Özgür Özel, Saraçhane’den seslendi: “Yarın kafamı bozarlarsa Taksim’de olacağız!”

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına tepki için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bulunduğu Saraçhane’de toplanan on binlerce kişiye seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, protestolara katılan vatandaşlara ‘marjinal’ diyen AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Marjinal sensin! Demokratlar meydandan korkmaz, diktatörler meydandan korkar. Erdoğan, eğer sen bu meydandan korkuyorsan, sen de bir diktatörsün!” diye seslendi.

Özgür Özel, “Ekrem Başkan’ın bileğini mertçe bükemeyeceğini gördüğü için yargı sopası eliyle bileğini kırmaya, bu binaya hileyle girmeye çalışmaktadır. Bunun için buraya kendine yakın bir kayyım atamak, bu binada işe girmiş 40 bine yakın her siyasi görüşten liyakatli pırıl pırıl gençleri atıp kendi gençlik kollarını yerleştirmek istiyor. Bunun için biz 19 Mart darbe girişiminden itibaren buradayız, Saraçhane’de nöbetteyiz, direnişteyiz. Burayı Erdoğan’ın kayyumuna vermeyeceğiz. Yarın Ekrem Başkanımız Vatan Emniyet’ten alınıp Çağlayan Adliyesi’ne götürüldüğünde Çağlayan’da olacağız. Günü geldiğinde nerede olmamız gerekiyorsa orada olacağız. Yarın gelişmelere göre Saraçhane ise Saraçhane, Çağlayan ise Çağlayan, Vatan ise Vatan, Taksim ise Taksim! Yarın kafamızı bozarlarsa Taksim’de olacağız.” ifadelerini kullandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanlığı ön seçim adayı İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın da aralarında olduğu 106 kişinin gözaltına alınmasına tepki gösteren binlerce kişi İBB’nin bulunduğu Saraçhane Meydanı’na akın etti.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel İBB’nin bulunduğu Saraçhane meydanında toplanan on binlerce kişiye hitap etti.

Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

”İstanbul’un iradesine yapılan darbeye itiraz için buraya toplandığımızda, birbirimize söz vermiş, ant içmiştik. Çünkü biz bir miting değil sonuç almaya geliyoruz. Bu bir CHP mitingi değildir. Ancak isimlerini duyduğunuz, sloganlarını duyduğunuz, bir kaç gündür teker teker Ekrem Başkanla dayanışma ve demokrasiye sahip için buraya Saraçhane’ye yani İstanbul’a halkın iktidarının simge noktasına koşan tüm siyasi parti ve oluşumları ve özelikle gençlerimizin dahil olduğu tüm itiraz ve siyaset kurumlarını yürekten selamlıyorum. Hoş geldiniz.

“ANT OLSUN Kİ TAKSİM’İ GERİ ALACAĞIZ”

Bugün Saraçhane’deyiz. Ama biz meydan kararlaştırıp miting yapmak için değil, nerede olmamız gerekiyorsa otrafa olmamız için Saraçhanedeyiz. Bundan yıllar önce hep birlikte Erdoğan Gezi Parkı’nı kesip yerine topçu kışlası yapacağım deyip, oradaki Atatürk Kültür Merkezi’ni yıkıp yerini AVM yaptırmak istediğinde o gün orada nerede gerekiyordu. O gün Gezi’de, o gün Taksim’de olmamız gerekiyorduk, oradaydık! Ama o gün bugündür Takisim’i işçi, emekçi, gençlere yasaklıyor. Ant olsun ki Taksim’i geri alacağız.

Bugün, Saraçhane meydanı boşuna seçilmiş bir eylem alanı değildir. Saraçhane, İstanbulluların Ekrem İmamoğlu’na 2019 yılında Erdoğan’dan alıp artık İstanbul’un tepesinde helikopterle gezip Arap şeyhlerine kupalar süsü vermenden… Artık İstanbul’a karşı kent suçları işleyip Gökdelenler yaptırıp o kentin rantını yandaşına peşkeş çekmenden bıktım. Artık, satacak bir şey kalmayınca, Katarlılara vermek üzere güzelim İstanbul’a bir hançer çekip Kanal İstanbul yapmana izin vermeyeceğim.

“İMAMOĞLU’NUN ARKASINDA UÇAKLARI, KONVOYLARI, BÜROKRATLARI YOKTU”

Ekrem başkan 2019’da emaneti aldı, almadan önce 19 gün oylarını çalmak, mazbatasını çalmak, İstanbul’u temsil etmemek istedi, hep beraber direndik, oradaydınız, oradaydık, hep beraber mazbatayı söke söke aldık. Sonra utanmadan sıkılmadan Recep Tayyip Erdoğan’ın direktifiyle YSK verilmiş mazbatayı iptal etti ve seçimleri yenilerdi. AKP o zaman dediler ki biz İmamoğlu’na biz 23 Haziran’da İmamoğlu’na ‘Osmanlı tokadı atacağız’ dediler. O gün fark 13 bindi. Beyler mehter marşıyla İstanbul’a geldiler. Onlarca bakanı ve bürokratıyla geldiler. İmamoğlu’nun ise uçakları, konvoyları, bürokratları yoktu. Ama her yaştan böyle genç yol arkadaşları vardı arkasında. İşte o gün hep birlikte 806 bin oy farkla bir kez daha İmamoğlu’na burası emanet edildi.

“İMAMOĞLU ERDOĞAN’A HATTRICK YAPTI”

Futbol konuşmayı bilen, ‘ben futbolcuyum’ diyen Tayyip Bey’e şunu söyleyelim; Ekrem İmamoğlu, Tayyip Bey’i 4 maçta da yendi, kümeye gönderdi. Tayyip Bey, güya yenilmez Tayyip Bey, partisinde hiç seçim kaybetmeyen Tayyip Bey Ekrem İmamoğlu’ndan ilk golü Beylikdüzü’nde yemişti, üstüne de Ekrem İmamoğlu ona burada hattrick yaptı.

İşte bu hazımsızlık bugün de seçimlerin üstünden bir yıl geçmesine rağmen Ekrem Başkan’ın bileğini mertçe bükemeyeceğini gördüğü için yargı sopası eliyle bileğini kırmaya, bu binaya hileyle girmeye çalışmaktadır. Bunun için buraya kendine yakın bir kayyım atamak, bu binada işe girmiş 40 bine yakın her siyasi görüşten liyakatli pırıl pırıl gençleri atıp kendi gençlik kollarını yerleştirmek istiyor. Bunun için biz 19 Mart darbe girişiminden itibaren buradayız, Saraçhane’de nöbetteyiz, direnişteyiz. Burayı Erdoğan’ın kayyumuna vermeyeceğiz.

“TAKSİM’SE TAKSİM, ÇAĞLAYAN’SA ÇAĞLAYAN…”

Yarın Ekrem Başkanımız Vatan Emniyet’ten alınıp Çağlayan Adliyesi’ne götürüldüğünde ve tarih önünde yargılanmak değil, dünyanın en namuslu en çalışkan en kararlı siyasetçisine soru soranları cevaplarıyla yargılamak üzere Çağlayan’da olduğunda o zaman biz de Çağlayan’da olacağız. Günü geldiğinde nerede olmamız gerekiyorsa orada, ayrıla ayrıla değil birleşe birleşe omuz omuza direnerek orada olacağız. Yarın gelişmelere göre Saraçhane ise Saraçhane, Çağlayan ise Çağlayan, Vatan ise Vatan, Taksim ise Taksim!

Bizi şu anda Türkiye’nin tüm televizyonlarının yanında tabii bunu destekleyenler canlı yayında, köstekleyenler yarın manipülasyon yapmak için dört gözle bizi izliyor. Ancak dünyanın bütün televizyonları, ajansları burada izlerken, biz içindeyiz. Ne kadar görüyorsunuz bilmiyoruz ama dünya ve Türkiye görüyor ki Tayyip Erdoğan’ın istibdat, baskı, yasak rejimi sallanmaktadır, çökmek üzeredir.

Ey Tayyip Erdoğan, 19 Mart darbesine kalkıştığın sabah beş gün süreyle İstanbul’da eylem yapmayı, yürüyüş yapmayı yasaklamış, ‘kalkışanlar dağıtılacak’ demiştin… Tayyip Bey, ilk gece bu meydanda 120 bin kişi vardı. ‘Yarına yok’ dedin, dün gece bu meydanda 160 bin kişi vardı. Dün TV izlerken elindeki kumandayı kırmışsın, yere atmışsın, fırlatmışsın!

“ERDOĞAN, İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRÜ’NÜ GÖREVDEN ALMAZSAN HATIRIM KALIR!”

