ABD Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu’unda düzenlenen ‘Dünyada Otoriterliğin Yaygınlaşmasının Ulusal Güvenlik Açısından Sonuçları’ adlı oturumda Türkiye de gündeme geldi.
VOA Türkçe’nin haberine göre, oturumda otoriter rejimlerin dinamiğinin ve şeklinin günümüzde değiştiği, bu nedenle de başka mücadele yöntemlerinin geliştirilmesi gerektiği vurgulandı.
Center for a New American Security adlı düşünce kuruluşunun Transatlantik Güvenlik Programı’ndan Andrea Kendall Taylor, dünyada otoriter rejimlerin oluşma aşamalarındaki değişikliği birkaç ana başlıkta topladı. Taylor, otoriter liderlerin eskiden darbe ile yönetime geldiğini, günümüzde ise özgür seçimlerle göreve gelen liderlerin otoriterleştiğini vurguladı.
Putin ve Erdoğan örnek gösterildi
Andrea Taylor, günümüzde Soğuk Savaş döneminden farklı olarak otoriter rejimlerin son derece kişiselleşen otokrat liderlerle oluştuğunu belirtti ve bu liderler arasında Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı saydı. Otoriter liderlerin değişken ve tahmin edilemez ortakları olduğunu savundu.
Taylor, dünya düzeninde tektonik bazı değişiklikler sonucu Rusya ve Çin gibi otokrasilerin kendi taktiklerini başka ülkelere ihraç ettiklerini ve Batılı demokrasileri baltalamak için çaba gösterdiğini anlattı.
ABD Kongresi daha erken harekete geçmeli
Andrea Kendall Taylor, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden sonra değişen düzende otokratik ülkelerle baş edilmesi için ABD Kongresi’nin daha erken harekete geçerek bu ülkeler üzerinde baskı kurması gerektiğini belirtti. “Eğer demokrasiler otokrasiye karşılık vermezlerse, otokrasi norm haline gelebilir.” uyarısında bulundu
Oturumda konuşan NATO eski Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ve eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright Türkiye’deki siyasi gelişmelerden ve Rusya ile ilişkilerden endişe duyduklarını ancak Ankara ile diyaloğun kesilmemesi gerektiğini savundu.