HABER-YORUM | M. NEDİM HAZAR
Sadece biz sıradan insanlar değil, ne yazık ki dünya basını da çok umursamadı, hatta fark etmedi bile.
Yazık ki gerçek bu…
Anlatayım.
23 Temmuz 2021… Japonya yerel saatine göre saat 20:00. Tokyo Olimpiyat stadyumunda bir yıl gecikmeli olarak başlayan yaz olimpiyatlarının açılış seremonisi için, sınırlı sayıda seyirci ve bol miktarda protokol katılımcısı (çoğu devlet başkanı, bakan vs. düzeyinde) Japonların geleneksel danslarını izliyorlar.
Ardından ellerinde bayraklarla ülkeler geçmeye başladı. Sporcular göğüslerinde ülkelerinin armalarıyla, ülkelerini gururla temsil ettiler geçit töreninde. Ancak bir grup geçti ki, bayrakları yoktu. Göğüslerinde ise ROT yazıyordu.
ROT?
Bu olimpiyatlarda Rusya’yı ROC kısaltmasıyla bilecektik ama ROT da neyin nesiydi?
Üstelik taşıdıkları bayrak olimpiyat amblemiydi!
Kısa süre sonra, bu sporcuların vatanlarından ayrı olan mülteciler olduğunu anladık.
Kimi zalim bir diktatörden, kimi bir savaştan, kimi açlıktan, kimi ülkesinde gelecek görmediğinden dolayı vatanlarını terk etmiş insanlardan oluşan bir takım yarışacaktı olimpiyatlarda. 2016 Rio’da Komite başkanı yaptığı konuşmada bu ekibi “umudun takımı” diye anons etmişti.
Aradan geçen beş yılda zalim de değişmemişti, mazlum da…
Çoğu Müslüman ve genellikle fakir ülkelerin başarılı sporcularıydı ROT üyeleri.
Mesela Ahmet Bedrettin Weis (Veys)… Suriye, Halep’ten bir genç. 14 yaşında ülkesi karışıyor ve zalimlerin arasında ezilenlerden oluyor. En büyük merakı bisiklet sürmek. Önce Şam’a, ardından İsviçre’ye (Lozan) göç etmek zorunda kalıyor. Ailesi’ni Türkiye’de bırakıyor. Çünkü, ne sportif ne de sosyal olarak Türkiye’de iyi bir gelecek görmediğini söylüyor Bedrettin.
Oysa çok değil, 2009 yılında Rusya’da Suriye’yi temsil etmiş ve madalya kazanmıştı.
Mültecilik dolayısıyla 3 yıl ara veriyor pedal çevirmeye. Norveç’deki (Bergen) 2017 Dünya şampiyonası ile tekrar spora dönüyor. Ardından Akdeniz Oyunları ve Asya Şampiyonası. Şimdi ise Olimpik Mülteci Takımı’nın bir üyesi…
Rosa Lakonyen Nathike ile tanışın…
Her geçen gün artıyor ROT’un üye sayısı.
Çünkü mülteci sayısı her geçen gün artıyor.
Çünkü zalimler zalimliklerini yapmaya devam ediyorlar. Çünkü insanoğlu dünyayı birbirine cehennem yapmaya adeta and içmiş.
IOC (Uluslararası Olimpiyat komitesi) tarafından Olimpik Dayanışma yoluyla sağlanan burslar sayesinde, 13 ülkeden 28 gelecek vaat eden mülteci sporcu, Tokyo 2020 takımında yer aldı. 56 Mülteci Sporcu Bursu sahibi 21 ev sahibi ülkeden gelmişti: Avustralya, Avusturya, Belçika, Brezilya, Kanada, Hırvatistan, Mısır, Fransa, Almanya, İsrail, Ürdün, Kenya, Lüksemburg, Portekiz, Hollanda, Yeni Zelanda, Trinidad ve Tobago , Türkiye, İsveç, İsviçre ve Birleşik Krallık ve bu sporcular 12 spor dalında yarıştılar: atletizm, badminton, boks, kano, bisiklet, judo, karate, tekvando, atıcılık, yüzme, halter ve güreş.
Sadece Bedrettin değil, onlarca yüzlerce bu durumda sporcu var.
Sudan’dan Nadia ve Lydia, Kenya’dan Rosa, İran’dan Abdullah, Benin’den Jamal, Afganistan’dan Dina ve onlarcası…
Kimi başarılı oldu, kimi elendi ilk turda.
Spordur olacak elbette. Ancak, hepsinin müsabakalara çıktıkları anda ülkelerinin bayraklarını taşıyamamanın burukluğunu yaşadıklarına eminim.
Ancak bu ayıp onların değildi şüphesiz!
