‘Pis yedili’ için bu fotoğrafta bir eksik var

YORUM | M. AHMET KARABAY

Seçime yaklaşık bir ay kaldı. İktidar bütün gücüyle toplumun gözünü boyamaya çalışarak, bir dönem daha koltuğunu koruma peşinde. “Dünyadaki ilk SİHA gemisi” denilerek hizmete alınan TCG Anadolu, Cumhur İttifakı’nın bileşenlerini bir araya getirdi. Biri hariç hepsi oradaydı.

Bir kişiyi ya da grubu desteklemek demek, her zaman onun lehinde sözler sarf ederek olmaz. Kimi zaman onun aleyhinde konuşup yazarak da ona hizmet edebilir. ABD bunu küresel çapta uzun yıllardır yaptırdı/yaptırıyor. Bu uzun konu biz Türkiye’ye dönelim.

Türkiye’de muhalif kılıfa bürünerek aleyhte göründüğü kesime hizmet eden epey yapı var. Bunun en somut örneği, Sözcü Gazetesi. 28 Eylül 2021’de bu konuyu ele alan Sözcü Gazetesi, iktidara Sabah’tan çok hizmet ediyor başlıklı bir yazı yazmıştım.

Muhalif görünüp karşı tarafa hizmet edenler, kendi kitlesinin hoşuna gidecek söz söyleyip eylemler ortaya koyarken, aslında karşı tarafın kenetlenmesini sağlar. Dahası kendi safında olanlara da “Ben bu kişilerle aynı çizgide miyim?” sorusunu sordurur. 

Bu tanıma giren pek çok örnek var. Yalnız bunu sadece iktidara muhalif kesimde aramayın, iktidara destek verdiğini sanıp da muhalefetin havuzuna su taşıyanlar yok mu? Emin olun var. Ama onların fazla bir kıymet-i harbiyesi yok.

Güncel örneklerine gelelim. Bu isimlerin en bilinenlerinden birisi Ersan Şen. Bu “hukuku iktidarın köpeği” haline getiren şahıs, görevini daha tamamlamadı. 17 Aralık 2022’de Cüzdanın sesi Ersan Şen’i tanımak ister misiniz? diye soru sorduğum yazıda detaylı anlatmıştım. 

“Hukuk Profesörü” Ersan Şen, şimdilerde Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması halinde cumhurbaşkanı yardımcısı olacak İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlarının seçim kampanyalarına katılmasında sorun görmüş ve şunları söylemiş:

“Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu şu an sahada nasıl propaganda yapıyor? İzin mi almışlar? Bunlar biliyorsunuz kamu görevlisi, siyasetçi değil. İstifa etmediler.”

Bu dedikleri bir kenarda dursun. 

Peki, Ersan Şen “tarafsız” cumhurbaşkanının her gün ekranlardan rakiplerine ve toplumun bir kesimine küfür ve hakaretler saydırmasını nasıl karşılıyor?
Sosyal medya hesabının künyesinde “devlet görevlisi” yazan şahıs nasıl siyaset yapıyor?
Toplumun bir kesimine “sürtük” diyen kişi kamu görevlisi değil mi?
Bu devlet görevlisinin oraya seçilirken diplomasının olmadığına ilişkin bugüne kadar ne dedi acaba?
Geçen yıllarda Erdoğan’ın üçüncü kez seçilmek üzere yeniden aday olamayacağını belirtiyordunuz. Ne oldu da şimdilerde sesiniz çıkmıyor? O tarihten bu yana anayasa mı değişti?
Peki seçimle değil de atamayla gelen bakanlar nasıl oluyor da siyaset yapabiliyor? Bunlar kamu görevlisi değil mi? Milletvekili adayı olabilmeleri için görevlerinden istifa etmeleri gerekmiyor mu?
Üstelik atamayla gelen bakanlar, devletin bütün imkanlarını arkalarına alarak iktidar propagandası yapmak için sahada olmalarına diyecek bir sözünüz yok mu?

