Nazlı Ilıcak ve Altan kardeşler serbest bırakılmalı [Erhan Başyurt]

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sadece ‘adalet’ talebiyle Ankara’dan İstanbul’a yürüyüş başlattı.

Desteklememek mümkün değil.

Zira Türkiye’nin en temel sorunu ‘adaletsizlik’!

Adalet olmadığı için zülüm var.

Adalet olmadığı için kamudan ihraçlar, hukuksuz tutuklamalar var.

Adalet olmadığı için iktidar keyfi davranabiliyor.

Adalet olmadığı için seçimler de Meclis de artık anlamını yitirmiş durumda…

***

Adalet olmadığı için medya özgürlüğü yok ve yüzlerce gazeteci suçsuz yere hapis yatıyor.

Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan ve Mehmet Altan’ın da aralarında bulunduğu 17 gazetecinin ilk duruşması görülmeye başlandı.

Gazetecilerin neredeyse 11 aydır tutuklu oldukları, ipe sapa gelmez akıl dışı suçlamalar, adaletin ‘kontrollü darbe’ nasıl yok edildiğini net şekilde ortaya koyuyor.

***

Nazlı Ilıcak, Zekeriya Öz ile yaptığı röportaj sırasında çektirdiği fotoğraf nedeniyle ‘darbecilik’ ile suçlanıyor.

Her darbenin mağduru, babası ve kendisi darbe dönemlerinde hapis yapmış, bir insana bu bir suçlama değil apaçık hakarettir…

Aynı akıl tutulması Altan Kardeşler için de geçerli…

Babaları ve kendileri darbe dönemlerinin mağduru olmalarına karşın, darbe için bir gün önce televizyondan ‘subliminal mesaj’ vermekle itham ediliyorlar.

Bırakın delili, niyet okuma filan da değil bu… Apaçık suç uydurma…

Genelkurmay’ın MİT’in, Cumhurbaşkanı’nın bile haberi olmayan darbeden gazeteciler suçlanıyor.

Askeri vesayete karşı yıllarca mücadele vermiş, liberal demokrat aydın ve gazeteciler akıl dışı ve delilsiz şekilde ‘darbecilik’ ile suçlanıyor.

Buna karşılık, Doğu Perinçek bir gün önce kendi medyalarına ve YeniŞafak’a darbeyi bir gün önce haber verdiklerini söylüyor, ama haklarında inceleme bile yapılmıyor.

‘Onlar da suçlansın’ diye söylemiyorum, adaletin terazisinin nasıl şaştığı görülsün diye söylüyorum.

***

Aynı davada, Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek da tutuklu yargılanıyor.

Ilıcak ve Altan Kardeşler gibi onların da en küçük suçları yok.

Dava gerçekten ‘subliminal’ iddialardan ibaret…

Aynı dosya da yer alma nedenleri de ‘subliminal’ ortak paydası sanırım.

Yakup Şimşek ve Fevzi Yazıcı da Zaman’ın reklam filmindeki ‘bebek’ nedeniyle darbecilikle suçlanıyorlar.

Savcıya göre ‘o bebekten 9 ay 10 gün sonra darbe olmuş’…

O reklam filminin böyle bir mesajı olamaz, velev varsa bile, ne Yazıcı’nın ne de Şimşek’in o reklam filmi ile ilgisi yok.

Ama suçlanan diğer isimler yurt dışında olduğu için fatura bu iki ‘melek’ gibi insana yıkılmış…

***

Bu saçma sapan davalar ve keyfi cezalandırma için yapılan tutuklamalar, Türkiye’nin adalete ne kadar çok ihtiyacı olduğunu gösteriyor.

Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan, Ahmet Altan, Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek sadece ‘tutuksuz’ yargılanmamalı, haklarındaki ‘subliminal’ suçlamalar düşürülmeli ve hukuka uygun şekilde beraat ettirilerek bir an önce özgürlüklerine kavuşmalılar.

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin