HABER-PORTRE | HASAN CÜCÜK
Premier Lig’de sezon maçında Manchester City, Old Trafford’da Manchester United’ı 2-1 yenerek şampiyonluk yolunda büyük avantaj sağladı. Maç sonunda United’ın menajeri Mourinho, BBC tarafından sorulan ”Şampiyonluk yarışı bitti mi?” sorusuna ”Muhtemelen evet” yanıtını verdi. City, daha sezonun ilk devresi bitmeden neredeyse rakipsiz olduğunu ortaya koydu. Bu başarıda teknik patron Pep Guardiola’nın yanı sıra orta sahada takımın beyni olarak görev yapan Kevin De Bruyne’nin büyük katkısı var. Belçikalı De Bruyne, aynı zamanda Jose Mourinho’nun en büyük pişmanlıklarından biri.
Chelsea’nın yıldızı Eden Hazard, sezona fırtına gibi başlayan Manchester City için, ‘City şu an Premier Lig’in en iyi takımı. Kevin ise en iyi futbolcusu. Guardiola’nın sisteminde Kevin çok önemli yapı taşı’ diyordu. Hazard, milli takımda birlikte oynadığı vatandaşı için övücü cümleler kullanırken, De Bruyne bunu gerçekten de hak edecek başarılı bir futbol ortaya koyuyordu.
21 YAŞINDA CHELSEA’YE GİTTİ
1991 doğumlu Kevin De Bruyne 14 yaşındayken futbola başladığı Drongen kulübünü terk edip Gent kapısından adımını attı. 2009’dan itibaren Gent kadrosunda yerini sağlamlaştırırken, sezon boyunca 36 maçta forma giydi. Henüz 18 yaşında bir oyuncu için çok iyi bir performanstı. Her sezon kendini geliştiren De Bruyne doğal olarak Avrupa’nın önde gelen kulüplerinin dikkatini çekmeye başladı. Ocak 2012’de 8 milyon Euro’ya Chelsea’nin yolunu tuttu. Ancak Chelsea transfer ettiği Kevin De Bruyne bonservis ücretini ödemesine rağmen kadrosuna katmayıp, sezon sonuna kadar Gent’e kiraladı. Bu şekilde hem yıldız oyuncunun başka kulüplere gitmesini engellemiş oluyordu.
Sezonun bitimiyle Kevin De Bruyne, Chelsea’nin yolunu tutarken, ilk hayal kırıklığını yaşamıştı. Sezon başlamadan bu kez kiralık olarak Bundesliga takımlarından Werder Bremen’e gitti. 33 lig maçında forma giyen De Bruyne attığı 10 golle dikkatleri üzerine çekti. Sezon boyunca sadece bir maçta kart cezalısı olduğu için forma giyemiyordu. Rüştünü ispat etmiş olarak Chelsea’ye geri dönerken, formayı kapma umudunu taşıyordu.
FORMA ŞANSI BULAMADI
Chelsea’nin başında Jose Mourinho vardı. Kevin De Bruyne’yi kadrosunda görmek isteyen bir başka isim ise Borussia Dortmund’un o dönemki hocası Jurgen Klopp’tu. Alman hoca, takımdan ayrılan yıldız oyuncu Mario Götze’nin boşluğunu De Bruyne ile doldurmak istiyordu. Ancak Chelsea ile anlaşma sağlanamayınca, De Bruyne Premier Lig’e döndü. Mourinho, Werder Bremen’deki performansına rağmen De Bruyne’e forma vermemekte ısrarlı davrandı. De Bruyne yerine orta sahada yeni transferleri Willian ve Andre Schürrle’yi tercih etti. 6 ay boyunca 9 maçta forma giydi. Yedek kulübesinin müdavimi olan De Bruyne’e Ocak 2014’te Bundesliga takımlarından Wolfsburg talip oldu. Mourinho’nun gözden çıkardığı Belçikalı oyuncu için Wolfsburg 22 milyon Euro ödeyerek transferi gerçekleştirdi.
Görünüşte Chelsea kârlı çıkmıştı. Kadroya giremeyen bir oyuncuyu 8 milyon Euro’ya alıp, 22 milyon Euro’ya satmıştı. Ancak Kevin De Bruyne ortaya koyduğu futbolla hem Chelsea’ye hem de Mourinho’ya tarihi bir pişmanlık yaşattı. Mourinho’nun De Bruyne yerine tercih ettiği Andre Schürrle tam bir hüsran yaşatırken, Belçikalı Bundesliga’da futbol resitali sunmaya başlıyordu. 2014-15 sezonu boyunca Wolfsburg’un oynadığı 51 maçın tamamında ilk 11’de sahaya çıkan De Bruyne göz kamaştıran bir performans ortaya koydu. Sezon boyunca tüm kulvarlarda 16 gol atarken, 26 asist yaptı. Bundesliga’da yılın futbolcusu seçildi. Muhtemelen Mourinho nasıl bir oyuncuyu elinden kaçırdığına yanmaya devam ediyordu.
GUARDİOLA’NIN ARADIĞI SİSTEM OYUNCUSU
Ağustos 2015’te 74 milyon Euro bedelle Manchester City yolunu tutan Kevin De Bruyne, milli takımdan kaptanı Vincent Kompany ile aynı takım için ter dökmeye başlayacaktı. City formasını ilk sezonunda 45 maçta giyerken, 17 gol atıp, 14 asist yapmıştı. 2016’da City’nin başına Guardiola geçecekti. De Bruyne İspanyol hocanın sisteminin temel taşlarından biri hâline geldi. İkinci sezonunda 49 maçta forma giyip, 7 gol atıp, 20 asist yapıyordu. Bu sezon şu ana forma giydiği 22 maçta 4 gol atarken, 11 de asist yaptı.
Guardiola’nın Barcelona’sında orta sahada görev yapan Xavi, İniesta ve Sergio Busquets’in ayrı bir yeri vardı. Xavi ve İniesta dünyanın en iyi top tekniğine sahip orta sahaları, Busquets ise fizik gücü ön plana çıkan bir isimdi. Aynı sistemi Manchester City’de kurmak isteyen Guardiola için De Bruyne biçilmiş bir kaftandı. Fernandinho yük çeken orta saha olurken, De Bruyne – David Silva ikilisi ise teknikleriyle Guardiola’nın Barcelona sistemini City’de oynatmasını sağlayan isimler oluyordu. Guardiola, De Bruyne için ‘Hayatımda gördüğüm en iyi futbolculardan biri’ derken, Belçikalı yıldızın kafasındaki oyunu sahaya yansıtan nadir oyunculardan biri olduğunu söylüyordu. İşte City bu sezon daha devre bitmeden şampiyonluğa koşuyorsa, bunda De Bruyne’ün ciddi payı var. City’nin 74 milyon Euro gibi rekor bir ücret ödediği De Bruyne’ün piyasa değeri 150 milyon Euro civarında. Olası bir transferde dünyanın en pahalı futbolcusu olması gayet normal olur.
De Bruyne oynadığı futbolla sadece City’nin değil tüm Belçika’nın ümit bağladığı bir isim hâline geldi. Milli formayı 55 maçta giyip, 13 gol attı. Belçika’yı Rusya 2018’e rahat bir şekilde taşıyan isimlerin başında gelen De Bruyne, City’yi Premier Lig’de, Belçika’yı Dünya Kupası’nda zirveye çıkarmak istiyor. Mourinho pişman olmakta haklı ama artık çok geç.