İYİ Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu, Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlunun bir kişinin ölümüne sebebiyet verdiği kaza sonrası elini kolunu sallayarak Türkiye’den kaçmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de hiç kimsenin hukuki güvenliğinin kalmadığını anlatan Zorlu, “Vatandaşlarımız yalnız değil. İYİ Parti olarak biz, tüm vatandaşlarımızın hukukun mücadelesinin destekçisi olacağız. Sayın Genel Başkanımız bugün, merhumun ailesi ile görüştü, eşiyle. Yanında olduğumuzu ifade ettiler. Bu davanın en üst seviyede takipçisi olmayı sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, parti Başkanlık Divanı ve Genel İdare Kurulu toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. Kürşad Zorlu, yerel seçimlere ilişkin CHP ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için bir işbirliğinin gündemde olup olmadığının sorulması üzerine, “Genel İdare Kurulumuzun kararı net. Biz tek başımıza seçimlere katılacağız. Tartışmaya açık bir konu değil. En üstten, en alta kadar bütün birimlerimizi ve mensuplarımızı bağlayan bir karar. Önümüzdeki günlerde, seçimler yaklaştıkça; İYİ Parti’nin böyle bir alternatif güzergahı açmış olmasının ne kadar kıymetli olduğunu bizzat vatandaşlarımız müşahede edecekler.” dedi.
Ardından sözü motokurye Yunus Emre Göçer’in hayatını kaybettiği trafik kazasına getiren Kürşat Zorlu, şunları söyledi:
- Yunus Emre Göçer… Biri otizmli, iki evlat sahibiydi. İstanbul’da, kuryelik yaparak evini geçindirmeye çalışıyordu. 30 Kasım günü trafikte bir cinayete kurban gitti. Ortaya çıkan görüntüler ve yaşanan gelişmeler, Türkiye’de nasıl bir hukuk katliamı yaşanabildiğini de bir kez daha gözler önüne serdi. Zira, genç emekçinin hayatını kaybetmesine sebep olan kişi Somali Cumhurbaşkanı’nın oğluydu ve elini kolunu sallayarak kaçmayı başarmıştı.
- Fail, savcılığa bile götürülmeden ifadesi alınıp, tedbir bile konmadan salıverilmiş. Bilirkişi raporu ise olaydan tam 8 gün sonra yazılmış. Olay yeri kaza tutanağında başlayan hukuksuzluk, bu imtiyazlı kişinin yurtdışına kaçışına kadar da devam etmiş. Yalanlanmayan iddiaya göre; kolluk mensupları suçluyu aklamak ve ceza almasını önlemek için bir cinayet değil intihara benzediğini söylercesine bazı ifadelerde bulunmuşlar. Adalet Bakanı Sayın Tunç ise gazetecilerin sorusuna ‘gündem Filistin’ yanıtı verse de bu sorulardan kaçamayacaklar.
- Asıl soru şu: Yurt dışına kaçmasında bir ihmal var mıdır, yok mudur? Ayrıca memurların açığa alındığını öğrendik ama açıklanması gereken bir nokta var. Bu memurlara, tutanağın bu şekilde düzenlenmesi emrini veren yetkili kişi ya da kişiler kimlerdir? Ne yazık ki failin kaçışına göz yumulduğuna işaret eden ciddi şüpheler bulunmaktadır. Kimse kusura bakmasın, siyasi iktidarın hukuk anlayışı hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukukudur.
- Her gün bir başka vatandaşımız güçlüyü koruyan bir haksızlığın öznesi oluyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin her ferdi, bir gün mutlaka böyle bir adalet arayışına çıkmak zorunda kalıyor. Kimsenin hukuk güvenliği kalmamıştır. Vatandaşlarımız yalnız değil. İYİ Parti olarak biz, tüm vatandaşlarımızın hukukun mücadelesinin destekçisi olacağız. Sayın Genel Başkanımız bugün, merhumun ailesi ile görüştü, eşiyle. Yanında olduğumuzu ifade ettiler. Bu davanın en üst seviyede takipçisi olmayı sürdüreceğiz.