Ersan Şen, görev üstlendiği kesim adına artık kartları açık oynamaya karar vermiş anlaşılan. Oysa Millet İttifakı’nda Meral Akşener kalkıp gittikten sonra yeniden döndüğü tarih olan 8 Mart’ta İmamoğlu ve Yavaş için övgülerde bulunmuş, ‘İmamoğlu Karadeniz’de, Yavaş Orta Anadolu’da… Kim nerede etkiliyse iyi bir kampanya yaparsa oya tahvil eder.’ demişti.

Bir ay önce Meral Akşener’le görüşen, Ersan Şen yeni dönemde Adalet Bakanı olmak istediğini söylemişti ama şimdi AK Parti’nin yeniden kazanması halinde aynı koltuğu  kendine uygun görüyor.

PİS YEDİLİYİ OLUŞTURMUŞLAR AMA FOTOĞRAFTA BİRİ EKSİK

Muhalif gibi görünüp iktidara hizmet eden bir diğer önemli aktör Muharrem İnce. Cumhurbaşkanı adayı ve Memleket Partisi lideri İnce, bu seçimde gerçekten çok kritik bir görev üstlenmiş durumda. Gazeteci Fehmi Koru, Muharrem İnce ve Memleket Partisi’nin 22 yıl öncesinin Cem Uzan ve Genç Partisi olduğunu anlatan bir yazı yazdı. 

Ben de Muharrem İnce’nin yükselişine ve Millet İttifakı için önemli bir risk haline dönüştüğüne, daha cumhurbaşkanı adayları belli olmadan, Ümit Özdağ’dan değil Muharrem İnce’den korkun diyerek dikkat çekmiştim.

Muhalif kesimden pek çok isim İnce’nin bu tutumuna tepki gösteriyor. Durumdan son derece memnun görünen iktidar tarafından da Muharrem İnce faktörüne dikkat çekenler var. Candaş Tolga Işık’ın programına katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tanıtım ve Medya Başkanı Hamza Dağ şunları söyledi: 

 

“Anketlerde parti olarak, Cumhur İttifakı olarak önde gidiyoruz. Cumhurbaşkanımız önde gidiyor. İnşallah ilk turda seçimi kazanacağız. İyi bir fark var. Muharrem İnce faktörü var.” 

Allah’tan AK Parti’nin içinde Hamza Dağ gibi kişiler var da Muharrem İnce gibi muhalif kesimdeki iktidarın adamlarını ele veriyorlar. AK Partili Dağ’ın sözlerinden sonra Hakan Şükür’ün söyledikleri şimdi daha bir anlam kazandı.

Hatırlayın, Hakan Şükür, milletvekili olduğu dönemde bir konudan dolayı Muharrem İnce ile sürtüşme yaşıyor. Milli Futbolcu, İnce’yi mahkemeye veriyor. Tayyip Erdoğan, bakan ve milletvekillerinin bulunduğu bir ortamda, “O karşı taraftaki bizim adamımızdır” deyip davasını çekmesini istiyor.

TCG ANADOLU’DA BULUŞTULAR

Tekrar başa dönelim. Türk Donanması’nın “Sancak Gemisi” olarak adlandırılan TCG Anadolu (L400) çok maksatlı amfibi hücum gemisi, dün törenle hizmete alındı. “Hizmete alındı” ifadesini kullanıyorum çünkü, denize indirilmesi daha önce olmuştu.

SİHA gemisi olarak adlandırılan hücum gemisinin nasıl bir gemi olduğuna ilişkin medyada çok fazla ayrıntılar var. Farklı değerlendirmeleri okuyup bir fikir sahibi olabilirsiniz. 

Benim dikkat çekmek istediğim nokta, Cumhur İttifakı’nın bileşenlerinin bu törende bir araya gelmeleriydi. Erdoğan, “Altılı Masa” diye tanımlayarak mobilyalaştırmak istediği Millet İttifakı’nı daha önce, “altı benzemez” diye niteliyordu. Erdoğan’ın bu tanımına tam tamına Cumhur İttifakı uyuyor.  

Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilerin liderleri (soldan sağa) Hüda Par lideri Zekeriya Yapıcıoğlu, BBP lideri Mustafa Destici, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti lideri Tayyip Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli, DSP lideri Önder Aksakal ve YRP lideri Fatih Erbakan.

BBP lideri Mustafa Destici, daha “Ben Hüda Par ile işbirliği yapmam” dedikten bir gün sonra TCG Anadolu’da Hüda Par lideriyle aynı platformda yer aldı. İşin garip tarafı omuz omuza gelip poz verdiler. 

 

Bunlar, Cumhur İttifakı’nın su yüzündeki müttefikleri, ittifakın bir de görünmeyen lideri var. O da Muharrem İnce. Erdoğan ve yandaşları HDP için Millet İttifakı’nın “yedinci ortağı” ya da Altılı Masa tanımlamasından “yedinci ayağı” diye niteliyordu. Muharrem İnce de Cumhur İttifakı’nın yedinci bileşeni. 

İnce de fotoğraf karesiyle buluştuğunda “pis yedili” ekibi tamamlanmış olacak.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

4 YORUMLAR

  1. Bir futbol maçında maç her an kaybedilecek durumdadır. Olay ile alakası olmayan biri bunu fırsata çevirmek ister. Tarafını tutmadığı takımla ilgili teknik birkaç bilgi vererek dikkatleri üzerine çekmeye çalışır. Bu sayede takımın içinde bulunduğu durumu kendi şahsı adına fırsata çevirmek ister. Öyle birşey söyler ki açığı gördüğünü ve bu açığı kapatabileceğini çaresiz gördüğü takım liderine duyurmaya çalışır. Aslında Ersan Şen programda konuşurken aslında iş kapmaya çalışmaktadır. Demek istiyor ki Ekrem ve Mansur forvette tehlike oluşturuyor. Golü buradan yiyeceksiniz demek istiyor. Ama bununla birlikte mücadele edebiliriz çünkü ben onları durdurmanın yollarını bulabilirim diyerek taraftarı olan takım ile profesyonel bir ilişki kurma peşinde. Bu da çok normal çünkü adam avukat. Ben onların spor lisansına kadar kurcalar, açıklar bulurum ve kazancıma bakarım demeye çalışıyor. Türkiyede kim zor durumdaysa oraya “açığı biliyorum ve kapatabilirim” mesajı vermektedir. Kriz anları para kazanmak için fırsattır. Krizi kendisi oluşturmadı. Katilin bile avukat hakkı vardır.

    Ersan Şen hukuku katledenlere ve hukuka zerre saygı göstermeyen antisosyal kişilik bozukluğu olan siyasilere “ben sizi hukuktaki açıklardan koruyabilirim” diyerek hukuku paspas yapanlara, hukuku kadın cinayeti işleyen erkeklerin karılarına verdiği değer kadar değer veren piskopatları hukuk yoluyla, hukukun dolambaçlı yollarıyla kurtarabilirim mesajı vermektedir.

    Bir katil elinde kanlı bıçakla çaresizce kalmışken hemen oraya gider ve o katilin duyacağı şekilde “bıçak hatalı üretilmiş gibi, fabrikanın üretim izni, ruhsatından girer ve katile kurtulabileceğini gösterir. Hatalı üretim nedeniyle bıçak elinden kaymış ve yanlışlıkla saplanmıştır gibi katili kurtarabileceğine inandırmaya çalışır.

  2. Yani hukukta cambazlık yapan ile hukuku yaptığı tuvaleti kadar değer vermeyen birinin ortak hareket etmesi gibi. Birisi hukuku tanımadan yol alırken diğeri hukuksuz ortağını korumak için hukuksuzu yargılayanların karşısına önce hukuku çıkartır sonra da cambazlık yaparak hukuksuzu hukuk cambazlığı yoluyla kurtarmaya çalışır. Buna çıkar ortaklığı denir. Kanunsuz ile kanun cambazı birbirini tamamlarlar. Kanunsuz son surat giderken sesini çıkarmayan kanun cambazı ne zaman kanunsuzun karşısına kanun çıkınca hemen devreye girer ve kanunlarda cambazlık yapmaya başlar. Ama düne kadar kanunsuz kanunları takmazken kanun cambazı kanun namına birşey söylemiyordu. Kanun, ne zaman kanunsuz kanunlara yakalanırsa devreye girer ve cambazlık başlar.

  3. Belki benim gibi bilmeyeler vardır. Google amcaya sormak zorunda kalmaın.
    “Pis Yedili”, şansla birlikte taktik faktörünün de esas olduğu bir iskambil oyunudur.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin