Nedir bu kaynağı belirsiz paralar?

YORUM | Dr. CEM ÜNAL

Hepimiz günlük ekonomi haberlerinde “Ödemeler Dengesi” kavramını sıkça duyuyoruz. En basit tanımıyla bir ülkeye ihracat ve ithalat yoluyla giren ve çıkan döviz tutarlarının Merkez Bankası tarafından tutulduğu hesap olan ödemeler dengesinin toplamının sıfır olmasını sağlayabilmek için “Net Hata ve Noksan” (NHN) isimli bir hesap kullanılır. Adından da anlaşılacağı üzere bu kalem bir “hata” kalemi olup,  ödemeler dengesinin diğer kalemlerin toplamının artı ya da eksi bakiye vermesi halinde, aynı tutarın aksi istikamette işaretle yazıldığı bir kalemdir.

Eylül ayında açıklanan 2022 yılının ilk 7 aylık Net Hata ve Noksan Hesabı, son 20 yılın rekor kalemi pozitif 24.3 milyar dolar olunca tartışmalar tekrar alevlendi “AKP kaynağı bilinmeyen bu paralar ile mi cari açığı kapatıyor ve ekonomiyi yüzdürüyor?” tartışmaları başladı. 

Zira açıklanan Merkez Bankası verilerine göre 2022 yılının ilk yedi ayında 36,7 milyar dolarlık cari açığın % 66’sı (24,3 milyar dolar ) kaynağı bilinmeyen paralarla, % 22’si (7,9 milyar dolar) döviz rezervleriyle karşılanmış ve sadece % 12’si (4,5 milyar dolar) nereden geldiği bilinen ve rezervlerde olmayan paralarla karşılandı.

Merkez bankası ve yetkililer tarafından hiçbir açıklama yapılmayınca da insanların aklına ülkeye bavullarla para gelmesi/gitmesi veya balya balya dolarların, euroların ülkeye gelmesi/gitmesi şeklinde haklı komplo teorileri geldi.

Net Hata ve Noksan Hesabı neden bakiye verir?

Esasında Net Hata ve Noksan Hesabı’nın bakiye veriyor olması, sanıldığı gibi kaynağı meçhul bavul bavul para geliyor anlamına gelmez. Örneğin bir ihracat işleminin yapılmasıyla dövizinin ülkeye gelmesi aynı ay olmayabiliyor. Dövizin tümü getirilmiyor ya da daha önce kazanılmış döviz o ay getiriliyor olabilir. Bunların tümü NHN hesabının nedeni olabilir. Veya gümrük beyanlarında yapılan hatalarla gelirlerin kayda girmemesi ya da finansmanın kayıt dışı olarak gerçekleştirilmesi gibi kayıt dışılıklar da NHN kaleminin diğer nedenleri olabilir.

Her ne kadar Net Hata ve Noksan kalemi için belirlenmiş standart bir miktar ya da oran olmasa da bu miktarın yüksekliği ve sürekli aynı yönde gelişiyor olması Merkez Bankası kayıtlarının ve ölçümlerinin  doğru olmadığı yönünde kuşkuları artırır. Zaten, geçici ve düşük tutarda olması beklenen NHN hesabının aşağıdaki grafikte görüldüğü üzere, son yıllarda, ciddi  tutarda bakiye vermesi ve giderek artıyor olması, bu hesabın kullanım amacı hakkında da haklı endişe ve olumsuz yorumlara neden oluyor.

NHN kalemi ile ilgili diğer bir kural da, ilk açıklandığında net hata noksanın yüksek olmasının çok anormal olarak görülmemesi ancak ilgili hataların bulunarak bu tutarın zaman içinde küçülmesi gerektiğidir

Aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere, ödemeler dengesini sıfırlayabilmek için Net Hata ve Noksan kalemine bazı yıllarda çok büyük tutarda pozitif değerler yazmak gerekmiş ama bu değerler bazı yıllar zaman içinde hiç de azalmamıştır

Yıllar Ilk Açıklanan (Milyon Dolar) Son Durum
2018                                 21,173.00    22,872.00 
2019                                   1,239.00  –      137.00 
2020 –                                 3,276.00  –   3,659.00 
2021                                 19,694.00      7,135.00 
2022*                                 24,347.00 
*Ocak-Temmuz

 

Örneğin  2018 yılında ilk açıklanan Net Hata ve Noksan Hesabı pozitif 21,2 milyar dolar olmuş, sonra bu tutar revize edilmiş ve azalmak bir yana 22,8 milyar dolara çıkmıştır. Merkez Bankası aradan geçen dört yılda 22,8 milyar doların aslında hangi kalemlere yazılması gerektiğini, yani gerçek yerini bulamamıştır.

2021 yılında da Net Hata ve Noksan Hesabı yine çok rekor düzey olan 19,6 milyar dolar bulmuş ancak daha sonra bu 7,1 milyar dolara düşmüştür ki bu tutar da çok yüksek gözükmektedir.

2022 yılının ilk 7 ayında 24,3 milyar dolar açıklanan NHN kaleminin yıl sonunda ne kadar azalacağını takip etmemiz gerekmektedir. Kuvvetle muhtemel yıl sonunda tekrar bir rekora imza atılacaktır.

NHN kalemi ile ilgili önemli ve gözden kaçırılan bir konu da şudur: Net Hata ve Noksan Hesabı sadece yurtdışına giden veya yurtdışından gelen paralarla ile ilgili değildir. Yurtiçinde bir yerlerde istif” edilmiş” ancak henüz kayda girmemiş “uyuyan para”nın ilgili dönemde piyasada aktifleşmesi de NHN hesabında hareketlilik yaşanmasına neden olur. Bu kapsamda yastık altı fonlarının ekonomiye girmesi iyi niyetli örnek olarak verilebilir ki AKP yönetimi ve taraftarları bunu yapıyor. 

Diğer taraftan RTE ailesi ve AKP üst yönetimi tarafından alınan ve kutucuklarda saklanan yüksek tutardaki “kayıt dışı rüşvet fonları”nın yurtiçinde ekonomiye zerk edilmesi de bu kapsamda diğer bir örnek olarak verilebilir. 

Başta da ifade ettiğimiz gibi, Merkez Bankası ve yetkililer bu konularda tatmin edici açıklamalar yap(a)mıyor. Daha önceki yıllardan da hatırlayacağımız gibi Körfez ülkeleri ile yapılan altın ihracatına ilişkin kaygılar, özellikle RTE, ailesi ve AKP yönetiminin haksız olarak edindiği sermayeyi aklama iddiaları bazen ayyuka çıkıyor. Net Hata ve Noksan kaleminin bunlardan kaynaklandığı ileri sürülüyor. Her ne kadar Merkez Bankasının web sayfasında teorik açıklamalar varsa da bu kamuoyundaki endişeleri gideremiyor. Merkez Bankası’nın bu kalem konusunda daha hassas olması, kamuoyunu tatmin edecek incelemeler ve açıklamalar yapması beklenir. 

Ayrıca eğer “kaynağı belirsiz” adı altındaki bir kalemden izlenen para, cari açığın % 66’sı gibi çok büyük bir oranını karşılamakta kullanılıyorsa artık bu kalemin kaynağını belirli hale getirmek gerekir. Bunun için de BDDK, Merkez Bankası ve Hazine’nin ortak bir çalışma yapması ve sisteme sokulan bu paraların kaynağının bankalardan ciddi bir biçimde sorulması kaçınılmaz olur. Tabi gerçekte amaç “üzüm yemek” ise…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. 1. Dünya savaşı öncesi Osmanlının paylaşılması için yapılan gizli anlaşmalar, Sykes-picot gibi, aradaki ortaklık bozulunca deşifre olmuştu.

    Kaynağı belirsiz paralardan öte, tarihte önceden olduğu gibi, kimbilir hangi gizli anlaşmalar, satışlar nedeniyle bu paralar birilerince bize gönderiliyor, bu paralar neyin bedeli o düşünülmeli.

    Diğer bir husus, ihalelerden alınan yüzde 10 “imamhatip yapacağız” parası.

    Bütçenin yaklaşık üçte birinin ihalelere gittiği göz önüne alınırsa, özellikle son 15 yılda yapılan ihale tutarları ve onların üzerinden alınan yüzde 10 ların boyutu anlaşılabilir.

    2021 yılı Kamu İhale Kurumu tarafından yapılan ihale tutarının toplamı 300 milyar lira.

    Nominal değerden ziyade reel bir endekse bağlamak gerekirse ve bu dolar olursa, ortaya çıkan tablo şu ki, her yıl yaklaşık 20 milyar DOLAR ihalelerden, yüzde 10-imamhatip parası olarak rüşvet olarak veriliyor.

    15 yılda birikimin tutarı kabaca 300 milyar dolar.

    Ama ben bu paranın ülkeye getirildiğini düşünmüyorum elbette bu para ülke olarak üzerine soğuk su içilecek para, hırsızın aldığı parayı iade edildiği görülmedi, bununla birlikte, bu paranın bir miktarı yedek akçe ayrılmış olabilir ve bu parayı getiriyor da olabilirler, ama bu çok iyi niyetli bir açıklama.

    Hangi gizli anlaşmalarla, hangi ülkelere ne tavizler verildiğini sanırım bu dönemin ardından ancak anlayabileceğiz.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin