HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK
Futbol dünyası yıllarca Pele – Maradona kıyasına sahne olmuştu. Futbolun iki rakip ülkesinin çıkardığı iki ünlü yıldızın kıyasında Pele hep bir adım önde olmuştu. ‘Siyah İnci’ kaldırdığı 3 Dünya Kupası ile Maradona’ya fark atınca, Tangocu için ikincilik kaçınılmaz oluyordu. Son dönemin moda kıyası ise Maradona – Messi olmuştu. Aynı ülkenin yetiştirdiği iki ünlünün kıyasını bitiren Rusya 2018 oldu.
Maradona için 1986 Dünya Kupası ve Napoli yıllarının ayrı bir önemi var. 1978 Dünya Kupası’nı kazanan Arjantin, 8 yıl sonra yeniden Meksika’da zirveye çıkarken bunu bir isme, Maradona’ya borçluydu. Arjantin kadrosunda Maradona dışında kalbur üstü sayılacak sadece iki isim vardı. Biri Real Madrid’in forveti Jorge Valdano diğeri FC Nantes’in orta saha oyuncusu Jorge Burruchaga’ydı. Çoğunluğu Arjantin liginden kurulu oyunculardan oluşan takımı Maradoma adeta tek başına kupaya taşıdı. İngiltere’ye kendi sahasından alıp, 6 kişiyi çalımlayıp attığı gol Dünya Kupası tarihinin en iyi golü olarak kabul gördü. Yine Maradona tek başına Belçika’yı yıkan oyuncuydu. Ama asıl liderliğini finalde görüyorduk.
Almanya karşısında 2-0 öne geçen Arjantin, Völler ve Rumenigge’nin gollerine engel olmayınca skor 2-2’ye gelmişti. İşte o noktada devreye Maradona giriyordu. Önce moralmen çöken arkadaşlarını motive ediyor, sonra Burruchaga’ya verdiği pasla skor üstünlüğünün yeniden ülkesine geçmesini sağlıyordu. Kupa Maradona’nın ellerinde yükselirken, tek kişilik takım olduğunu tüm dünyaya gösteriyordu. Maradona, Arjantin’i 1990 Dünya Kupası’nda finale taşıyordu ama bu kez Almanya engelini geçemeyip ikinci oluyordu.
Maradona, 1984-91 arasında formasını giydiği Napoli’yi yeniden İtalya ve Avrupa futbol sahnesine taşıyordu. 1926’da kurulan Napoli şampiyonluk görmesi için Maradona’nın gelmesini bekleyecekti. Tarihinde iki kez İtalya şampiyonu olan Napoli bunu Maradona’ya borçluydu. 1987 ve 90’da gelen iki lig şampiyonluğu başarısı 1989’da kazanılan UEFA Kupası ile Avrupa’ya taşınmıştı. Napoli, Maradona sayesinde sıradanlıktan kurtulmuş oluyordu.
Arjantin’in dahi çocuğu…
Messi, Arjantin’in yetiştirdiği futbolun bir başka dahi çocuğu. 2004’ten bu yana Barcelona formasını giyen Messi, kulüp bazında kazanmadık kupa bırakmadı. La Liga, İspanya Kupası ve Şampiyonlar Ligi başta olmak üzere 32 kupa sevinci yaşadı. Messi sürekli Maradona ile kıyaslandı. Kulüp bazında başarı ibresi Messi’den yanaydı. Ancak top koşturduğu Barcelona için şampiyonluk sıradan bir durumdu. Messi Barcelona’da, Puyol, Xavi, İniesta, Bosquets, Eto’o, Henry, Zlatan İbrahimovic ve Ronaldinho gibi yıldızlarla beraber top koşturmuştu.
Asıl kıyasın yapıldığı yer milli takımdı. Messi’li Arjantin 2014’te finale kadar gelmiş ancak Almanya’ya yenilmişti. 1986 Arjantin kadrosuyla kıyasladığımızda 2014’te çok daha kaliteli bir kadroya sahiptiler. Farkı oluşturan isim Maradona oluyordu. Messi için belkide son şans Rusya 2018’di. İzlanda maçında kaçırdığı penaltıyla dikkat çekti. 330 binlik ada ülkesi karşısında alınan beraberlik veya daha doğru ifadeyle kaçan galibiyetin sorumlusu Messi gösterildi. Gruptaki Hırvatistan maçı Messi için ayağa kalkma maçı olması beklenirken tam tersi yıkım oldu. Modric – Rakitic ikilisinin yönetimindeki Hırvatlar, adeta Arjantin’e futbol dersi verdi. Sahada çaresiz kalan bir Arjantin ve Messi vardı. Skor tabelasında yazan 3-0 Hırvat üstünlüğü bir döneminde sonu anlamını taşıyordu. Messi’li Arjantin henüz kupadan elenmedi. Ancak Messi’nin yanı sıra Agüero, Di Maria, Dybala ve Higuian gibi yıldızların varlığına rağmen Arjantin oldukça kötü bir performans ortaya koydu.
2018 Dünya Kupası’yla artık Maradona – Messi kıyası resmen tarih oldu. Messi için ‘Bir Maradona değil’ yorumu yapılacak.