CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile CHP Genel Merkezi’nde görüştü. Görüşmenin ardından konuşan Bakırhan, “CHP, Kürt meselesinin çözümünde önemli rol oynayabilir.” dedi. Özel ise Akın Gürlek’e yönelik sözleri nedeniyle kendisi hakkında başlatılan soruşturmayı değerlendirdi. Ahmet Özer’in tutuklanması ve Esenyurt Belediyesi’ne ‘kayyım’ atanmasını eleştirirken hukuku hatırlayan Özel, “Akın Gürlek’e şunu sorarlar: Mahkeme mahkeme gezip, özel olarak seçilmiş ve siyaseten cezalandırması gereken kişilere, sırf sana o talimat verildi diye adalet giyotini olmak senin görevin mi? Daha önceki Cumhuriyet Başsavcısı ‘Arkadaşlar taziyeden suç mu olur? Telefon etmiş diyorsunuz, bundan suç mu olur? On yıl önceki şeyden suç mu olur? Bir banka hesap hareketinden suç mu olur?’ deyip savcılara geri attığı soruşturma evrakını düştüğü yerden toparlamak, oradan bir soruşturma uydurmak, yalan yalan ifadelerle tutuklamaya sevk etmek senin görevin mi?” dedi.
- Hizmet Hareketi’ne yönelik davalarda bugüne kadar binlerce kişi ‘yasal bir bankaya para yatırdıkları için, 15 hatta 20 yıl önce legal bir kurumda çalıştıkları gerekçesiyle ya da bir sendikaya üye oldukları için tutuklandı. İçeriği bile belli olmayan sözde ‘ankesör soruşturmaları’ kapsamında yüzlerce asker tutuklandı! Daha 24 Ekim’de Yeni Asya Genel Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz, Fethullah Gülen Hocaefendi için taziye dilediği için cezaevine gönderildi. Ancak CHP lideri Özgür Özel bugüne kadar bu hukuksuz tutuklamalarla ilgili tek cümle kurmadı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile bir araya geldi. CHP Genel Merkezi’nde yapılan görüşme yaklaşık 2 saat sürdü. Görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Özgür Özel, yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’e sabah saatlerinde yaptığı ziyaret hakkında bilgi verdi. Kayyım uygulamasıyla ilgili konuştu. Özel, “Bunun OHAL döneminden kalmış bir uygulama olduğunu hepimiz biliyoruz.” dedi.
Meclis’teki 10 muhalefet partisinin kayyumlara karşı kanun teklifi verdiğini hatırlatan Özel, “Burada bu teklifin altında imzası olmayan iki parti var: Biri AK Parti, biri MHP. Ama dün Sayın Feti Yıldız da kayyumlara karşı bir yasal düzenlemenin bu Meclis tarafından yapılması gerektiğini söyledi. Bu da çok kıymetlidir.” ifadelerini kullandı.
Özgür Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önümüzdeki dönem kim, ne ile ilgili, ne söyleyecek olursa olsun bu Meclis’in bu dönemde böyle bir antidemokratik uygulamayı, oybirliği ile ortadan kaldıracak adımı atması her yönüyle güven artırıcı ve Millet Meclisi açısından özgüveni gösteren, Türkiye’ye de umut verecek bir adım olacaktır. Bu yüzden buradan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Sayın Genel Başkanına ve grup yöneticilerine bu çağrımızı tekrar ediyoruz. Bu konuda AK Parti’nin tutumunu ve olumlu bir adımını bekliyoruz.”
Çözüm sürecinde adres Meclis’tir
Yeni süreç hakkında değerlendirmelerde bulunan Özel, “Biz şeffaf, samimi, toplumsal mutabakata dayanan bir sürecin işletilmesini, bu sürecin işletileceği yerin mutlaka ve mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisi olmasını, hiçbir partiyi ve toplumun hiçbir kesimini dışlamaması gerektiğini düşünüyoruz. Bir toplumsal mutabakat inşasında toplumun en kırılgan kesimlerinin gözetilmesi gerekiyor. Samimiyetle ve şeffaflıkla davranılırsa Türkiye, bir ve bütün halinde 40 yıldır çözemediği ve Türkiye’ye çok şey kaybettirmiş, hepimize çok acılar yaşatmış, hem manevi olarak elbette ama maddi olarak da çok şey kaybettirmiş bir süreci bir toplumsal mutabakatla, toplumsal barış sürecine dönüştürebilir. Bu, Türkiye’deki herkese kazandırır.” diye konuştu.
