HASAN CÜCÜK | YORUM
Avrupa’nın 5 büyük liginde şampiyonluk serisini başlatan ilk kulüp Olympique Lyon olmuştu. 2001-02 sezonunda tarihinde ilk kez Ligue 1 şampiyonluğuna ulaşan O. Lyon’un üst üste 7 yıl şampiyonluğu kimseye kaptırmayacağına inananların sayısı bir elin parmağını geçmezdi. Lyon, artık bir ‘peri masalı’ kahramanıydı.
Fransa Ligue 1’de Lyon devrimi gerçekleşirken, adını herkesin bildiği bir kulüp oldu. Lyon’un yaktığı devrim ateşini 2012’den itibaren Paris Saint-Germain (PSG) devraldı. Katar sermayesini arkasına alan PSG şampiyonluklara ambargo koyarken, Lyon hızla gözden düştü. Bu sezon ise çok farklı bir Lyon var.
Nerede mi? Ligin dibinde!
Ligue 1’in tartışmasız bir numarası PSG. 2012’de Katar sermayesini arkasına aldıktan sonra adeta kimlik değiştirdi. Fransa’nın vasat üstü ekiplerinden biri olan PSG, 2012 öncesine kadar sadece iki kez şampiyonluk görmüştü. Yeni sahipleriyle Fransa futbolunu yeniden yazdılar. PSG’nin para gücüyle ulaştığı şampiyonlukların benzerini 2000’li yılların başında Lyon gerçekleştirdi. Ancak hemen notumuzu düşelim; Lyon’un arkasında PSG gibi muazzam bir para gücü yoktu. Kulübün kaderini değiştiren isim Jean-Michel Aulas oldu.
1987’de kulübü satın alan Aulas’ın hedefi, 4 yıl içinde Lyon’u Ligue 1’e çıkarmaktı. Elbette bu hedefin ilk basamağıydı. Ardından kulübü Ligue 1’in devleri arasına yazdırmak vardı. 1983’ten beri Ligue 2’de oynayan Lyon, ‘zengin sahiple’ makus talihini yenip 1988-89 sezonu sonunda adını Ligue 1’e yazdırmayı başardı.
1990’lı yıllarda Ligue 1’de Marsilya fırtınası esiyordu. Ülkenin en renkli kişilerinden biri olan Bernard Tapie’nin başkanlığında Marsilya lige damgasını vuruyordu. Başarısını ülke sınırlarını dışına taşıyan Marsilya, ilk kez 1992-93 sezonunda düzenlenmeye başlayan Şampiyonlar Ligi’ni ilk kazanan ekip olacaktı. Aulas’ın izinden gideceği isim belliydi; Tapie. Elbette ilerleyen yıllarda Tapie’nin adı şikeye karşınca Marsilya ağır yara alacaktı.
Aulas temiz kalıp, başarıyı arayacaktı. Marsilya’nın 4 yıl süren şampiyonluk serisinin 1992’de bitmesiyle, Ligue 1’de yeni bir sayfa açıldı. Bu sayfanın adı; her sezon yeni bir şampiyondu. 1994-2001 arasındaki 8 yılda 6 farklı takım şampiyonluk ipini göğüsledi. Her yıl yeni bir şampiyonun çıkması rekabeti beraberinde getirdiği gibi birçok takımın da şampiyonluk hesapları yapmasını sağlıyordu. Uzun yıllar bunun hesabını yapan Lyon, tarihinde ilk kez 2001-02 sezonunda şampiyonluğa ulaştı.
Olympique Lyon’dan yazılı olmayan kurala bağlı kalması bekleniyordu. ‘Her yıla yeni bir şampiyon.’ kuralından bahsediyorum. Takımı şampiyonluğa taşıyan Jacques Santini’nin milli takıma gitmesiyle, Lyon’un dümeni tecrübesiz Paul Le Guen’e emanet edildi. Henüz 38 yaşındaki La Guen, Fransa’nın en iyi ön liberolarından biri olarak adını ülke futbol tarihine yazdırmıştı. Yeşil sahalara veda ettikten sonra eşofmanlarını giyen La Guen, Lyon’a gelmeden önce 3 yıl Rennes’i çalıştırmıştı.
Henüz yolun başındaki bir isme şampiyon takımı teslim etmekte elbette büyük riskti. Kulübün patronu Jean-Michel Aulas, Le Guen’e takımı emanet ettiğinde Fransa futbol tarihi yeniden yazılacağının farkında değildi. Paul Le Guen yönetimindeki Lyon 3 yıl üst üste şampiyonluğun adresi oldu. Bu seriyle birlikte Ligue 1’de her yıla yeni bir şampiyon dönemi kapanmış oldu.
Le Guen sonrası yeni teknik patron Gerard Houllier oldu. 6 yıllık Liverpool tecrübesiyle Lyon’a gelen Houllier, şampiyonluk serisini devam ettirdi. Houllier’le gelen iki şampiyonluğun ardından koltuğun yeni sahibi Alain Perrin oldu. Sadece bir yıl görevde kalan Perrin, Lyon’u 7. kez şampiyonluğa ulaştırdı. Perrin sonrası takımın dümeninin teslim edildiği Claude Puel’den beklenti elbette şampiyonluktu. Ancak her yükselişin bir sonu olacaktı. 3 yıl görevde kalan Puel ilk sezonunda takımı ancak üçüncü yapabildi. Bu bir devrin sonuydu. Puel’le gelen en büyük başarı ikincilik oldu.
Lyon’un 7 yıl süren şampiyonluk serisini 2008-09 sezonuyla Bordeaux’u bozmuştu. Takip eden 3 yılda üç farklı takım şampiyon oldu. Ligue 1 yeniden Lyon öncesi yıllarına döndü yorumlarının yapıldığı günlerde PSG hegemonyası başladı. Son 11 yılda 9 kez şampiyonluk gören PSG, sadece iki kez Lille ve Monaco’nun gerisinde sezonu tamamladı.
Lyon şampiyonluktan uzak kalsa da zirveden kopmamayı başardı. Genelde ligi ilk 4 içinde bitirdi. 2019-20 sezonunda gelen lig 7.liği Lyon için kara bulutların habercisi oldu. Devam sezonunu 4’üncü bitirmesi sonucu değiştirmeyecekti. Son iki sezon Lyon açısından hayal kırıklığıyla geçti. Önce 8, ardından gelen 7’ncilik Lyon efsanesinin bitişinin ilanı oldu. Artık ne lig ne de Avrupa’da esen bir Lyon vardı.
Sezona Laurent Blanc yönetiminde başlayan Lyon, ilk 5 haftayı 3 yenilgi ve 2 beraberlik kapatınca hoca değişimine gitti. Takım İtalyan Fabio Grosso’ya emanet edildi ama değişen bir şey olmadı. Lyon kaybetmeye Grosso döneminde de devam etti. 12 hafta geride kalırken tek galibiyetini Rennes deplasmanında aldı.
Bu periyotta hanesine yazdırdığı 4 beraberlik ve 7 yenilgiyle ligin dibine demir attı. 192 milyon Euro’luk kadro değeri, Tolisso ve Lacazette gibi yıldızların varlığına rağmen Lyon sıkıntılı günler yaşamaya devam ediyor. 12 haftada topladığı 9 puan adım adım Ligue 2 yolcusu olduğunu gösteriyor. Kadro kalitesini saha sonuçlarına yansıtmazsa bir zamanlar tarih yazan ekip, 35 yıl sonra Ligue 2’ye düşecek.