Kamuoyu Musul’u IŞİD’den kurtarmak için Irak ordusunun başlattığı askeri harekâta odaklanmış durumda… Şüphesiz bunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Musul’da da olacağız masada da” açıklamasının etkisi büyük. Ancak Pentagon Sözcüsü Peter Cook’un, Musul operasyonu için “Iraklıların savaşı” demesi Ankara ile Washington arasındaki görüş ayrılığını gözler önüne seriyor.
İki ülke arasındaki gerginlik sadece Musul’la sınırlı değil elbet. Suriye’deki PYD konusundaki ihtilaftan Gülen’in iadesinde kadar pek çok konu var. Asıl önemli mevzu ise bence 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında yaşanan süreçte gizli.
ABD-Türkiye arasındaki saklanamayan kriz
ABD’nin darbe girişimine geç tepki göstermesi, iktidarın ve Cumhurbaşkanı’nın “15 Temmuz’un arkasında Cemaat var” tezine şüpheyle yaklaşıyor görüntüsü vermesi, buna karşılık Erdoğan’ın Putin Rusyası ile yakın ilişki kurarak “ABD’ye saf değiştiririm” mesajı göndermesi, bir süredir derinden derine verilen bir mücadelenin artık gün yüzüne çıkan iki yansıması aslında.
Çok uzatmamak için iki ayrı değerlendirmeyi sizinle paylaşalım. Bunlardan birincisi, “Hayatımın en mutlu dönemlerindeyim. Cemaat’e karşı Erdoğan’la beraber olacağız. AKP bizim mevzimize geldi.” diyen Perinçek’teki söylem değişikliği… Nitekim dün Aydınlık gazetesi ilginç bir manşetle çıktı. “ABD’den Erdoğan’a yeni operasyon” başlığı ile verilen habere göre, Türkiye’yi Avrasyacı cepheden ayırmak için ABD patentli yeni bir operasyon başlatıldı.
Doğu Perinçek cephesi
Amaç ne peki? Öncelikle Erdoğan’ı, “Perinçek sana darbe yapacak” yalanıyla Vatan Partisi siyasetinden uzaklaştırmak.
Aydınlık’a göre… 15 Temmuz’daki darbe girişiminin başarısızlığa uğramasının ardından ABD, Erdoğan’ı milli siyasetten uzaklaştırmak adına yeni bir operasyon başlattı. Hedef ise darbe girişimini başarısızlığa uğratan esas direnç odağını dağıtmak. Böylece Erdoğan, milli siyasetten kopacak ve halk desteğini kaybederek ABD’ye direnme mevzisinden ayrılacak. Erdoğan’ın çevresindeki kripto adamların kulağına senaryo fısıldandı bile.
Buna göre “TSK içindeki FETÖ temizlendikten sonra hakimiyet tamamıyla Perinçek grubuna geçti. Yeni darbe girişimi buradan gelecek” söylentisi yayılarak Erdoğan, Vatan Partisi’nin savunduğu milli siyasetlerden uzaklaştırılacak.
Michael Rubin’in ‘darbe’ analizi
Aydınlık’tan alıntıladığımız bu iddialar henüz gündemden düşmeden ilginç bir söyleşi, diken.com.tr internet sitesinde yayınlandı. 15 Temmuz’daki darbe girişimini “tiyatro” olarak niteleyen ABD’li analist Michael Rubin, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve ekibinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast düzenleyebileceğini öne sürdü.
Rubin, geçen hafta yazdığı bir yazıda da “Darbe girişiminin arkasında kim olursa olsun, Erdoğan saatler öncesinden durumdan haberdardı. Ama üçüncü bir darbe en şiddetlisi olabilir; pekala Erdoğan’ın hayatına da mal olabilir” demişti. Gazeteci Tunca Öğreten’e konuşan Amerikalı yazara göre, Perinçek grubunun Erdoğan’a suikast düzenleyeceği yönünde söylentiler var. Perinçek ve grubu, düşmanlarını temizletmek için Erdoğan’a destek veriyor gibi görünüyor.
Gelişmeler neye alamet?
2000’lerde Pentagon’a ve Başkan George W. Bush’a İran, Irak ve Türkiye konularında danışmanlık yapan Rubin’in bu iddialarına Perinçek grubu nasıl bir cevap verecek bilmiyoruz.
Ama Aydınlık’ın ve Rubin’in birbirinden bağımsız gibi görünen iddiaları, Rusya’nın Erdoğan-Putin görüşmesi sonrası “Türkiye’ye hava savunma sistemleri vermeyi düşünebiliriz” ve Reuters’ın cemaat operasyonları çerçevesinde NATO’nun Brüksel’deki merkezinde görevli 50 subaydan geriye sadece 9’unun kaldığı yönündeki haberiyle birlikte okunduğunda, 1952’den beri NATO’da müttefik olan ABD ile Türkiye ile arasındaki gerilimin tahminlerin de ötesinde olduğu sonucuna varabiliriz.
Cemaat bu işin neresinde peki? Görülüyor ki hiçbir yerinde… İktidar kavgası veren fillerin savaşında ezilen çimler misali şu anda herkesin hedef tahtası haline gelmiş durumda.