O sırada ben 21 il 14 büyükşehir ve tüm Türkiye’de örgütümüzü belediyelerimizi eyleme davet ederken, demişsin ki ‘İstanbul başta olmak üzere yarın akşam Özgür Özel’in çağrısıyla Saraçhane’de ve herhangi bir şehirde bir kalabalık toplanır eylem olursa o valiyi o emniyet müdürünü görevden alacağım’ demişsin. Anadolu’yu tehdit ettin, bugün hiçbir ilde eylem olmayacak dedin, Tayyip Bey bak bugün burada 210 bin kişiyiz. Sayın Erdoğan, İçişleri Bakanı telefonunu bekliyor, İstanbul Valisi’ni İstanbul Emniyet Müdürü’nü görevden almazsan hatırım kalır! Ama performans ölçün buysa ne valine ne emniyet müdürüne kıyma. Çünkü değil yenileri, kendin gelsen İstanbul’a vali olsan yine toplanacağız. Ant olsun ki Saraçhane bizimdir, Vatan Emniyet bizimdir, Çağlayan bizimdir, Taksim bizimdir.

”SARAÇHANE’DE ŞU AN 300 BİN KİŞİ VAR”

Arkadaşlarım beni düzeltiyor. Şu anda burada 300 bin kişi var. Yarın yiğidimizi Çağlayan’dan alacak mıyız? Bugün öğlen saatlerinde telefon geldi, dediler ki ‘Ekrem İmamoğlu’nun ifadesi başlayacak.’ Avukatlarıyla birbirimize sarıldık, bir selam yolladık. Emniyet’teki ifade başladı ve tam 6 saat boyunca onlar sordu, Ekrem Başkan cevapladı. Soranlar yoruldu, o yorulmadı. Soranlar utandı, o utanacak hiçbir cevap vermedi. Ne bir haram lokma yedi ne cana kıydı. Elinde ne kan ne paranın kiri var. Yiğidim aslanım bu akşam da sizden ayrı orada Vatan’da yatıyor. Gün gelecek devran dönecek, bu zalimler hesap verecek, Ekrem Başkan hepimizin haklarını verecek.

”MARJİNAL OLAN SENSİN ERDOĞAN”

Buradan bir kez daha uyarıyorum; bu meydandaki gençleri kadınları koşup gelenleri lekelemeye çalışanlara, marjinal diyenlere şunu söylüyorum; marjinal demek bütünden ayrı olan aykırı olan demektir. Bu meydanda birbirini sevmeyen yok, ülkesini sevmeyen yok, kadın düşmanı yok, farklı düşünene farklı giyinene nefret duyan yok, dine inanca karışan yok, cinsel tercihlere karışan yok. Bu meydan bir bütün olarak insanı seviyor, doğayı hayatı hayvanı birbirini seviyor. Bu meydandan farklı olan marjinal olan sensin Erdoğan, sensin marjinal! Bu meydandaki gençlerin karşısına polisi dikiyor.

”SEN BU MEYDANDAN KORKUYORSAN, SEN DE BİR DİKTATÖRSÜN”

Bir kere şunu bilelim, polis kim? Polis bu vatanın evladıdır. Polis holding sahibinin evladı değil, para babalarının çocuğu değil; polis gariban. Sen polisi bu vatanın evladını, bu vatanın evladına kırdıramazsın! Polis kardeşim, bu meydandaki senin üniversitedeki heyecanını yaşayan ve belki de Erdoğan iktidarda kalırsa senin gibi hayal kırıklığına uğrayacak gençlerdir. Ne bu meydan marjinaldir, ne de bu polis katildir… Ama Anayasa dışı, kanunsuz emir verenler hainlerdir, yolsuzlardır. Marjinal olan Erdoğan’dır. Demokratlar meydandan korkmaz, diktatörler meydandan korkar. Erdoğan, eğer sen bu meydandan korkuyorsan, sen de bir diktatörsün. Türkiye laiktir, laik kalacak! İstanbul Barosu’nu da geri alacağız.

CEZAEVİ VE GÖZALTINAKİLERE NEVRUZ MESAJI

Türklerin ve Kürtlerin Nevruz’unu kutluyorum. Barışın önünde eğiliyorum. Buradan, Ümit Özdağ, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Tayfun Kahraman, Can Atalay, Osman Kavala, Mine Özerden, Çiğdem Mater, Ahmet Özer, Rıza Akpolat, Alaattin Köseler, Resul Emrah Şahan ve Murat Çalık’ı selamlıyorum. Vatan’daki, Silivri’deki canları selamlıyorum.”

1 Yorum

  1. Özgür Özel lider olmaya çalışıyor, cumhurbaşkanı adayı olmaya çalışıyor. İkinci bir küçük enişte vakası. Söylemlerini ne kadarını eyleme döker…?

    Şeytanlar ve melekler filmiydi sanırım; kardinalleri tek tek ortadan kaldıran papazın papa olmaya niyetlenmesi gibi… Bizimki paraşütle iniş yapmadı ama birinin onun için oluşturduğu dalgayı yakalamaya çalışıyor gibi.

    Bu arada filmdeki papazın sonu çok kötü olmuştu.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin