Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Dünya Mutluluk Raporu’nda ilk 20’de yer alan ülkelerden biri. Dubai kenti ise dünyanın en mutlu yerlerinden biri olma yolunda ilerliyor. Milli politika hedefleri kapsamında 2016 yılında Mutluluk ve Refah Bakanlığı kurulmuştu. Bunun yanı sıra ülkede yaşayanların yüzünün gülmesi için birçok yeni girişim söz konusu.
Euronews’ün haberine göre, HSBC tarafından hazırlanan Yabancı Ülkede Yaşayanlar Raporu’nda, BAE çalışma açısından dünyanın en iyi ülkeleri arasında 4’üncü sırada yer alıyor. Buraya taşınmanın en önemli sebepleri arasında ise daha yüksek maaş, kariyerde ilerleme ve daha iyi bir hayat kalitesine sahip olma var.
Dünyada bir ilk: ‘Mutluluk Ölçer’
Dubai’nin ilk stratejik ‘akıllı şehir’ girişimlerinden biri de ‘Mutluluk Ölçer’. 40’tan fazla devlet dairesinde hizmette olan uygulama kurulduğundan bu yana iki milyondan fazla kez oylandı. Bugün kentteki ortalama mutluluk yüzde 89. Hedef ise ülke ekonomisi üzerinde büyük etkisi olan mutluluk oranını 2021 yılına kadar yüzde 95’e çıkarmak.
Mutluluğun ülke ekonomisi üzerindeki olumlu etkisi
Veri analizindeki gelişmeler sayesinde mutluluğu ölçmek mümkün. Bu da hükümetlere mutluluğun ekonomiye kattığı değeri değerlendirebilme fırsatı sağlıyor. İş ve Strateji Geliştirme Uzmanı Corrie Block, işini seven insanların daha üretken olduğunu açıklıyor: “Daha mutlu insanlar daha iyi çalışıyor, yüzde 50 oranında daha yüksek performans gösteriyorlar. Mutlu olduklarında, yaptıkları işi sevdiklerinde yüzde 50 daha üretkenler ve hayatlarının yarısını geçirdikleri işi sevince yüzde 88 daha sadık oluyorlar.”
Mutluluğun formülü: Dopamin, Serotonin ve Oksitosin
Her insanın aynı şekilde mutlu olduğunu ifade eden Block mutluluğun formülünü şöyle açıklıyor: “Dopamin, Serotonin ve Oksitosin. Bu üç nöro kimyasal maddenin birleşimi. Dopamin başarıdır; hepimizin kafasında ürettiği, gezegendeki en bağımlılık yaratan şeydir. İkincisi Serotonin. Bu onur kimyasalı; toplumda önemli bir rol oynadığınızı bildiğinizde elde ettiğiniz şey. Üçüncüsü ise Oksitosin; yani ait olma kimyasalı.”
Teknolojik gelişmeler sayesinde duyguları ölçmek mümkün
Buna ek olarak yapay zeka teknolojisi sayesinde duyguları tanımlamak mümkün. Herhangi bir dizüstü bilgisayarda kullanabilecek bir teknoloji önce yüzü, daha sonra da yüzdeki kasları tanımlıyor. Saniyede 64 kareyi analiz ederek yüzdeki hareketleri yedi duygudan birine çeviren yazılım kişinin içinde bulunduğu duygu durumunu söylüyor.
