Öfkesi dinmiyor; Bahçeli kılıcı çekti… 

NECİP F. BAHADIR | YORUM

AKP’nin, Devlet Bahçeli’nin “Bariyersek gereğini yaparız!” mesajını yumuşatma çabaları işe yaramadı. MHP liderinin, bayram mesajında ‘geri adım atmak’ yerine, durduğu yeri tahkim ettiği, hatta daha da sağlamlaştırdığı söylenebilir.

Bahçeli, ‘yumuşama mesajına özenle saklanan ve sarılan yalan, dedikodu ve iftira kampanyası’ derken mesajının bir ucunun Erdoğan’a gitmiş olacağını düşünmemiş olabilir mi? Güya hedefinde CHP var… ‘Yumuşama politikasının’ tartışmasız mimarı Erdoğan. Sürece adını koyan bile o!

Hal böyleyken MHP liderinin ‘yumuşama’ deyip ağzına geleni söylemesi AKP’ye olan öfke ve kırgınlığının ifadesinden başka ne olabilir.

Devlet Bahçeli, ‘yumuşama’ başlığı altında neler söylemiyor ki… “Hangi sinsi emellere, hangi sakat hedeflere odaklandığı az veya çok bellidir. Bir yandan yumuşaklık pozu veren diğer meşrep ve müktesebatında taşıdıkları nefret ve öfkeyi sağanak halinde yağdıran siyasi hasis ve hırçın zihniyetlerin iki yüzlülüğü bugünlerde utanç verici düzeylerdedir.”

Bu sözlerin hedefi kim?

Kim sadece CHP olduğunu söyleyebilir? Devlet Bahçeli, hedefi saptırmak için açıkça adres gösterirdi ama onu yapma gereği bile duymadı. Ne ‘CHP’ dedi ne de ‘Özgür Özel’… “Yarası olan gocunsun!” demeye getirdi. Hem niye adresi CHP olsun ki? Sinan Ateş cinayetine yönelik söz ve politikaları nedeniyle mi?

Saray’dan yansıyan fotoğraf Bahçeli’yi çıldırttı 

Doğru, CHP Sinan Ateş cinayetinin üzerine üzerine gidiyor. CHP sözcüleri cinayetin aydınlatılması için yoğun çaba içinde. Özgür Özel, Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’le görüştü ve davanın ilk duruşmasına katılma sözü verdi.

Ayşe Ateş’i Erdoğan da kabul etti. Hem de Saray’da ailecek ağırladı. Ve tek başına da değil. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u da çağırdı görüşmeye. Sinan Ateş’in çocuklarına bağrını açtı. Aileyi korumaya aldı. ‘Cinayetin tüm yönleriyle aydınlatılacağı’ konusunda söz verdi. Aktarılanlara göre, “Yargı gereğini yapacak!” dedi. Tunç’u da bu yönde talimatlandırdı.  Ayşe Ateş görüşmeden sonra, “Çocuklarım ilk kez rahat bir gece geçirdi!” dedi. Saray’dan yansıyan ‘aile fotoğrafı’ belli ki Bahçeli’yi çıldırttı.

MHP lideri, Özgür Özel neyse ama Erdoğan’ın Ayşe Ateş’le görüşmesini kabullenemedi. Ortaklık hukukuna yakıştıramadı. ‘İnceldiği yerden kopsun’ anlamına gelen ilk uzun mesajı yayınladı. “Biz gereğini yaparız, siz CHP ile ittifak kurun. Altılı Masa da destek versin!” dedi. Erdoğan’ın talimatıyla başta parti sözcüsü Ömer Çelik olmak üzere AKP’li yöneticiler Bahçeli’nin gönlünü almak için ‘cumhur ittifakına’ övgüler dizdiler. Erdoğan yurtdışında olduğu için sürece doğrudan müdahale edemedi.

Erdoğan’ın CHP lideri Özgür Özel’e iadei ziyaret yapması da bir başka rahatsızlık nedeni…

Yara çok derin; Bahçeli, gemileri yaktı!

MHP liderinin ilk çıkışından sonra biraz beklemeye geçeceğini tahmin ederdim. Kırılan vazo eski haline dönmese bile ikinci hamle için ağırdan alabilirdi. Öyle yapmadı. Kaldığı yerden devam etti. Kınından çıkardığı kılıcı tekrar salladı. Kınına koymadı. Bu da bütünüyle gemileri yaktığını gösteriyor.  Ve de ‘gönül almanın’ mümkün olamayacağını… Artık yara çok derin. Kolay kabuk bağlamaz. Bu yara olduğu sürece ortaklar eskisi gibi davranamaz.

Elbette Erdoğan, zaman kazanmak isteyecektir. İnceldiği yerden kopması işine gelmez. Çünkü bu erken seçim demek. Seçimin artık öne alınması kesin ama zamanlaması Erdoğan için hayati önemde. Baskın seçim işine gelmez. Ekonomi toparlanmadan gidilecek seçimin akıbeti bellidir. Ekonominin düzlüğe çıkma ve AKP’nin düştüğü yerden kalkma ihtimali yok da; Erdoğan kolay pes etmez. Sadece o değil kim olsa kaybedeceği seçime koşar adım gitmez.

Sadece ben değil, Bahçeli’den ikinci hamleyi bu kadar kısa sürede hiç kimse beklemiyordu. Erdoğan dahil! Bayram mesajında ısrarla ve inatla ‘yumuşama’ dedi. Ortağının ‘yumuşama’ sözünü duymak istemediğini hesaba katmadı. Yumuşama kelimesine iki ortağın yüklediği anlam birbirinin tam zıddı. Bahçeli’nin ‘kara’ dediğine Erdoğan ‘ak’ dedi.

Zıtların kardeşliği mümkün mü? Birinin önden diğerinin arkadan çektiği araba yol alabilir mi? Cumhur İttifakı’nın bugünü bile sorgulanırken yarınından söz edilebilir mi?

Erdoğan’ın şu sözlerine bakın… Bahçeli ne diyor, o ne diyor; “Siyasette oluşan yumuşama ikliminin milletimizin tekrar kucaklaşmasına katkı sağladığını memnuniyetle müşahede ediyoruz.”

Herkesin çok açıkça görübileceği gibi bir ortak ‘fitne fesat’ derken diğeri ‘kucaklaşma’ diyor yumuşama için.

Erdoğan, eninde sonunda ‘tercih’ yapacak!

Peki bundan sonra ne olacak? Erdoğan’dan bir bayram hamlesinin gelmesine kesin gözüyle bakabiliriz. Ya Bahçeli’nin evine kadar gider yüz yüze, baş başa birbirlerinin gözünün içine bakarak konuşurlar ya da telefonla ‘bayramlaşma’ geleneği altında gönlünü almaya çalışır.

Başarılı olabilir mi?

Belki kısa süre için. Orta ve uzun vadede mümkün değil. Hem Bahçeli hem Ayşe Ateş aynı anda idare edilemez. Birini tercih etmek zorunda. Yine hem CHP, hem MHP ikisiyle yol yürüyemez. Birini tercih etmek zorunda.

Hem yumuşama politikası hem MHP ikisi bir arada yürümez. Birini tercih etmek zorunda. Bir koltuğa iki karpuz sığmaz. Sığdırmaya çalışırsan iki karpuzdan olursun. Erdoğan’ı bekleyen akıbet de böyle… İkisinden de olması kaçınılmaz.

Erdoğan da hızla yazgısına doğru yürüyor. Bahçeli’nin çıkışları falan hep o yazgının ayak sesleri…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin