AKP döneminde zengin olan işadamı Mehmet Cengiz’e, kamudan verilen astronomik teşvik tartışmalara konu oldu. Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker, son teşvik hikayesini tüm detayları ile anlatıp “Devletin kasasından çıkan 250 milyon TL ile milyonlarca verginin üzerine soğuk su içebiliriz” dedi.
15 Temmuz darbe girişiminden kısa süre sonra Meclis’te kabul edilen Torba Kanun’la devletin proje bazında şirketlere teşvik dağıtabilmesinin önü açılmıştı. Dün Resmi Gazete’de yayımlanan 2017/10082 No’lu kararname ile de Cengiz’e ait Eti Bakır A.Ş.’ye verilen destek yer almıştı. Cumhuriyet yazarı Çiğdem Toker de yazısında söz konusu teşvikler kapsamında; kamuoyunda, 17 Aralık tapelerindeki “Milletin a…na koyacağız” sözü ile tanınan işadamı Mehmet Cengiz’e verilen bu ‘kıyak desteğe’ dikkat çekti. Ekonomi Bakanlığı bütçesinden Cengiz’e 250 milyon TL’nin aktarılacağını belirten Toker “Cengiz’e bütçeden milyarlık avantaj” başlıklı yazısında “Maliye’nin vazgeçeği yüz milyonlarca TL’lik vergiler üzerine soğuk sular içebiliriz” dedi.
İşte Toker’in bugünkü yazısından çarpıcı bölümler;
“Mazıdağı (Mardin) ile İnebolu (Kastamonu) arasındaki mesafe 1081 kilometre. Otomobille gitmek isterseniz 15-16 saatlik bir yolculuğu göze almanız gerekir. Gübre tesisleri yatırımın doğası gereği limana yakın mesafede kurulur. Mazıdağı’nda entegre gübre tesisi kurmak isteyen bir yatırımcının liman bağlantısı, ihtiyaçtan öte bir zorunluluk. Peki, bu zorunluluk için, İnebolu’dan daha yakın mesafede liman varsa, 1081 km uzaklıktaki limanı üs seçmek normal midir?
Eğer adınız “Bu milletin…. koyacağız” sözüyle maruf Mehmet Cengiz ise her yol, her kapı size açık; milletin vergileri de harcamanıza amadedir. 1081 km mesafedeki iki yatırımı birbiriyle ilişkiliymiş gibi tek kararnamede göstertip aklımızla alay eden o parantezi açtırıp vergilerimizden yüz milyonlarca lira teşvik alabilirsiniz. Dünkü Resmi Gazete’de yayımlanan 2017/10082 No’lu kararname, rejimi çoktan değişmiş Türkiye’de bir başka dönüm noktasına işaret ediyor. Hileli referandumun haftasında yayımlanan kararname, paylaşım modelinin değiştiğini de haber veriyor. Niye böyle olduğunu belirtmeden önce kararnameyi açalım biraz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Bakanlar Kurulu’nun imzalarını taşıyan kararname, Eti Bakır A.Ş için. Mehmet Cengiz’in yıllar önce ihaleyle aldığı Eti Bakır, Mazıdağı’nda metal geri kazanım ve entegre gübre tesisi kuracak. Devletin bizim vergilerimizden ödeyeceği teşvik ve destekler sıralanmadan önce yazının başında vurguladığım o zekâ dolu parantez açılmış: (Tesis için İnebolu Limanı, Samsun Limanı, Dilaver Barajı su hattı ve doğalgaz boru hattında yapılması gerekli olan yatırımlar dahil.) Yatırımın tutarı 2 milyar 884 milyon TL. Devletin Cengiz’e vereceği yardımlar: Gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, KDV iadesi, yüzde 100 kurumlar vergisi indirimi, azami tutar olmadan 10 yıl boyunca sigorta primi desteği ve 250 milyon TL’yi aşmamak üzere kredi kullanım tarihinden itibaren 10 yıl faiz desteği. (Yani Cengiz, bu yatırım için bankalardan kullanacağı işletme kredisinin faizinin 250 milyon TL’sini Ekonomi Bakanlığı bütçesinden karşılanmak üzere devletten alabilecek.)
Kararnamenin geçerli olacağı tarih ayrı bir şenlik! 26 Kasım 2016 tarihinden itibaren geçerli olacağı maddeye konulmuş. O tarihten bu tarafa yapılmış harcamaların kapsama alınma sözü verildiği anlaşılıyor. Konuyu araştırırken öğrendiğim bir bilgi de kararnamenin hazırlık sürecinin, biraz tartışmalı geçtiği. Fakat belli ki bu dert edilmemiş. Zira referandum arifesinde “evet” çıkacağına kesin gözüyle bakılıyormuş. Belli ki, referandumun bir sonucu olarak TBMM üzerinden denetim ve hesap sorma mekanizmalarının bitirilmesi, paylaşımı kökünden sarsacak bu tür kararnamelerin çoğalmasına da hizmet edecek. Hasılı, Ekonomi Bakanlığı bütçesinden Cengiz’e aktarılacak 250 milyon TL, Maliye’nin vazgeçeği yüz milyonlarca TL’lik vergiler üzerine soğuk sular içebiliriz.”