Ana akım medyanın Tayyip Erdoğan’ın kontrolü altında olup olmadığının cevabı Sınır Tanımayan Gazeteciler (Reporters Sans Frontieres – RSF) örgütü ile Bianet’in ortaklaşa yürüttüğü Medya Sahipliği İzleme Projesi (MOM) kapsamında arandı.
Türkiye’de Medya Sahipliği İzleme projesi 2016 yılının Temmuz – Ekim ayları arasında İstanbul’da yürütüldü. Projede, hukuki ortam, ülkenin en popüler 46 ulusal medya organının medya yoğunlaşması ve sahipliği incelendi. Küçük çaplı gazeteler için önemli bir gelir kaynağı olan kamu ilanlarının nasıl dağıtıldığı gizleniyor. Türkiye Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu MSİ’nin bu konudaki bilgi talebini “ticari sır” olduğu gerekçesiyle geri çevirdi. Türkiye devlet televizyonu TRT’nin hesaplarıyla ilgili talep de aynı sebeple geri çevrildi.
“Kamu ilanlarının dağıtımı gizleniyor”
“Başarısız darbe girişiminden bu yana haber organlarının kapatılması ve çok sayıda gazetecinin tutuklanması, Türkiye hükümetinin medya üzerinde uzun süredir sürdürdüğü baskı operasyonunun en görünür yüzü oldu” diyen RSF Almanya icra direktörü Christian Mihr, şöyle devam etti:
“Ancak meselenin bundan çok daha ciddi bir başka boyutu var: ülkedeki anaakım medyayı neredeyse tamamen kontrol altına almalarını sağlayan ekonomik baskı gücü. Türkiye medyasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aileden birilerinin düğününe katılmadığı ya da nikah şahidi olmadığı medya patronu bulmak çok zor.”
Bianet koordinatörü Evren Gönül “Türkiye’deki ekonomik ve siyasi düzenin işleyişi yüzünden birçok gazeteci kaçınılmaz olarak oto-sansür uyguluyor, çünkü işlerini kaybetmek istemiyorlar. Bugünlerde geçimini bu meslekle sağlamak istiyorsan muhalefet edemezsin. Bu yüzden hükümet artık çoğu kez dizginleri sıkı tutmak zorunda bile kalmıyor. Eknomik baskı çok daha etkili” dedi.
Albayraklar’ın iktidarla ilişkisi
Türkiye medyasının içinde bulunduğu siyasi-ekonomik bağlantılara bir örnek olarak Yeni Şafak gazetesi, yedi dergi ve iki TV kanalın sahibi Albayrak Yayın Holding gösterilebilir. Albayrak Ailesi’nin altı erkek çocuğu olan Ahmet, Nuri, Bayram, Kazım, Muzaffer ve Mustafa 90’lı yılların ortalarından beri özellikle belediyelerin açtığı onlarca kamu ihalesini kazanan şirketler grubunun hissedarları. Bu ihalelerin bazılarıyla ilgili yolsuzluk iddiaları ve soruşturmalar gündeme gelmişti. Gruba ait bir vasıta şirketi olan Tümosan, 2015 yılında Milli Savunma Bakanlığı’nın 190 milyon Avroluk tank alım ihalesini kazandı. Albayrak Grubu inşaat, atık yönetimi, liman işletmeciliği, tekstil, bilgi teknolojileri, turizm ve reklamcılık gibi birçok farklı alanda faaliyet gösteriyor. İktidardaki AK Parti’yle ve Cumurbaşkanı Erdoğan’la yakın ilişkileri olduğu biliniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan 2002’de Nuri Albayrak’ın kızının nikah şahitliğini yapmış, 2012’de ise oğlunun nişan törenine katılmıştı.
İlaç deposundan medya patronluğuna Ethem Sancak
Bir başka örnek de, 80’lerde küçük çaplı bir ilaç deposuyla başlayıp, bugün bir hastane zinciri dahil uluslararası düzeyde faaliyet gösteren bir şirketler grubunun sahibi olan Ethem Sancak vakasıdır. Sahibi olduğu medya grubunun üç ulusal gazetesi, üç televizyon kanalı, iki radyo istasyonu ve iki dergisinin yanı sıra çeşitli websiteleri de bulunuyor. Sancak, AK Parti’yi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı açıkça destekliyor. Erdoğan’a “aşık “olduğunu ve ailesini ona feda edeceğini söylemesiyle ünlü olan Sancak, medya sektörüne de Erdoğan’ı desteklemek için girdiğini itiraf etmişti.
Sancak 2013 yılında, Çukurova Holding’e aitken TMSF’nin el koyduğu Güneş ve Akşam gazetelerini, Sky360 TV’yi, iki radyo kanalı ve çeşitli dergileri satın aldı. Sancak’a ait olduğu söylenen ve medyaya sızan telefon görüşmelerinde Sancak, bu batmış medya organlarını almak zorunda kaldığından şikayet ediyor. 2014’te, Fettah Tamince’den Star Medya Grubu’nun (Star gazetesi ve 24 TV bu gruba ait) tüm hisselerini satın aldı. Sancak’ın 2014 yılında tek katılan olduğu bir kamu ihalesiyle satın aldığı BMC, Türkiye ordusu ve polisi için tank ve TOMA üretimi dahil birçok ihale kazandı. Ethem Sancak 2012’den bu yana AKP ombudsmanlık görevini de sürdürüyor.