olduğunu düşünüyorum.
Erdoğan’ın uyuması, inananlarina yönelik kullandığı onun insani yönünü gösteren bir metod yeni bir propaganda metodu da değil.
Youtuba gidin ve sesi kısılmış olmasına karşın miting yapan Erdoğan videolarını izleyin.
Sizce o ve ekibi sesin kısık olduğunu bilmiyorlar mıydı? Biliyorlardı tabiî ki! Halķın “bakın bu adam ne kadar çok çalışıyor”, “bu haliyle karşımıza çıkmaktadn da çekinmiyor; bizden biri” demesi için bor yatırım.
Sonuçta onun uyuması halkın da uykusuna devam etmesini sağlıyor mu? Maalesef evet…
Zamanımız dünyasının bir karekteristiği; TOPLUMSAL UNUTKANLIK (Sosyal Amnezi).
Gereksiz bilgi bombardımanı, Toplum mühendisliği faaliyetleri, dijital dipsiz bir dünya vb…
Tabi felaketler, savaşlar, zulümler, siyasi cinayetler, soykırımlar; bizzat yaşamış olanlar dışında çabuk unutuluyor, sanki olanlar yüz yıl önce olmuş gibi herkes yeni bir hayat yaşıyor.
Bu Bataktan, Kuşatmadan kurtulanlar ve Etkin olanlar :
* Yetişmiş insanlar (Manevi, kültür, teknoloji, bilim alanlarında)
* Bireylerarası İrtibat seviyesi yüksek gruplar,
* Pozitif, olumlu, yapıcı, tamir edici faaliyetler, eylemler, (salih amel)
* GLOBAL İSTİŞARE.
* Grup üyelerinin bir menfaat peşinde koşmaması..
İşte yukardaki vasıflardaki insanlar YERYÜZÜ MİRASININ VARİS Adayları olabilirler.
Şöyle bir baktığımda yerel veya küresel; Hizmet İnsanlarının bu vasıfları taşıdığını görüyorum. … …
— 0 —
Bu Varis Adaylarının sayısı ile, bunlar vesilesiyle ortaya çıkan neticeler arasında dağlar kadar fark bulunabilir.
Yani; DENİZ FENERLERİ gibi:
Zifiri karanlıkta, fırtınaların ortasında; bir anda milyonlarca insan yönlerini , her daim ışık vermiş ve doğruyu göstermiş Deniz Fenerleri sayesinde bulabilirler.
Türkiye’de bir iç savaş ortamı hazırlanıyor. Ama bu iç savaş Erdoğan’ın planladığı şekilde olmayacak gibi. Toplumun büyük bir kısmının desteği ile 12 Eylül darbesine benzer şekilde şartlar olgunlaşacak. Bu senaryoda karşı taraf mülteciler ve silahlı cihadistler olacak. Sonuç mültecilerin sınır dışı edilmesi ve mültecilerin ülkeye akın etmesine neden olanların (siyasiler ve onlar ile birlikte olan herkesin) “cezalandırılması” olacak. Yine bu toprağın insanı kaybedecek. Çok kan dökülecek, yazık ki elden bir şey gelmiyor. İnşallah komplo teorisi bir senaryo olarak kalır.