Merdi Kıpti şecaat arz ederken…

YORUM | ALPER ENDER FIRAT

Gazeteci Adem Yavuz Arslan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in bugün ‘Kumpas’ denen davaları, bir zamanlar hararetle savunduğunu, hatta gazeteci Sevilay Yılman’ı Genelkurmay çağırarak konuyu bizzat anlattığını söyleyince; Sevilay Yılman feryat figan itiraz edip “2 saat boyunca hain örgütünüzün devletin kurumlarına ahtapot misali nasıl sirayet edip ele geçirdiğini ve TSK’nın da bundan fazlasıyla payını aldığını uzun uzun anlattım. Brifing veren Yaşar Paşa değildi bendim yani” dedi.

Yılman’ın birilerinin orduya sirayet ettiğini söyleyebilmesi için orduda kimin kim olduğunu, kimlerin özel hayatında nelere inandığını falan biliyor olması, daha açık ifadeyle elinde bir fişleme listesinin bulunması gerekir. İtiraflarından, o dönemde Genelkurmay ikinci başkanı olan Yaşar Güler’e orduda kimin kim olduğuna dair bir fişleme listesi vermiş ya da o listeye göre bir şeyler anlatmış olduğunu anlıyoruz. 

Yılman’ın ne yaptığını daha iyi anlayabilmek için olayı şöyle de anlatabiliriz. Nazi Almanya’sında bir gazeteciye Alman Genelkurmayı’ndan brifing aldığı söyleniyor, gazeteci çıkıp bu iddiayı bağıra çağıra reddediyor ve diyor ki “Brifing almadım, sağa sola saklanmış yahudileri tek tek tespit edip bir liste hazırladık, bu listeyi de gidip Genelkurmay’a verdim. Ülkede hala Yahudiler var. Orduyu bunlardan haberdar ettim.” 

Bu gazeteci Nazi Almanyası’nda dünyanın en ucuz şeyi Yahudi kanı olduğu için aslında şecaat arz ettiğini sanıyor.

Adem Yavuz’un söylediği şey aslında Sevilay Yılman’ı hiç de suçlayan bir ifade değildi. Olabilir Genelkurmay her gazeteciye böyle bilgilendirme yapabilir, ordu bir olayı kendince açıklığa kavuşturabilir, eğer gazeteciyi tehdit ederse de zor durumda kalan Genelkurmay olur vs. Ama o birilerini ihbar etmenin karargaha gitmekten daha itibarlı bir iş olduğunu zannederek, kendisine sorulmamış bir suçu bağıra çağıra itiraf ediyor. 

Bugünün siyasi atmosferinde birilerine kulp takıp her türlü hakareti, suçlamayı yapabilirsiniz, bununla da ödüllendirilebilirsiniz. Tıpkı Nazi Almanyası’nda Yahudi ihbar etmek, bir ırkın soykırıma tabi tutulmasına aracılık etmek gibi itibarlı bir şey olarak da görülebilir. Ama o dönem itibar gördüğünüz eyleminizi, kısa zaman sonra, alnınızda ömür boyu sürece kara bir leke olarak taşımak zorunda da kalabilirsiniz. 

Bakın, Yahya Tarih daha 36 yaşında bir savaş pilotuydu. Ülkenin en zeki, en seçkin gençleri arasında yıllar boyu süren ve milyonlarca dolara mal olan bir eğitimden geçtikten sonra olunabilen, çok az gencin başarabildiği bir şeydi savaş pilotu olabilmek.

İşte birilerinin, hangi kriterle yaptığı belli olmayan fişlemeler sonucunda görevinden ihraç edildi. 3 yaşındaki oğlunu da alıp geçimini sağlayabilmek için köyüne çiftçilik yapmaya gitti. Çiftçilik yaparken de traktörün devrilmesi sonucu hayatını kaybetti. 

Anadolu’nun bağrından çıkmış öz be öz yerli ve milli bir delikanlı çok zor şartların üstesinden gelip bileğinin hakkıyla pilot oluyor ama ne idüğü belirsiz birilerinin fişlerine kaydedildi diye ihraç ediliyor. 

Bir insanın iyi ya da kötü olduğunu, hukuk normları ve evrensel değerler belirler. Kanunun öngördüğü bütün sınavlardan başarıyla geçmiş, hukukun, kanunların, evrensel değerlerin suç saydığı fiillerin hiçbirini işlememiş bir kişi, sırf doğduğu köy, şehir ya da doğuştan sahip olduğu aidiyetinden dolayı suçlu sayılamaz. Bu durum Sevilay Yılman, Mustafa Önsel ya da Ahmet Yavuz vb. gibi adamlar istiyor diye de değiştirilemez. 

Hatırlayacaksınız Kemal Kılıçdaroğlu, Balçiçek Pamir’e birilerinin köy köy, şehir şehir dolaşarak ordudakileri fişlediğini, dosyalar tuttuğunu o dosyaları kendisine de ulaştırdıklarını anlatmıştı. Bu ülkede Hafız Esed’in Suriye’de yaptığının hülyasını gören birileri  sürekli olarak bu ülkenin gerçek evlatlarını fişliyor. 

Şimdiki atmosferin yalancı baharıyla göğsünüzü gere gere nasıl fişlediğinizi nasıl ihbar ettiğinizi anlatmaya devam edin, er ya da geç bu ülkeye gelecek hukuk tıpkı Nazilere sorduğu gibi fişlemelerin hesabını sizden de soracak.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Er yada geç ülkeye hukukmu gelecek? çok fazla hatta aşırı iyimsersiniz be ya. Ülke hukuku hak ediyormu acaba?

    Öncelikle Türkiyeye hukuk filan gelmeyecek, son 200 yıldır hiç olmadı zaten.

    ikinci olarak hukuku hak edenler bu batakhaneyi terk etti, hukukun olduğu insanlığın daha güzel yaşandığı diyarlara gitti, tıpkı Kur’anda emredildiği gibi..

    Türkiyede kalan 80 milyon ve Türkiyeye iltica eden Suriyeli İranlı Iraklı ve daha başka memleketliler, zaten nasıl bir yerde yaşamayı arzu ettilerse orda yaşıyorlar zaten…

    Onlar ermiş muradına ibz bakalım kerevetine

    Arzumuz eğer Allahın rızası ise, Kuranda Rabbim diyorki ARZ’IM GENİŞ DEĞİLMİ?

    Kısaca Türkiyeye demokrasi isteme, adam etme çabalarının altında yatan sebep sadece ve sadece DÜNYA MALI ARZUSUDUR. Türkiye bir dünya malıdır.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin