Ölüm ittifakı

YORUM | ALPER ENDER FIRAT

En acı kayıplar bizde, en kanlı çocuk ölümlerini biz gösteriyoruz; bakın bakın çocuğun kafası yok, elleri kesilmiş; doktor baba çocuğunun cesedini hastanede gördü bakın nasıl da yüreği yandı! Tamam o acıya dayandınız peki buna dayanabilir misiniz? Bakın şu çocuk cesedine, çocuğun kedisi onun için nasılda ağlıyor hadi buna da dayananın da görelim. 

Daha istenilen kıvama gelmediyseniz alın o zaman bu görüntüleri izleyin o halde. Bakın çocuk nasıl feryat figan bağırıyor, ayağı kopmuş, annesi ölmüş, kızkardeşinin cesedi hemen yanında iki seksen yatıyor. 

İkna oldunuz ve istediğimiz kıvama geldiyseniz, hadi şimdi şükür secdesi yapalım. 

‘’Hayır hayır asıl acı bizde, hatta acıların acısı bizde, 30 çocuğun kafasını kesmişler, müzik festivali için toplanan kadınlar tecavüz edilip öldürülmüş, yanlarındaki çocukların kafası kesilmiş ama göstermiyoruz, siz anlayın. Bakın ABD Başkanı bile ‘’evet evet ben gördüm kafası kesilmiş çocukların fotoğrafını’’ dedi ve en acı şeyin bizde olduğunu o da kabul etti. En en en vahşi en kanlı ölümleri bizimkiler yaşadı. Öldürüyoruz, bombalıyoruz ama onlar daha çok öldürdü. CNN’i ve bizim kontrolümüzdeki dünya medyasını daha çok izlerseniz en iyi ölülerin bizim ölülerimiz olduğuna siz de kabul ikna olacaksınız.”

Nasıl da ölü yarıştırıyorlar. Onlar yarıştırır da bizimkiler bu fırsatı değerlendirmez mi?

Ulan utanmazlar! İsrail Filistin’de kardeşlerimizi öldürüyor siz rahat rahat oturuyorsunuz. Mitinge gelin, acıyı görün, toplumsal tazyike destek verin. Biz iktidara gelirsek İsrail’den hesap soracağız, Siyonistlere asıl cevabımızı 30 Mart 2024’de sandıklara giderek vereceğiz. İstanbul Belediyesini, Ankara’yı siyonistlerin elinden alacağız. Bakın bakın görüyorsunuz değil mi şu Filistinli çocuklar nasıl da öldürülüyor. Bunların hesabını sandıkta soracağız, bu kadar kanlı çocuk görüntüsünden sonra bizi desteklemeniz şart oldu.  

Şiddetin en iğrenç pornografisini sergileyerek bunun üzerinden kamuoyu oluşturmaya çalışan iğrenç bir durumla karşı karşıyayız. İsrail’de savaşmak istemeyenlerin Hamas ile Gazze’de savaş istemeyenlerin İsrail saldırılarıyla ortadan kaldırıldığı, sonuçta hep savaşın ve iktidarların kazandığı çirkin süreçler yaşıyoruz. Birbiriyle düşmanmış gibi görünen ölüm ittifakları beynimizi iğfal ediyor.  

Gazze’de her gün insanı yaşamaktan utandıran çocuk cesetleri görürken Hamas’ı yönetenlerin çocuklarının ve yakınlarının nerede olduklarını çok merak ediyorum doğrusu. 

Dışarıdan bakıldığında, İslam dünyasının büyük siyasi lider olarak gördüğü Recep T. Erdoğan’ın karısı Emine Erdoğan’ın 2017’de yaptığı bir konuşmayı hatırlıyorum. ’’15 Temmuz’da vatan kelimesi ruhlarımızı kanatarak yeniden hayatımızın merkezine yerleşti. Yeni nesil artık vatan için candan vazgeçmenin ne demek olduğunu çok iyi biliyor. Ülkemizi esarete, zillete, acıya ve kaosa teslim etmedi. Gördük ki bu topraklarda ne yiğit biter ne şehadeti göze alan kahraman. Milletimizin aziz evlatları, dudaklarında tekbir, ellerinde bayraklarla ölümü öldürerek koştular meydanlara.’’

400’ü verin bu iş suhuletle çözülsün diyen kocasının sözünü dinlemediği için, 7 Haziran’dan sonra milletin binlerce çocuğuna terör yoluyla kıymışlar, şehirlerde taş üstünde taş bırakmamışlardı. Daha da yetmemiş 15 Temmuz gecesi Transporter’lerden 250 kişinin canına kıymışlardı. Planladıkları çok daha büyük katliamları bugün terörist diye hapse atılan yiğit askerler önlemişti. 

Yani dışarıdan Türkiye’ye bakan İslam dünyası AKP iktidarını da İslam mücahidi olarak gördüler. 

Bu nedenle kendi iktidarları ve çocuklarının geleceği için yoksul çocukları bozuk para gibi harcayan münafık ruhların ajitasyonlarına boyun eğmemek, Hamas’ın ve Netanyahu iktidarının AKP’den hiç bir farklarının olmadığını anlamak lazım.