Ahmet Özer için ‘hukuku’ hatırladı
Özgür Özel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik ifadelerinden dolayı kendisi hakkında açılan soruşturmaya ilişkin soruyu ise şöyle cevapladı:
- Akın Gürlek’e şunu sorarlar: Mahkeme mahkeme gezip, özel olarak seçilmiş ve siyaseten cezalandırması gereken kişilere, sırf sana o talimat verildi diye adalet giyotini olmak senin görevin mi? Yoyo gibi Ankara ile İstanbul arasında sarayın elverişli aparatı olarak gidip gelmek senin görevin mi? İstanbul’a başsavcı olarak gidip adalet katletmek senin görevin mi? Sabahın köründe bir evin, bir eşin mahremine gitmek senin görevin mi?
- Avukatsız aramalar yapmak senin görevin mi? Dosyada gizlilik varken iktidara yakın medyaya dosya içeriklerini sızdırmak senin görevin mi? Sabahın köründe daha kendisi üzerine suçlamalar okunmamışken, kişiyi terörist ilan etmek senin görevin mi? Daha önceki Cumhuriyet Başsavcısı ‘Arkadaşlar taziyeden suç mu olur?
- Telefon etmiş diyorsunuz bundan suç mu olur? On yıl önceki şeyden suç mu olur? Bir banka hesap hareketinden suç mu olur?’ deyip savcılara geri attığı soruşturma evrakını düştüğü yerden toparlamak, oradan bir soruşturma uydurmak, yalan yalan ifadelerle tutuklamaya sevk etmek, sonra da itiraz da bile ‘Bunlarla tutuklama olmaz, ama yine de bir gizli tanık bulunmuş.
- O yüzden tutukluluğun devamına’ denecek operasyonu yönetmek senin görevin mi? Görevinden dolayı hakaretmiş. Benim hakaretim bunları yapana. ‘Bunları yaptım’ diyorsa açsın kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret.
- Onun görevi adalet, onun görevi usule uygunluk, onun görevi ‘Avukatı gelmeden sakın evde arama yapma’ demek. Onun görevi ‘Soruşturmada gizlilik var, bu bilgileri kim sızdırıyor’ demek. Bizzat bu iletişimi yürütmek değil. O yüzden kendine görev olarak bildikleri bunlarsa, görevinden dolayı hakaret ettim. Ben bu yapılanlara itiraz ettim, o onu hemen sahiplenmiş. Bu vakitten sonra başka iş bilmiyorsa avukatlık yapabilir.
Tuncer Bakırhan: Talebimizi yaptık, cevap bekliyoruz
Tuncer Bakırhan ise görüşmede kayyım konusunun da ele alındığını belirtti. Bakırhan, “Kayyım yavaş yavaş Türkiye’de bir yönetim rejimine doğru yol alıyor. Daha önce DEM Parti’nin belediyelerine kayyum atanırken şimdi CHP’nin de belediyelerine kayyum atılıyor. Bu mesele sadece DEM Parti’nin meselesi değildir hepimizin meselesidir.” dedi.
Ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakırhan, “Adalet Bakanlığına İmralı ile görüşmek için bir başvuru yaptınız. Bununla ilgili bir yanıt geldi mi? Olumlu bir yanıt gelirse nasıl bir heyet gidecek, eş başkanlar düzeyinde mi olacak? Takvim belli oldu mu?” sorusuna, “Başvuru yaptık, ama henüz başvurumuza resmi bir yanıt gelmedi. Olumlu bir yanıt gelmesini umuyoruz. Önemli olan oraya kimin gittiği değil, oradan ne söylendiği, ne düşünüldüğüdür, onun için bekliyoruz.” yanıtını verdi.