Ana Sayfa Ekonomi Muhalefet ve sözde ‘muhalif’ basın, ‘Canikli Çetesine’ odun taşıyor

Muhalefet ve sözde ‘muhalif’ basın, ‘Canikli Çetesine’ odun taşıyor

HABER İNCELEME | İLKER DOĞAN  

AKP Genel Başkanı Nurettin Canikli ve çetesinin TMSF üzerinden kurduğu ‘soygun/hortumlama’ ağı artık sır değil. Gazeteci Metin Cihan, talan ve hortumlama yöntemlerine ilişkin çok sayıda belge paylaştı. Nurettin Canikli, ‘yalan’ demekle yetindi ancak ortada çok sayıda resmi evrak var. Kaldı ki söz konusu ‘talan’ yöntemi ve Canikli’yle ilgili iddialar ilk defa dile getirilmiyor. En yetkili ağızlar da geçtiğimiz aylarda Canikli ve çetesinin TMSF’nin gasp ettiği şirketlerin içini boşalttığını itiraf etmişti.

https://www.tr724.com/akpli-caniklinin-gasp-edilen-sirketleri-hortumlama-yontemleri-desifre-oluyor/

TMSF eski yöneticisi ve Gelecek Partisi Yolsuzlukla Mücadele Komisyon Başkanı Abdullah Güzeldülger, yaklaşık 1 yıl önce farklı zamanlarda katıldığı farklı televizyon programlarında TMSF’nin el koyduğu şirketlerde yapılan yolsuzlukların baş sorumlusunun dönemin Nurettin Canikli olduğunu söylemişti. O dönem Canikli başbakan yardımcısıydı.

Güzeldülger’in anlattıklarına göre TMSF’nin el koyduğu şirketlerde yapılan yolsuzluklar Boydak Holding’le sınırlı değildi: “Aydınlı da Koza da diğer şirketlerde de birtakım yolsuzlukların yapıldığına dair bilgiler bana geliyordu. O dönemin Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin bu yolsuzluklarda birebir sorumluluğu vardır. Çünkü bu yolsuzluğun yapılabilmesi için şirketin yönetim kurulu başkanını by-pass eden bir imza sirküleri ihdas etmiştir. Nurettin Canikli yaptı bunu.’’

Nurettin Canikli tıpkı bugün olduğu gibi o dönemde de bu iddiaları reddetmişti.

Güzeldülger’in açıklamaları üzerine Koza İpek Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları yazmıştı: “Nurettin Canikli, aynı zamanda ‘Yukarının talimatı’ diyerek ‘mahkemeler’e talimat veren, annemi evinden attırıp, Koza’nın işlerini komşusuna veren şahıstır. Bize yapılan caniliklerde imzası vardır…”

KILIÇDAROĞLU: CANİKLİ BU İŞİN TAM GÖBEĞİNDE

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da dün Birgün Gazetesi’ne verdiği mülakatta Canikli’yle ilgili bilgilerin kendisine de geldiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Canikli bu işin (soygunun) göbeğindedir. Kendisinin ve yakınlarının mal varlığı açıklansın. Canikli temiz bir insan değil. Görünen tablo o. Ticari Sicil Gazetesi’nde Canikli’nin Boydak ile ilgili yayınlanan sayısında ismi var. “Benim ilgim yok” diyor. İlgin de var bilgin de var. Onlara (kayyımlara) her türlü imkanı sen sağladın. (Yargılanmama) Güvenceyi sen verdin.” dedi.

KAYYIMLARA YASAL KORUMA ZIRHI GELDİ

Bu arada, Canikli hakkındaki iddialar dün Meclis gündemine taşındı. CHP Ankara Milletvekili Servet Ünsal, Boydak Holding, Akın Çorap ve Koza Holding şirketlerindeki yolsuzluk açıklamalarının araştırılmasını istedi. Muhtemelen bu önerge de diğerleri gibi reddedilecek!

Kayyımların yaptıkları hiçbir eylemden ‘sorumlu’ olmadıklarına dair yasal düzenleme bile TMSF eliyle rejim tarafından gasp edilen şirketlerin hortumlandığı iddialarının tek başına delili olmaya yeter aslında. Rejim resmen, ‘hukuk tanımazlığını’ ilan ediyor… Uyduruk gerekçelerle milyarlarca dolarlık şirketler gasp edilecek, ardından TMSF eliyle atanan kayyımlar şirketin içini boşaltacak ama hiç kimse bu kayyımlara hesap soramayacak!

Hukuk kitaplarına geçecek tarihi bir karar daha AKP’ye nasip oldu…

MUHALEFETİN SORUMLULUĞU YOK MU?

İktidar ve şürekasının ‘soygun ve talan’ konusundaki marifetleri herkesin malumu ancak burada en az onun kadar önemli bir başka nokta daha var. Muhalefetin ve muhalif basının tavrı…

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bile Canikli Çetesi’yle ilgili konuşurken bir kez olsun Boydakların, Koza İpek’in ya da Dumankaya’nın bütün mal varlığına hangi gerekçeyle el konulduğunu sorgulamıyor.

Gazeteci Metin Cihan da Canikli’nin Boydak Grubu’nun içine boşalttığını belgeleriyle ifşa ettiği haberinde ‘devlet böyle soyuldu’ diyor. Halbuki soyulan devlet değil; Boydak, İpek ve Dumankaya ailesinin emekleri talan ediliyor.

Uyduruk gerekçelerle insanların mallarının ‘gasp’ edilmesi ne muhalefet ne de muhalif basın için sorun değil; sorun, gasp edilen bu malların taksimi…!

Aynı tavır Surat Kargo’nun satışında da yaşandı, Naksan Holding’in neredeyse onda bir fiyatına yandaşlara peşkeş çekilmesinde de…

UĞUR DUMANKAYA: TAM BİR CİNNET

Uğur Dumankaya da işte bu noktaya dikkat çekti geçtiğimiz günlerdeki paylaşımında. Şunları yazdı: “TBMM’deki kayyım kanunu hakkındaki tartışmalara bakıyorum da; Sebep değil, sonuç tartışılıyor. Kardeşim! “Vatandaşın malı neden müsadere edildi” diye sorgulayan yok. Müsaderenin toplumsal huzur açısından ne kadar tehlikeli bir şey olduğunu tartışan yok. Tam bir cinnet!”

Özetle rejim ‘talan ve hortumlama’ konusunda yalnız değil; muhalefet ve sözde muhalif basın da konu Hizmet Hareketi olduğu zaman rejimin yolsuzluklarına, hukuksuzlukların ve talanına çanak tutmaktan geri kalmıyor… 

1 YORUM

  1. Deniz
    Kılıçdaroğlu meselenin devlete bakan yönünü gizlerken meselenin bir rakip şahsa yani canikliye bakan yönü üstünde duruyor. Hiç konuşmasa devlete bakan yön yine gizlenmiş olacaktı. Ama tek taşla iki kuş vuruyor. Üzerini örttüğü, duyulmasını istemediği meselenin bir yönünün canikliye baktığını farketti uyanık. Hem canikliyi vuruyor hem de bu meseleyi canikli üzerinden ele alırken devlet üzerinden ele alınmasını gizliyor hem de bu konuyu gündeme taşıyarak iyi bir politikacı olmuş oluyor.