Prof. Dr. Ayhan Tekineş, ‘peygambersiz din’ icat edenlere seslendi: Allah’tan korkun, bu sapkınlığı terk edin!

Ayhan Tekines

Hadis uzmanı Prof. Dr. Ayhan Tekineş, ‘peygambersiz bir din’ icat etmek isteyenlerle ilgili iki önemli video yayınladı. Ayhan Tekineş, ‘İslam’ı Peygambersiz bırakanlar; Kurancılar’ ve ‘Abdulaziz Bayındır’ın peygamberlik oyunu’ isimli son iki videosunda, paygamberlerin varlığı ve sünnetin önemine dair önemli tespit ve değerlendirmelerde bulunuyor.

Başta Kur’an olmak üzere konuyla ilgili onlarca kaynak sıralayan ve her birinden örnekler aktaran Tekineş, ilk videosunun sonunda, “Peygamberi devre dışı bırakmaya,
Peygamberi hayatın içinden çıkarmaya, peygambersiz kendi anladıkları gibi bir din ortaya koymaya çalışıyorlar. Peygambersiz din olmaz, peygambersiz İslam olmaz. Allah
bunların şerrinden bizi muhafaza eylesin. Bbu insanların bu kendilerini kaybetmiş
derecede kibirle dinin temel hükümlerini, temel hükümlerinden bir tanesi olan peygamberlik hakikatini ortadan kaldırmaya çalışan, peygamberle mücadele etmeyi kendilerine adeta görev edinmiş bu adamların şerlerinden Allah ümmeti Muhammed’i muhafaza eylesin.” ifadelerini kullanıyor.

Ayhan Tekineş, ikinci videosunda da önemli kaynaklardan aktarımlar yaparak sünnete riayetin önemini ayrıntılı olarak anlatıyor. Abdulaziz Bayındır’ın Peygamber Efendimiz’le (sas) ilgili açıklamalarındaki çelişkileri delilleriyle ortaya koyan Ayhan Tekineş, Bayındır’ın ‘Kur’an’da ‘resul’ olarak geçen kelimenin karşılığının Kur’an olduğu yönündeki iddiasını doğru olmadığını ayetlerle anlatıyor.

Abdulaziz Bayındır da ‘resul’ olabilirmiş!

Videoda, ‘resul ve nebi’ arasındaki farkı da yine çok sayıda kaynaktan aktararak ayrıntılı olarak anlatan Tekineş, Abdulaziz Bayındır’ın iddiasının tam aksine, her Resul’ün aynı zamanda nebi olduğunu ancak her nebinin resul olmadığını; resullüğün (elçi) daha kapsamlı bir görev olduğunu söylüyor. Elçilerin ‘temsil’ görevi olduğunu anlatan Tekineş, şunları söylüyor: “Elçi demek daha özel, daha hususi ve geniş yetkilere sahip demektir. Nebi/haberci ise yalnızca iletmekle görevlidir. Bundan dolayı eski kelamcılar, dilciler ‘her nebi resul değil ama her resul nebidir’ diyorlar. Resul olanlar nebilerin içerisinden seçkin bir gruptur. Abdülaziz Bayındır diyor ki, ‘Resul olanlar, Nebi olanlar ayrıdır. Nebiler kendilerine
vahiy indirilen peygamberlerdir. Yani daha seçkin, daha üst bir görev. Resullerse daha
sonraki dönemlerde, sıradan insanlar da resul olabilir, elçi olabilir. Bunlar da
resuldür yani risalet vazifesiyle görevlidir’ diyor. O’nun görevinin kendisine indirilen kitapla bittiğini söylüyor.”

Bu sapkınlığı terk edin!

Abdulaziz Bayındır’ın, “Esas mesaj kur’an’dır. Kur’an mesajına karşı benimle peygamber
arasında fark yok! Kur’an’a uymuyorsa ben derim ki işte bu Kur’an’a uymuyor ve peygamberin sözünü ağzından bile duysam kabul etmem.” sözlerini hatırlatıyor. Ardından şunları söylüyor:

  • Yani inanılmaz bir şey. İnanılmaz bir mantıksızlık içeriyor kendi içerisinde ama böyle inanıyor, böyle iddia ediyor. İnsanlara kabul ettirmiş. İnsanlar da diyorlar ki yani benim
    birinci videodaki açıklamalarımdan sonra ısrarla ‘sen nebi ile elçi arasındaki farkı biliyor musun! Yani bu saçma sapan iddiayı dile bile uymayan, peygamberin göreviyle asla bağdaşmayacak bu saçma sapan iddiayı kabul ettirmiş bir kısım insanlara.

Asıl budur Allah’a isyan olan!

  • ‘Peygambere itaat etmek şirktir demek bizati bu söz en büyük günahlardan birisi, Allah’a isyan ve edepsizliktir. İnsanlar yarın Allah’ın huzuruna çıkacak, peygamberin huzuruna
    çıkacak. Peygamber’i (sas) böyle sıradanlaştırma, ‘O’nun ‘ismet’ sıfatı yok, o korunmuş değil, ona salavat getirilmez, onun sözleri bizim için artık bugün bir şey ifade etmiyor,
    ağzından duysam bile onu asla kabul etmek zorunda değilim, Kur’an var. Ben Kur’an’ı elçi kabul ederim. Kur’an’ın elçisi de bugün benim. Benim mealimi alın, okuyun’ mantığıyla yaklaşma; işte bu Allah’a isyandır… Bu peygambere isyandır.

Sizi Allah’a rucü etmeye davet ediyorum

  • Yarın Allah’a hesap verereceğiz. Allah’ın huzuruna gideceğiz. Tövbe edin Allah’a rücu edin. Bu sapkınlıktan vazgeçin. Allah’tan korkun, bu sapkınlıkla nereye gideceğinizi zannediyorsunuz. Yani üç beş kuruş kendinizden önce bir ya da birkaç kişinin kazandığı gibi kazanıp, zengin olduğunuz zaman her şeyden kurtulacak mısın? Allah için sizi Allah’a dönmeye, rücu etmeye davet ediyorum. Aklınızı başınıza almaya davet ediyorum. Bilimin içinde kalın, ilmin içinde kalın. Böyle saçma sapan teorilerle, ‘Hiç kimsenin bilemediği, çözemediği şeyleri biz çözdük’ gibi saçma şeylerle uğraşmayın.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin