Nöbetçi yayın yönetmenleri davası 15 Aralık’a ertelendi

Özgür Gündem’de nöbetçi yayın yönetmenliği yapan Ayşe Düzkan, Ragıp Duran ile İnan Kızılkaya’nın yargılandığı dava, 15 Aralık 2016’ya ertelendi. Kapatılan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak amacıyla başlatılan “Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği” kampanyasına katılanlar hakkında açılan davaların ilk duruşması, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesinde görüldü. Bugünkü davada Gazeteci Ayşe Düzkan İstanbul Adliyesi’nde hakim karşısına çıkarken aynı davada yargılanan Gazeteci Ragıp Duran ise, yurtdışında olduğu için duruşmaya katılmadı. Gazetenin tutuklu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya da duruşmaya getirildi.

Duruşma öncesinde Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve DİSK Basın-İş’in de aralarında olduğu gazeteci meslek örgütleri adliye önünde açıklama yaptı.

‘BARIŞ BİR TÜRK İÇİN DE ÖNEMLİ’

Açıklamada ilk olarak gazetenin Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığı için yargılanan Ayşe Düzkan konuştu. Demokrasi ve basın özgürlüğünü istedikleri için yargılandıklarını dile getiren Özkan, ölüm yıldönümü dolaysıyla Apê Musa’yı (Musa Anter) andı. Özgür Gündem gazetesinin yıllardır maruz kaldığı baskıları hatırlatan Özkan, Kadri Bağdu’nun da aralarında olduğu çok sayıda dağıtımcısı ve çalışanının öldürüldüğünü anımsattı ve “Bu insanların sesini duyurmak, buna dikkat çekmek için buradayız.” dedi.

Düzkan, “Barış ve kardeşlik talepleri, bu ülkenin parçasıdır. Kürtler adil barış istiyor. Benim gibi İzmir kütüğüne kayıtlı olan bir Türk için de barış çok önemli ve gerekli. Çünkü barış olmadıkça, 20 yaşında olan çocuklar askere gidip ölmeye devam edecek” diye konuştu. Ana akım medyanın adeta savaş kışkırtıcılığı yaptığına dikkat çeken Düzkan, bunun uluslararası yasalarda suç olduğunu vurgulayarak, “İnanıyorum ki, savaş tacirleri bir gün yargılanacak ve hak ettikleri cezayı alacaklar” ifadesini kullandı.

‘GAZETECİLİK İKTİDARA RAĞMEN ADALETİ SAVUNMAKTIR’

IFJ ve EFJ adına konuşan Barry White da konuşmasında, sadece Düzkan ve Duran’ın değil, asıl olarak basın özgürlüğünün yargılandığı vurgulayarak, “Gazeteciliğin görevi doğruyu söylemek, adaleti savunmaktır, iktidara rağmen” dedi.

 

TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, gazetecilerin OHAL mağduru olmaya devam ettiğini kaydederek, “Özgürlükler genişletilirse bu baskı sona erecektir” diye konuştu.

TGS Genel Başkanı Uğur Güç, gazetecilerin her türlü olayı haberleştirip, yazabileceğini hatırlattı. Dünyanın hiçbir yerinde bu nedenlerden dolayı tutuklanmanın olmadığını söyleyen Güç, “Yaptıkları, ‘suç’ olsa bile tutuklanmadan yargılanmaları gerekir. Gazeteciler iktidarların baskısı altında olmamalı. Tüm gazetecilere özgürlük” diye konuştu.

Bu toprakların gazetecilerin, sanatçıların, aydınların yargılandığı çok sayıda trajikomik davalar gördüğünü belirten DİSK/ Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren de, “Dayanışmanın suç olmadığını göstermek, basın özgürlüğünü savunmak için buradayız. Demokrasi ve halkın haber hakkını savunmak için buradayız” dedi.

GAZETECİLER BASKI ALTINDA

Açıklamada söz alan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu şunları söyledi: “İktidar iki şeyden korkuyorsa, sonu gelmiş demektir; birincisi türküler, ikincisi ise gerçekler. Siyasi iktidar bugün gerçeklerden korkuyor. Bu nedenle gerçekleri baskı altına almaya çalışıyor, halka ulaşmasını engellemek için de gazetecileri baskı altına alıyor. Ama biz biliyoruz ki bu halkın gazetecileri, namlunun ucunda da olsalar, hapiste de olsalar gerçekleri halka ulaştıracaklar.”

Gazetecilerin artık kendi haberlerini yaptığını söyleyen CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bunun Türkiye’deki demokrasinin yerlerde sürüklenmesinin resmi olduğunu ifade etti. Tanrıkulu, “Özgür Gündem, kimsenin görmediği haberleri yapıyordu” diyerek, dün sosyal medyada bir kadın gerillaya yapılan insanlık dışı işkencelerin görüntülerinin yer aldığını hatırlattı. Bu görüntüleri bugün hiçbir basında görmediğini vurgulayan Tanrıkulu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, şöyle dedi: “Dün benim izlediğim görüntüler insanlığa karşı işlenmiş suçtu ve savaş suçuydu. Onu yapanlar insanlığa karşı suç işlediler, savaş suçu işlediler. Bunu yapanları yargılamazsan, savaş suçuna ortak olduğunu bilmelisin.”

ÖZGÜR GÜNDEM TURNUSOL KAĞIDIDIR

HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ise, Özgür Gündem’in bu ülkenin ifade özgürlüğünün turnusol kağıdı olduğunu dile getirerek yıllarca yaşanan baskı, hukuksuzluk ve katliamlara dikkat çekti. Özgür Gündem’in yaşadıklarının Türkiye’nin demokrasi tarihi olduğunu belirten Keresteciğlu, bugün de “ileri demokrasi” adı altında aynı şeylerin yaşandığını söyledi. Kerestecioğlu, “Hiç birimiz boyun eğmeyeceğiz, basın özgür olana kadar, hepimiz özgür olana kadar…” dedi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin