HABER-YORUM | İLKER DOĞAN
Perşembenin gelişi ‘çarşamba’dan belliydi aslında. Ancak muhalefet bunu kabullenmekte zorlandı. Daha 31 Mart gecesi AA tarafından ‘karartma’ operasyonu yapıldı. Daha sonra ardı ardına itirazlar ve yeniden sayımlar birbirini izledi.
İktidar İstanbul’u vermeyeceğini her fırsatta en yüksek perdeden dile getirdi. Damat Berat Albayrak, daha geçtiğimiz haftalarda ‘seçimin iptali kararının piyasalar tarafından satın alındığını’ bile söyledi. Son olarak Erdoğan, daha iki gün önce YSK’yı hedef alarak, “Seçimler iptal edilmeli.” dedi.
Peki bu arada muhalefet ne yaptı? Hiç! İktidar temsilcileri ve medyası sürekli seçimin iptalini isterken, kamuoyunu buna hazırlarken muhalefet partisi temsilcileri öylece oturdu, YSK’nın aslında baştan beri belli olan kararı açıklamasını bekledi.
İKTİDAR AĞZIYLA MUHALEFET!
Bunu yaparken de bir yerlere şirin gözükmek için iktidarın ‘f.tö’ sakızını çiğnedi. AKP bir kez ‘f.tö’ dediği zaman CHP’liler iki kez ‘f.tö’ ifadesini kullandı. Bunu yaparak ‘kurtulacaklarını’ sandılar. Ancak malum akibetleri değişmedi.
Peki başta CHP olmak üzere muhalefet partileri ‘iptal’ kararı olması halinde ‘seçimi boykot’ edeceklerini haftalar önce açıklamış olsaydı YSK bu skandal kararı alabilir miydi? Bırakınız boykotu, CHP ‘sine-i millete döneriz’ demiş olsaydı, rejimin temsilcileri bu kadar pervasız davranabilir miydi? Hiç sanmıyorum.
Peki şimdi ne olacak? CHP’nin nasıl bir karar alacağı önemli. Ancak muhtemel bir seçim kararında AKP’nin işini şansa bırakmayacağını söyleyelim. Rejim, gemileri yakmış halde! Kaybedeceği birşey kalmadı. Ülke yansa -ki yanıyor- umurlarında değil! İktidarın en büyük silahı korku! Onu kullanacak. Yakında yeni gözaltı ve tutuklama kararlarını duymaya başlarız… Geçmiş ola….
Yok öteki F.tö sakızını çiğnedi yok beriki de F.tö dedi. Düşmanımın düşmanı dostumdur, düsturuna ne oldu? En azından şimdi iktidara talepler. Daha ne istiyonuz anlamadım ki?