Kaz Dağları’nda, Kanadalı Alamos Gold şirketi tarafından yürütülen altın madeni projesine tepkiler büyüyor. Maden projesi için 195 bin ağacın kesildiğinin ortaya çıkmasının ardından başlatılan Su ve Vicdan Nöbeti bugün 12. gününe girdi.
Nöbetin 11. gününde (dün) Çanakkale Belediyesi’nin çağrısıyla düzenlenen Büyük Su ve Vicdan Buluşması’na ise sivil toplum kuruluşları, dernekler, sendikalar, milletvekilleri, avukatlar ve sanatçıların yanı sıra Türkiye’nin dört bir yanından on binlerce kişi katıldı.
DW Türkçe’nin haberine göre, yaklaşık bir kilometre uzunluğunda kortej oluşturan eylemciler, tel örgülerle korunan Çanakkale’nin Kirazlı köyündeki maden proje geliştirme sahasına girdi.
CHP Milletvekilleri Veli Ağbaba, Ali Şeker, Mahmut Tanal, Muharrem Erkek, Sibel Özdemir, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, Emek Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, sanatçılar Sadık Gürbüz, Ali Asker, Ezel Akay, TEMA Vakfı Başkanı Deniz Ataç, Çanakkale, İstanbul, Ankara baroları, Bandırma Kent Konseyi, Çanakkale Halkevleri, Tarım Orman İş Sendikası, Beşiktaş Çarşı grubu ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu eyleme destek verdi.
200 çadır kuruldu
Ağaçların kesildiği maden proje geliştirme alanına yaklaşık 600 metre uzaklıkta kurulan çadırların sayısı giderek artıyor. 26 Temmuz’da 5 çadır ve 16 kişiyle başlayan Su Nöbeti, dün itibarıyla 200 çadır ve yaklaşık 250 kişiye ulaştı. Her akşam saat 21.00’de ise bölge için neler yapılacağına dair forum düzenleniyor.
Doğa savunucuları bu projenin yanı sıra bölgede işletme ruhsatı alan 30 maden projesinin iptal edilmesi için çalıştıklarını belirtiyor. Kaz Dağları’na destek için sanatçılar da konserler veriyor. Dün 21.00’de Moğollar Grubu Çanakkale Özgürlük Parkı’nda konser verdi. Piyanist Fazıl Say’ın ise 18 Ağustos’ta firmanın faaliyet gösterdiği alanda konser vereceği belirtildi.
“Sularımız zehirlenmesin”
Su ve Vicdan Nöbeti’ne katılan doğa savunucusu oluşum PİKAMP’ın Temsilcisi Egemen İlter, Anayasa’nın 56. maddesinde yer alan, ‘Her bireyin doğal ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı’nı savunmak için nöbet tuttuklarını söyledi. Altın aramak için doğanın katledildiğini ifade eden İlter “Altını aradıktan sonra siyanürle ayrıştıracaklar ve tek su kaynağımız olan Atikhisar Barajı’nın zehirlenmesi söz konusu olabilecek. Buraları ayrıca fay hattı. Fay hattı üzerinde siyanür havuzlarının kurulmasının riskini biliyoruz. Bunlar için korkuyoruz. Bunların olmaması için buradayız” diye konuştu.
“0.6 gram için katliam”
Kamp alanındaki çadırda kalan İDA Dayanışma Derneği’nden Nermin Tokgöz ise davalarından asla vazgeçmeyeceklerini, çünkü haklı olduklarını dile getirdi. Şirkete ilk faaliyete başladığında dava açtıklarını, ancak Valiliğin projeyi imzaladığını ifade eden Tokgöz, siyanürle ayrıştırmanın büyük bir risk olduğuna işaret etti. Tokgöz “Bir gram altın için 4 ton su kullanacaklar ve tonlarca kayayı parçalayacaklar. Şirket web sitesinde “Ağı Dağı’nı dinamitle patlatacağız, açık ocak siyanür havuzlarında altını ayrıştıracağız” diyor. Yabancı ülkelerde 6 gramın altında işletmeye geçemiyorlar, 78’den beri onlarda yasak. Bizde şu anda 0.6-.0.75 gram için katliam yapılıyor. Bu demektir ki bütün Kaz Dağları’nı yok edecekler” dedi.
Alamos: Kâr etmeye bir yıldan az kaldı
Kanadalı Alamos Gold’un, Türkiye, Kuzey Amerika, Kanada ve Meksika’da maden projeleri bulunuyor. Şirketin 31 Temmuz’da açıkladığı finansal sonuçlarına göre ise yılın ilk yarısında net kârı 23.6 milyon dolara ulaştı. Finansal sonuçları açıklayan şirket CEO’su John A. McCluskey, Kirazlı projesiyle ilgili “Artık güçlü serbest nakit akışı ile birlikte bu projeden fayda görmeye başlamak için bir yıldan az bir zaman kaldı” diyor. Teksas borsasında işlem gören şirket hisseleri ise Türkiye’de eylemlerin başladığı 26 Temmuz’dan bu yana yüzde 8’e yakın oranda yükseldi.