TARIK TOROS | YORUM
Yerel seçimde tek başına, ittifaksız zafer kazanan CHP’nin iktidarı zorlaması beklenirken Ankara’da bambaşka pozisyonlanmalar oldu. Çatırtı iktidarın içinden geldi.
Emniyet’te kritik noktaları tutmuş MHP ile Yargı’da kuş uçurtmayan AKP, iki dosya üzerinden siyasi mücadeleye girişti: Ayhan Bora Kaplan ve Sinan Ateş soruşturmaları.
Aslında her ikisi de büyük ölçüde aydınlanmış dosyalar. Maksat bu olmadığı için soruşturmaların siyasi merkezleri üzerinden yürüyen bir kavga yaşanıyor MHP ile AKP arasında.
Taraflar bu konuda “rol yapıyor” değiller. Mevcut koalisyonla idarede kalmaya mecbur ve mahkum olmaları, tepişmeye mani değil. Ayrıca unutmayın, Türkiye siyasal tarihinde bu kadar uzun süren bir koalisyon görülmedi.
Görüldü ki, aylardır masanın altında birbirini tekmeleyen ortaklar, bunu artık gizleme lüzumu duymuyor. Oysa, daha düne kadar problemler ulu orta konuşulmaz, pürüzler liderlerin buluşmasıyla tatlıya bağlanırdı.
Gerek Erdoğan gerekse Bahçeli şu güne kadar Cumhur İttifakı’na toz kondurmadığı gibi, “geçimsizlik var, boşanıyorlar” dedikodularını her defasında boşa çıkardılar.
AKP cephesi iletişimi halen bu tonda götürürken MHP’liler parmak sallamaya başladı, Bahçeli’nin “Ayranımızı kabartmasınlar, sabrımızı taşırmasınlar” çıkışı az-buz bir kükreme değil.
**
MHP Genel Merkezi, rahatsızlığını olabildiğince net biçimde ortaya koyarken AKP, Sinan Ateş soruşturmasını sıcak tutarak daha sinsi bir politika götürüyor. Düzenli olarak özellikle “muhalif” basına bilgi ve belge sızdırarak iddianamenin içini boşaltan bizzat Saray oldu. Bahçeli’nin Halk TV, Sözcü ve Now TV’yi hedef alması bundan.
Pek dikkat çekmedi fakat Bahçeli, “Maskeli Komünist taktikler” diyerek Saray’daki eski solcuları kast etti. “Yumuşak karnımızı yoklayanları paramparça edeceğiz” diyerek de Sinan Ateş olayında nasıl sıkıştıklarını itiraf etmiş oldu aslında.
**
8 yıla yaklaşan AKP-MHP koalisyonunda şu ikisi birden oldu: Devlet mafyalaşırken mafya devletleşti. Erdoğan en iyi bildiği oyunu kurarak rejimin bu günahını ortağına yükledi. Çetelerin cirit atması, cinayetler, haraçlar, tehditler ve bu yönde kadrolaşma ustaca ve bilinçli biçimde MHP’ye ihale edildi.
Süleyman Soylu’nun İçişleri’nden uzaklaştırılmasıyla yerine getirilen Ali Yerlikaya, mafyayla mücadele eden, hemen her gün operasyon yapan, çetelere nefes aldırmayan “başarılı” bir bakana evrildi.
Erdoğan, Sinan Ateş iddianamesini Bahçeli’nin istediği gibi yazdırdı fakat oraya sokulmayan dosyalar medyaya servis edildi, bunlar reyting rekorları kırarak kamuya mal oldu.
Henüz yargılama başlamadan MHP Genel Merkezi mahkum edildi. Ülkü Ocakları yakın dönemde hiç olmadığı kadar terörize oldu.
**
Sinan Ateş’in öldürülmesi buz gibi bir siyasi cinayettir, azmettiricileri Ülkü Ocakları ve MHP Genel Merkezi’nde Bahçeli’nin kurmay kadrosudur. Büyük bir dosyadır ve bağımsız yargı düzgün çalışırsa konu parti kapatma davasına kadar gider.
MHP’deki derin kaygının nedeni de bu. Bir varlık-yokluk savaşı veriyorlar. Bahçeli’nin “Cumhuriyet sandıkta kurulmadı, Türk tarihi sandıkta yazılmadı” çıkışı doğru okunmadı.
**
Son bir haftadır şu soruların cevabı merak ediliyor:
-Saray, MHP’yi tasfiye mi ediyor?
-Değilse iktidardaki ağırlığı mı azaltılıyor?
-Erdoğan, Bahçeli’den bıktı usandı, yeni ortak mı arıyor?
-CHP ile ittifak mümkün mü, Özgür Özel kabineye bakan verir mi?
-MHP, Saray şantajına boyun eğmez, seçim isterse ne olur?
-Bahçeli, Olcay Kılavuz örneği gibi “kelle” verirse kriz tatlıya bağlanır mı?
**
Soruları çoğaltabilirsiniz. Temel tartışma konuları bunlar. Sondan başlayayım:
İddialara göre, Sinan Ateş cinayeti tetikçisi Eray Özyağcı’yı şehir dışına çıkaran Tolga Demirbaş’ı evinde saklayan ve polisler onu almaya gelince “Siz gidin, sahibiniz gelsin” diyen Olcay Kılavuz (o sırada MHP Mersin milletvekiliydi ve dokunulmazlığı vardı) geçen hafta sonu TBMM’deki danışmanlık görevinden alındı. İzinsiz Halk TV’ye konuşması buna gerekçe yapıldı. Belki de bardağı taşıran damla bu oldu, bilmiyoruz. Fakat Bahçeli’nin tutumu ancak bununla sınırlı olacaktır, “Kelle istiyordunuz, işte görevine son verdim. O kadar.” Ötesini beklememek gerekir.
Yoksa Olcay Kılavuz alınacaksa MHP ve Ülkü Ocakları’nın yönetim katından bir düzine insanın da listeye alınması gerekir. Lakin konu bu değil. Sinan Ateş soruşturması, MHP’ye saplanan bir bıçak ve Saray’ın canı sıkıldıkça kanırtacağı bir silah sadece.
Erdoğan’ın cinayeti çözme niyeti yok, kullanıyor sadece (diğer siyasi suikastler gibi.)
Soruyu böyle değerlendirir ve yorumlarsanız, üstündeki diğer sorular da anlamsızlaşır. Gelgelelim, bıçak vücuda girdi bir kere.