O fotoğraftan rahatsız olmayanlar, bu videoya öfke kusmuş

M. AHMET KARABAY | HABER İNCELEME

Toplum kutuplaşmak için bahane arıyor. Her olayda insanlar işin önüne arkasına bakmadan “karşı” gördükleri tarafa bir gönderme yapıyor. Gerginliğin yeni adı, Harbiye’den teğmen olarak mezun olan genç subayların, geleneksel olarak yaptıkları kılıç vurma töreninde, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” diye haykırmaları oldu. Genç subaylardan yükselen bu sözler, iktidar cenahında darbe heveskârlığı olarak nitelendirildi.

Harp Okulları mezuniyet törenleri her yıl olduğu gibi art arda yapıldı. Önce Deniz Harp Okulu, ardından Kara ve Hava Harp Okulunu bitiren teğmenlere diplomaları törenle verildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, planladığı gibi teğmenler yetiştirdiği düşüncesiyle, üç mezuniyet törenine de katıldı.

Bu yıl üç harp okulunun birincisi de kızlar oldu. Deniz Harp Okulu’nda Teğmen Şeyda Yıldırım, Hava Harp Okulu’nda Teğmen İkra Kuyumcu ve Kara Harp Okulu’nda Teğmen Ebru Eroğlu. Üç genç teğmen de diplomalarını Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan aldı.

Erdoğan, mezuniyet töreni konuşmalarında sık sık 15 Temmuz göndermesi yaptı. Harp okullarının Milli Savunma Üniversitesi yapılanması altında nasıl başarılı sonuçlar ortaya koyduğunu söyledi. Deniz Harp Okulu Camii’ni geçen sene açtıklarını belirten Erdoğan, bu yıl da Kara ve Hava Harp Okulu camilerini bu yıl açtıklarını duyurdu. Askeri okullarda 7 caminin inşaatının da sürdüğünü duyurdu.

Millî Savunma Üniversitesi (MSÜ) Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu ise teğmenlere milli ve manevi değerlere önem vermelerini, seçilmiş, sivil iradenin emrinde olmaları tavsiyesinde bulundu.

Ancak Kara Harp Okulu’nun mezuniyet töreni sonrasında davetlileri bir sürpriz bekliyordu. Her yıl geleneksel olarak okul birincisi öncülüğünde yapılan kılıç vurma ve öğrencilerin kendi aralarındaki yemin için toparlanma sırasında, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” sloganları yükselmeye başladı.

Okul birincisi Teğmen Ebru Eroğlu’nun seslendirdiği, “And içeriz ki, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanan eller karşısında bizi bulacak.” yeminini bütün teğmenler birden tekrarladı.

Bu görüntülerin sosyal medyada paylaşılmasından sonra, iktidar muhalifleri ve destekçileri aynı görüntüleri farklı amaçla paylaşmaya başladı. Muhalifler, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde bu ülkenin kurucusuna duyulan bağlılığın yok edilemeyeceği yaklaşımıyla, iktidar yandaşları ise bunun yeni bir 15 Temmuz hazırlığı olduğunu görüşünü öne sürdü.

AK Parti içinden çıkan, CHP listelerinden Meclis’e giren, şimdilerde yeniden iktidarla kol kola olmak için uygun ortam bekleyen Gelecek Partililer de 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinin benzerine heveslenildiğini öne sürdüler.

Bu isimlerden birisi de Gelecek Partisi (GP) Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün idi. GP milletvekili, “Resmen 2007 senesinin bir tekrarını yaşıyoruz. Bu filmi daha önce izledik, tekrar izlemek isteyenler varsa bize göre mahsuru yok. Biz zaten birinci sezonu çok sevmiştik.” diye paylaşım yaptı.

Aslında genç teğmenler, bu sloganı yalnızca bu yıl atmadılar. 2016 Temmuz Erdoğan darbesine kadar her zaman atıyorlardı. Genç teğmenlerin bu sloganların o yıla kadar kimse darbe çağrısı sonucu çıkarmamıştı.

FURKAN BÖLÜKBAŞI, 30 AĞUSTOS’TA BEŞTEPE SARAYI’NDA

AK Parti’den üç dönem milletvekili seçilen Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, içindeki sesin ortada bir anormallik olduğunu söylediğini yazdı. “15 Temmuz’dan sonra kendi elimizle kurduğumuz Milli Savunma Üniversite’sinden mezun olan teğmenler böyleyse…” diye yakınan Metiner, “ABD-Derin NATO rövanşını almadan durmaz.” dedi. Hızını alamayan Metiner, MSÜ’nün hoca kadrosu ve müfredatının yeniden yapılandırılmasını istedi.

Bir gün önce Beştepe Sarayı’ndaki 30 Ağustos kutlamalarına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetlisi olarak katılan “aktrol” olarak tanınan Furkan Bölükbaşı ise teğmenlerin sloganlarından en fazla rahatsızlık duyanlardan oldu. Geleneksel seremoniyi “millete kılıç sallama” olarak nitelendiren Furkan Bölükbaşı, “Devlete mesaj yollayan vesayet artıkları önce ihraç edilmeli, sonra vatana ihanetten yargılanıp hapse atılmalı.” çıkışı yaptı.

Bölükbaşı, 15 Temmuz hatırlatması yaparak, “Ben bunları en son köprüde görmüştüm. Burada ne işleri var anlamadım.” diye paylaşımda bulundu.

AHLAT’TAKİ FOTOĞRAF BUNLARI HİÇ RAHATSIZ ETMEDİ

26 Ağustos Malazgirt Zaferi’nin kutlamaları sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın askerlerin yanına “Hizbullah terör örgütü değildir” diyen Hüda-Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nu koymasından rahatsızlık duymayanlar, dünkü slogana fena bozuldular.

Malazgirt Zaferi’nin 953. yıldönümü dolayısıyla verilen bu fotoğrafta iktidar fanatiklerini rahatsız etmesi gereken bir durum daha vardı. Hüda-Par başkanını komutanların yanına koyma gayretini güdenler, fotoğrafın odağına MHP lideri Devlet Bahçeli’yi oturttuklarını fark edememiş olmalılar. Erdoğan, fotoğraf karesinin odağı olmaktan çıkmış.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamuoyunda bu fotoğrafın tartışıldığından hareketle, Harbiyelilerin mezuniyet töreninde bu konuya da atıfta bulundu. Erdoğan, “Çok kritik mesajlar içeren önemli bir birliktelik fotoğrafı verdik.” diye konuştu.

Aktroller, kendilerine ne derlerse desinler bir şey yapılmayacağından emin oldukları için “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atan teğmenlere her türlü hakareti yağdırdı. Atılan sloganı darbecilik olarak nitelendiren aktroller, muhtemelen Beştepe Sarayı tarafından yapılacak bir açıklama ile sivri dillerine son verecekler.

Saray’dan gelecek, “Genç teğmenler ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılıklarını dile getirdiler. Bu slogana başka anlam yüklemek yanlış olur!” yolundaki açıklama trolleri sakinleştirir!

Aktrollerin bu saldırılarına üç gün daha devam etmeleri halinde, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atanlara karşı bu saldırılar bilin ki bizzat Beştepe Sarayı tarafından organize edilmiştir. Bu durumda, Kara Harp Okulu’nun 2024 yılı mezunlarının tamamı için kara günler başlamış demektir.

Bu genç teğmenler, ordudan ihraç edilecekleri gibi, darbeye kalkışmaktan yargılanıp mahkum edilebilirler.  Bu da Erdoğan’ın toplumu yine darbe yanlısı/darbe karşıtı diye ikiye ayırıp kendi cephesini güçlendirme planının bir parçası olarak organize ediliyor demektir.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin