Özgür Özel, ‘muhalefete’ çizilmiş alanın dışına çıkabilecek mi?

CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel oldu. Hayırlı olsun diyorum. Umarım ana muhalefet boşluğunu doldurur. Umarım sadece iktidar muhalifi olmaz aynı zamanda rejim muhalifi de olur.

Umarım siyasete çizilmiş alanın dışına çıkar ve gerçek bir muhalefet partisi olur.
Özgür özel konuşmasında Silivri’de Bakırköy’de hepimizin yerine yatan Can Atalay’a, Tolga Şardan’a, Osman Kavala’ya, Selçuk Mızraklı’ya, Selahattin Demirtaş’a selam olsun dedi.
Gerçi Kılıçdaoğlu da konuşmasında aynı selamı gönderdi.

Bunu olumlu buluyorum. Ama yine umarım kürtlere seçim ayarlı bir selamlama olmasın.
Yine umarım Özgür özel hapishanelerde rehin tutulan başka isimlerin de olduğunu hatırlar.

***

Al birini, vur ötekine!

Tayyip Erdoğan, Rize Merkez Kentsel Dönüşümü toplu açılış töreninde konuştu. CHP genel başkanlığına seçilen Özgür Özel’in konuşmasında Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’yı anmasına tepki gösterdi. “Al birini vur diğerine. Bunların birbirinden farkı var mı?” dedi.

Medeni bir ülkede medeni bir siyasetçi tebrik eder, demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını temenni eder. ‘İktidarı ile muhalefeti ile daha iyi bir Türkiye için çalışacağız’ der.

Neymiş; ‘Al birini vur ötekine’ymiş…

***

Erdoğan’ın bu açıklamasını yerinde buldum

Erdoğan, İsrail’le ilişkiler açısından önemli bir açıklama yaptı. “Netanyahu’yu artık sildik.” dedi. Ayrıca, “İsrail çok yanlış bir adım atarak kendi geleceğini kararttı. İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın İsrail tarafıyla görüşüyor. Aynı zamanda Filistinliler ve Hamas’la da müzakere ediyor. Artık Netanyahu ile konuşamayız. Ancak İsrail’le bağların tamamen kopması özellikle uluslararası diplomaside mümkün değil.” ifadelerini kullandı.

Tayyip Erdoğan’ın her açıklamasına muhalefet edecek halim yok. Bu açıklamasını yerinde buldum. Diplomatik ilişkileri kesmeden, ipleri koparmadan adımlar atmak lazım. Ama şunu da söyleyeyim; bir süre sonra “Netanyahuyu sildik.” diyen Erdoğan’ı yanında bir hediye Togg’la ziyaretine gitmiş görebiliriz.

***

Yandaş medyada yazmak utanmaz olmayı gerektirir!

Anladığım kadarı ile ‘yandaş’ medyada çalışmak için utanma duygusunu kaybetmek gerekiyor. Hepinizin bildiği bu gerçeği şimdi ben niye söyledim, açıklayayım:

Hürriyet’te bir yazar var. Daha doğrusu varmış. Haberim yoktu. Adı Savaş Özbey.
Yazısında, “Polat çiftinin bir kız, bir de erkek çocukları var. Eğer tutuklanma olursa bu çocuklara ne olacak diye düşündüm.” demiş…

Nasıl, çok insani görünüyor değil mi! Ya siz nasıl insanlarsınız! Binlerce anne baba bu şekide hapislere tıkıldı. Hem de hiç bir suçu yokken! Hiç birisiniz ağzınızı açmadınız!

Ağızınızı açmasanız gene iyi. Hukuksuz tutuklamaları alkışladınız, destek verdiniz. Şimdi gelmiş ‘Dilan Polat’ın çocukları ne olacak.’ diyorsunuz.

Cübbesiz Ahmet’in (Ahmet Hakan) yayın yönetmeni olduğu gazetenin yazarı da böyle olur işte.

***

Boykot böyle yapılır!

Yine yandaş gazetecilerden devam edelim.

Bunlardan biri troliçe lakabıyla tanınan Hilal Kaplan, diğeri yandaş ise Esra Elönü.
Hilal Kaplan Burger King, Filistin renklerini ekmek arası yapmış; “Siz de gerekeni yapın #Boykot” diye tweet attı.

İyi de Burger King 3 yıldır o reklamı kullanıyor. Konunun Filistin’le bir alakası yok!
Neymiş hamburger Filistin bayrağına benziyormuş.

Öteki yandaş ise Esra Elönü. “Boykot yapan müslümanları küçümseyen, aşağılayan beyin yırtıklarına bakmayın. Boykotun silah olduğunu bildiklerinden direnci kırmaya çalışıyorlar!” diyor.

Starbuckslar’da yer kapatma, satın alıp satışını arttırdığınız kolaları yerlere dökme boykotlarını İsrail’e karşı ciddi silah olarak görüyor bunlar. Bunları küçümseyenleri de beyin yırtığı gibi laf sokmaya çalışıyorlar.

Sıkıyorsa maaşınızı veren Erdoğan’a da aynı şeyi söylesenize! “Neden Ceyhan limanından İsraile petrol transferi devam ediyor.” desenize.

“Neden her türlü ticareti durdurup ülke olarak boykot edelim desenize.”

Diyemezler…

***

İncirlik üssüne değil, Saray’a yürüyün!

İsrail ve ABD’ye tepki gösteren yandaşlardan biri de İHH Başkanı Bülent Yıldırım. “Gazze’deki katliamı önlemek ve ABD’yi ateşkese zorlamak için İncirlik Üssü’ne gidiyoruz! Bölgedeki şehirlerimizde yaşayan tüm vatandaşlarımızı, İncirlik Üssü’ne davet ediyorum!” dedi. Bir konvoy hazırlayıp İncirlik üssüne doğru yola çıktılar.

Yolda polis müdahalesi oldu. Polis üzerlerine gaz sıktı. Mitinglerini yarıda kesmek zorunda kaldılar.

Bülent Yılıdırım!

Bence yanlış istikamete gidiyorsunuz. Gitmeniz gereken yer İncilik üssü değil, Beştepe’deki saray. Madem öyle, versin talimat, kapatsın İncilik Üssü’nü. İki laf etsin titretsin Amerika’yı.
Üstelik sizin üzerinize polisi niye salıp gaz atıyor ki?

Yoksa Erdoğan, Blinken Ankara’ya gelirken fırça mı yedi?

***

Çoban ithal edip, doktor ihraç ediyoruz!

En önemli ihraça ve ithalat kalemlerimizi belirlendi. Bakın en önemli ithalat kalemimiz ne biliyor musunuz?

Afganistan’dan çoban.

Peki en önemli ihracat kalemimiz ne?

Avrupa’ya doktor.

Afganistan’dan çoban getirip, Avrupa’ya doktor gönderiyoruz.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

3 YORUMLAR

  1. Yani aynı delikten binlerce kez ısırılıpta, gene o delikten başka bişey çıkacağını umut etmek ancak Türk milletine has bi durum olsa gerek!…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin