HABER ANALİZ | YUSUF DERELİ
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun (PPK) faiz kararı merakla bekleniyor. 2020’nin son Merkez Bankası toplantısı 24 Aralık’ta yapılacak. PPK toplantısında yeni Faiz kararı kamuoyuna duyurulacak. Geçtiğimiz toplantıda yüzde 15’e çıkarılan politika faizinin düşürülme ihtimali yok. Dolayısıyla iki ihtimal kalıyor, ya faizler artırılacak ya da sabit bırakılacak.
ABD’li en büyük yatırım bankalarından Goldman Sachs, TCMB’nin politika faizini yüzde 15 seviyesinden yüzde 17’ye çıkarmasını bekliyor. Velev ki Goldman Sachs’ın tahmininin/beklentisinin doğru çıktığını ve politika faizinin 200 baz puan artırıldığını varsayalım; sorun çözülmüş olur mu? Ekonomideki temel sorun faizlerin ‘düşük’ olması mı? Eğer öyle ise faiz oranını yüzde 20’ye çıkarırsınız ve sorun çözülür.
BİR AYDA YENİDEN 8 TL’YE DAYANDI
Hayır, Türkiye’nin sorunu çok daha büyük! Temel sorun güvensizlik! Piyasalar iktidarın ekonomi politikalarına güvenmiyor. Geçtiğimiz ayki toplantıda politika faizi 475 baz puan artırıldı. Ardından ‘reform’ rüzgarı estirildi. Eski ekonomi yönetimi o kadar kötüydü ki, yeni isimler hiç bir şey yapmadan dolar bir anda 8,50’lerden 7,50’lere kadar geriledi. ‘Hiç birşey yapmadan’ diyorum çünkü söz konusu tarihte MB, bankaları zaten yüzde 14,80 civarında fonluyordu. Faizin yüzde 15’e çıkarılması esasında yüzde 0,20’lik bir artış demek oluyor ki bu da hiç bir anlam ifade etmiyor. Sadece görüntü düzeltildi. ‘Sadeleşmeye’ gidildi. Peki sonra ne oldu? Dolar yeniden yükselişe geçti ve sadece 20 gün içinde yeniden 8 liraya dayandı.
DOLARİZASYON TAM GAZ DEVAM
Rakam verelim; 22 Aralık 2016’da ‘döviz bozdur’ kampanyası başladığında yurt içi yerleşiklerin bankalardaki döviz miktarı 137 milyar dolardı. Bu yılın başında rakam 197 milyar dolara ulaştı. Bugün ise güncel rakam 232 milyar dolar. İki yıldaki artış oranı yüzde 69! Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Dolarlarınızı bozdurun, TL alın” dedikçe vatandaşlar dolara akın etmiş. Neden; çünkü güvenmiyorlar.
ENFLASYON ARTTI, FAİZ ARTIŞI KAÇINILMAZ
Piyasalar faiz artışı bekliyor çünkü enflasyon rakamları da yükseldi. TÜİK’in tartışmalı verilerine göre bile yıllık enflasyon yüzde 14,3. 24 Aralık’ta faiz sabit bırakılırsa doların 15-20 kuruş birden artması sürpriz olmayacak. Faizin yüzde 17 çıkarılması ise sorunları sadece öteler. Dolar 10-15 kuruş geriler. Ancak yapısal reformlar hayata geçirilmediği için sadece 1 ay içerisinde yeniden eski yerine döner. Bunun sonu yok. Fasit daire.
YA HUKUK VE DEMOKRASİ YA EKONOMİK ÇÖKÜŞ
Bu iktidar yapısal reformları hayata geçirebilir mi? Hayır. Yapmaz, yapamaz. Öncelikle yargı bağımsızlığının tam olarak sağlanması lazım ki, bunu yaptığı anda AKP rejiminin ayakta kalması mümkün değil. Hukukun herkese eşit uygulandığı bir ülke olmalı Türkiye. AKP rejiminin böyle bir şeye izin vermesi mümkün mü? Güçler ayrılığı ilkesi yeniden tesis edilmeli. Yasama, yürütme ve yargı birbirinden tamamen bağımsız olmalı. Eğitimde reform yapılmalı. Türkiye’nin bir eğitim sistemi bile yok bugün. İktidar ya sorunun ‘kötü yönetim’ olduğunu kabul edip yapısal reformları bir an önce hayata geçirecek ya da ülke hep birlikte yoksullaşmaya devam edecek.