Türkmen Terzi | Johannesburg
Güney Afrika ülkesi Mozambik, 9 Ekim’de gerçekleşen tartışmalı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bu yana şiddetli protestolar ve gerginliklerle çalkalanıyor. Bağımsız aday Venâncio Mondlane ve destekçileri, ülkeyi 49 yıldır yötenen iktidardaki Mozambik Kurtuluş Cephesi (FRELIMO) partisinin adayı Daniel Chapo’nun seçimlerde hile yaptığı iddialarıyla sonuçları kabul etmediklerini duyurdu.
Mondlane, yüzde 20 oranında oy almasına karşın gerçek kazananın kendisi olduğunu iddia ederek seçim sonuçlarına itiraz etti. Şu ana kadar peotestolar da en az 20 kişi hayatını kaybederken Mondlane, hayatının tehlikede olduğunu söyleyerek Güney Afrika’ya kaçtı.
Mondlane, Güney Afrika’da kendisine suikas girişimi olduğunu iddia ederek buradan da Avrupa’ya gitti. Mondlane’nin Mozambik’e dönüp protestocuların başına geçmesinin engellenmesi ile ülke şu anda iç savaş tehlikesini atlatmış oldu ama başkentte ve sınırlarda yağmalamalar devam ediyor.
Mozambik Ulusal Seçim Komisyonuna (CNE) göre ülkedeki 36’dan fazla siyasi partinin 17 milyon kayıtlı seçmenin oylarını almak için yarıştığı genel seçimlerde, Mozambikliler yeni cumhurbaşkanı, parlamento üyelerini ve eyalet valilerini seçmek üzere sandığa gitmişti. Mozambik Anayasa Konseyi’nin onayıyla ülkedeki genel seçimlerde cumhurbaşkanlığı için dört aday yarıştı. 47 yaşındaki Chapo, iki dönem görev yapan mevcut Cumhurbaşkanı Filipe Nyusi’nin yerine geçmeyi hedefliyordu.
Başkent Maputo’da düzenlenen protestolarda güvenlik güçleri, protestoculara göz yaşartıcı gaz ve plastik mermilerle müdahale etti. Mozambik Polis Gücü, bu protestolara sert şekilde yanıt verirken en az 20 kişinin öldüğü, çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi. İnsan Hakları İzleme Örgütü ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, polisin şiddetli müdahalesini kınadı ve Mozambik hükümetini barışçıl gösterilere müdahaleyi sonlandırmaya çağırdı.
Ülkede internet erişimi kısıtlanarak sosyal medya ağlarına ulaşım zorlaştırıldı. Bu durum hükümetin halkın sesini bastırmaya çalıştığı yönündeki iddiaları güçlendirdi. İnsan Hakları İzleme Örgütü Afrika Direktörü Allan Ngari, internet kısıtlamalarının ifade özgürlüğü, barışçıl toplanma hakkı ve bilgiye erişim gibi temel hakları ihlal ettiğini belirtti.
Mondlane’in can güvenliği ve sürgün
Seçim sonuçlarına itiraz eden Mondlane, avukatı ve yardımcısının öldürülmesinin ardından ülkede can güvenliği olmadığı gerekçesiyle Güney Afrika’ya sığındı. Mondlane, sosyal medya üzerinden yayınladığı bir video ile suikast girişiminden kaçtığını ve “hayati tehlike” altında olduğunu açıkladı. Mondlane, bazı kişilerin kendisini Güney Afrika’da öldürmek istediğini belirtti. Mozambik hükümetinden konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılmazken, Güney Afrika Dışişleri Bakanlığı Mondlane’in ülkeye gelişinden haberdar olmadıklarını belirtti.
Mondlane’in bu süreçte ülke genelinde bir haftalık grev çağrısında bulunmasıyla protestolar daha da alevlendi. Protestoların yayıldığı başkent Maputo’da binlerce kişi, güvenlik güçleriyle çatışmaya girerken, kent adeta hayalet bir şehre dönüştü. Bankalar, okullar ve alışveriş merkezleri kapatıldı, halk sokağa çıkmaktan kaçındı.
Güney Afrika, Mozambik’teki seçim sonrası güvenlik durumundan endişeli
Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanı Ronald Lamola, Mozambikli mevkidaşı Veronica Macamo ile yaptığı telefon görüşmesinde, Mozambik’teki son genel seçimlerin ardından yaşanan güvenlik durumunu değerlendirdi. Lamola, seçim sonrasında Mozambik’te protesto olaylarında yaşanan can kayıpları ve mülk tahribatından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Güney Afrika hükümeti, Mozambikli liderlerin çağrısına destek vererek, güvenlik güçlerini bu olayları hızla soruşturmaya ve sorumluları adalet önüne çıkarmaya davet etti.
Güney Afrika, 20 Kasım 2024 tarihinde Zimbabwe’de yapılacak olan Güney Afrika (ülkeleri) Kalkınma Topluluğu (SADC) Olağanüstü Zirvesi’ni memnuniyetle karşıladığını belirtti. Bu zirvede Mozambik, Botsvana ve Mauritius’taki son siyasi gelişmelere ilişkin bir rapor sunulacak. Zirve öncesinde 15 Kasım 2024’ten itibaren üst düzey yetkililerin ve bakanların katılacağı toplantılar düzenlenecek.
Mozambik’teki mevcut güvenlik durumu nedeniyle, Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanlığı, tüm Güney Afrikalılara zorunlu olmayan seyahatlerini ertelemeleri yönünde tavsiyede bulundu.
Uluslararası tepkiler ve insan hakları ihlalleri
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Mozambik hükümetini orantısız güç kullanımından kaçınmaya ve uluslararası insan hakları yükümlülüklerine uygun şekilde protestoları yönetmeye çağırdı. BM, ayrıca Mozambik’teki güvenlik güçlerinin halkın toplanma özgürlüğüne saygı göstermesi gerektiğini vurguladı.
Amnesty International, Mozambik hükümetine şiddetli müdahaleyi sonlandırma çağrısı yaparak ülkedeki insan hakları ihlallerinin durdurulması gerektiğini belirtti. Örgüt yetkililerinden Cidia Chissungo, Maputo ve diğer bölgelerdeki göstericilere yönelik sert müdahalelerin devam ettiğini, çok sayıda kişinin gözaltına alındığını ve polisin bazı protestoculara gerçek mermiyle müdahale ettiğini kaydetti.
Güney Afrika-Mozambik sınırındaki gerginlik
Mozambik’teki şiddet olaylarının Güney Afrika’ya sıçraması endişesiyle, Güney Afrika yönetimi Mozambik sınırını kapatma kararı aldı. Sınır kapısının açılıp kapanması bölgedeki durumu belirsiz hale getirirken, Güney Afrika, vatandaşlarını güvenlik nedeniyle Mozambik’e seyahat etmemeleri konusunda uyardı.
Seçim hileleri ve FRELIMO hükümetine yönelik iddialar
Mozambik’te 50 yıla yakın süredir iktidarda olan FRELIMO hükümeti, seçimleri yüzde 71 oy oranı ile kazandığını açıklamıştı. Bağımsız seçim gözlemcileri, sayım sürecinde usulsüzlük yapıldığı, oy satın alma ve seçmen listelerinde şişirme yapıldığı yönünde bulgular olduğunu bildirdi. Avrupa Birliği gözlemcileri de seçim sonuçlarının sayımının şeffaf ve güvenilir bir şekilde yapılmadığını belirterek, yetkililere süreci gözden geçirme çağrısında bulundu.
Mondlane, Mozambik’te bir “devrim atmosferi” olduğuna dikkat çekerek, ülkenin tarihi bir dönüm noktasında olduğunu ifade etti. Mondlane’in Podemos Partisi tarafından yapılan yasal başvurular sürerken, FRELIMO hükümeti ise seçim sonuçlarının anayasa mahkemesi tarafından incelenmesi gerektiğini belirtti.
Mozambik için kritik bir dönem
Uzmanlara göre, Mozambik’teki mevcut kriz, ülkenin uzun süren iç savaşın sona erdiği 1992 yılından bu yana karşı karşıya kaldığı en büyük siyasi ve sosyal istikrarsızlık olarak değerlendiriliyor. Çeşitli insan hakları örgütleri, Mozambik’te barışçıl bir çözüme ulaşılması için taraflar arasında diyalog çağrısında bulunurken, FRELIMO yönetimi ve Mondlane’in destekçileri arasında uzlaşmaya yönelik adımların atılması gerektiğini belirtti.
Mozambik, petrol ve doğal gaz gibi zengin kaynaklara sahip olmasına rağmen, son dönemde yaşanan krizler ve siyasi çatışmalar nedeniyle yatırımcı güvenini de sarsmış durumda. Ülkenin geleceği, taraflar arasındaki görüşmelere ve uluslararası toplumun desteğine bağlı gibi görünüyor.
Mozambik, Portekiz’e karşı bağımsızlık savaşı sonrasında 1975’te bağımsızlığını kazandı. Savaşın ardından FRELIMO ve RENAMO arasında 1992’de sona eren bir iç savaş dönemi yaşadı.1990’da çok partili sisteme geçildi ve Parlamento ile Cumhurbaşkanlığı seçimleri beş yılda bir düzenlenmeye başlandı. 15 Ekim 2019’daki son seçimlerde, iktidardaki FRELIMO partisi Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento’da çoğunluğu sağlamış, 184 milletvekili çıkarırken, RENAMO 60, MDM ise 6 milletvekili kazandı.