A Milli Futbol Takımı, UEFA Uluslar B Ligi 4. Grup’taki ilk maçında deplasmanda Galler ile 0-0 berabere kaldı. A Milli Takım’da Barış Alper Yılmaz, 62. dakikada ikinci sarıdan kırmızı kart gördü. Bu sonuçla birlikte A Milli Futbol Takımı, Uluslar B Ligi 4. Grubu’na 1 puanla başlamış oldu. Grubun bir sonraki maçında A Milli Futbol Takımı 9 Eylül Pazartesi günü İzmir’de İzlanda’yı konuk ederken, Galler deplasmanda Karadağ ile karşılaşacak.
HASAN CÜCÜK | HABER ANALİZ
Uluslar B Ligi 4. Grup ilk maçında Galler’e konuk olan A Millileri EURO 2024 performansının uzağında bir görüntü çizdi. Hucüma çıkmakta zorlandık. Ayağa oynamada zayıf kaldık. Üst üste birkaç pas yapmadan rakibe topu teslim ettik. Hucüma çıkarken kaybettiğimiz toplar kalemize tehlike olarak döndü. Sol bek sorunu kadar takıma liderlik yapacak oyuncu eksikliğini hissettik.
EURO 2024’e çeyrek finalde veda eden Türkiye’nin en önemli eksiği belirli bir oyun sisteminin olmamasıydı. Vincenzo Montella, özellikle hücum hattında sıra dışı davranıp, Barış Alper’i forvet oynatmıştı. Pivot santrofor sorunumuz olduğu su götürmez bir gerçek. Uzun yıllardır klasik 9 numara hasreti çekiyoruz. Hakan Şükür’den sonra kısmen Burak Yılmaz ve Cenk Tosun bu özellikteydi.
Barış Alper forvette olmaz!
Gol yükünü yabancı oyuncuların çektiği Süper Lig’de yerli forvet sayısı bir elin parmaklarına ulaşmıyor. Bu durum doğal olarak milli takıma yansıyor. Montella, biraz mecburiyetten biraz da mecaradan farklı isimleri en ileriye sürüyor. Net bir forvet sıkıntımız var. Olmaya da devam edecek. Montella’nın Barış Alper’i en ilerde oynatma sevdasından vazgeçmesi lazım.
Sorun sadece forvet hattında değil. Ne yazık ki sol bekimiz de yok. Ferdi Kadıoğlu’nun alternatifi yok. Ferdi sakat olunca mecburen sağ bek Mert Müldür’den sol bek devşirdi. Mert ileri çıkamadığı gibi rakip ataklara da set olamadı. Mücadele gücüyle ayakta kalsa da yerini maç boyunca yadırgadı. Hakan Çalhanoğlu’nu yedek kulübesine çeken Montella, göbekte İsmail – Orkun ikilisini oynattı. İki oyuncuda top kullanmada iyi olmayınca, orta saha üstünlüğünü rakibe teslim ettik. Arda Güler istediği topları alamadığı gibi, top ayağına geldiğinde rakibin agresif baskısına maruz kaldı.
Avrupa’da hakemler formaya göre karar vermiyor!
VAR sistemi Türkiye sınırları içinde sorunlu olsa da uluslararası maçlarda sıkıntısız işliyor. İlk devre Barış Alper’in rakip ceza alanında kendini yere atması gereksizdi. Birçok açıdan çekilen bir maçta numara yapmanın ne anlamı var? Sonuç penaltı olmadığı gibi gereksiz agresifliği sarı kartla sonuçlandı.
Kartı olan oyuncu daha dikkatli olur. Gereksiz faullerden kaçar. 62’de ikinci sarıdan oyundan atılması profesyonelikten çok uzaktı. Sadece Barış Alper mi? İlk devre Kenan Yıldız da çok gereksiz bir noktada kart gördü. Biraz ağır olacak ama başka türlü de ifade etmek mümkün değil, uluslararası arenanın Süper Lig olmadığını bilmeleri lazım. Hakemler formaya bakıp kart tercihi yapmıyor!
Galler, klasik Ada futbolu oynuyor. Fizik gücü yüksek ve agresif oynuyorlar. Hucüm presini iyi yapıyorlar. Gareth Bale’den sonra yeni bir isim çıkaramadılar. Tartıya çıksak ağır basan Türkiye olur. Sahaya yansımayınca tartıda ağır olmanın hükmü olmuyor.
Hangi sistemle oynuyoruz; belli değil!
Milli takımların başarısı sistemden geçiyor. Bu sistem sadece A takımla sınırlı değil. Tüm alt takımlar da aynı sistemle sahaya çıkmalı. Sisteme alışmış oyuncular A takıma geldiğinde uyum sıkıntısı çekmez. Montella ile bir sistem kurmak mümkün mü? Bunun işaretini şu ana kadar vermedi. Kendisi sadece A takımın değil, tüm milli takımların genel sorumlusu.
Türkiye, milli takımda sistem kavramını 1990’da göreve gelen Sepp Piontek’le tanımıştı. Saha sonuçları çok kötü olmasına karşılık Piontek’in inşa ettiği sistemin meyvelerini uzun yıllar yedik. Milli takım hocalığı elbisesini eksiksiz giyecek teknik adam kadar, federasyonun da iradesini ortaya koyması lazım.
Evet Galler’den golsüz berabere döndük. 40 dakikaya yakın bir kişi eksik oynadık. Kötü futbolla altın değerinde bir puan elbette önemli. Ancak genç bir kadroya sahibiz. Çok daha iyisini yapacak oyuncularımız var. Bu kadronun heder olmaması için planlama çok iyi olmalı. Yoksa bize yine hüsran yine hasret düşer.
Ülkenin her sorunu bitti de bu lanet futbollamı ilgileneceğiz. Ayıp yani.Zaman israfı.Ülkenin adalet,yargı emniyet,geçim zorluğu gibi sorunlarına gözlerini yummaktan başka şey değil.