İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türk SİHA’sının sınır ötesi operasyon sırasında ABD savaş uçağı tarafından düşürülmesine tepki gösterdi. İddialara göre, söz konusu uçağın SİHA’yı düşürmek için İncirlik Üssü’nden havalandığına işaret eden Akşener, iktidar temsilcilerinin sessizliğine dikkat çekti: “Maalesef, bu rezil hadise de; tıpkı askerimizin başına, çuval geçirilmesinde olduğu gibi, kapatılmaya çalışılıyor. Çünkü, kürsülerden esip gürleyenler, söz konusu, ABD oldu mu, nedense, süt dökmüş kediye dönüyor.”
Meral Akşener’in konuşmasından satır başları:
Değerli dava arkadaşlarım bugün geldiğimiz noktada, ne yazık ki iktidar siyaseti, palyatif bir alana sıkıştırdı. Yeni bir çözüm, yeni bir vizyon, yeni bir seçenek oluşturmayı beceremedikleri için uzunca bir süredir, günü kurtarmaya yönelik geçiştirici tedbirler üzerinden, siyaset yapıyorlar.
Sistemdeki bozuklukların, yönetimdeki çarpıklıkların, artık kangren olmuş yaraların, üzerini örtmek için kısa süreliğine etki gösteren, ağrı kesicilerle, milletimizi oyalamaya, devam ediyorlar.
Merkez Bankası Başkanı, geçen haftaki sunumunda, enflasyonun, yani hayat pahalılığının, mayıs ayına kadar, artarak süreceğini, enflasyondaki, kalıcı iyileşmenin ise 2025 yılında, ancak hissedileceğini söyledi. Ülkemiz, yüzde 73 gıda enflasyonu ile, dünyada rekor kırıyor. Hâlbuki, gelişmekte olan ülkelerin ortalaması, yüzde 15’ten fazla değil.
Maalesef, bugün gelinen noktada, yıllardır uygulanan, yanlış tarım politikaları sonucunda, çiftçimiz artık, tarlasını ekmez oldu. Gıda enflasyonu, en önemli milli güvenlik sorunlarımızdan biri haline geldi. Buradan, iktidar mensuplarına, bir kez daha sesleniyorum. Eğer ki, enflasyonla samimi bir mücadele yapacaksanız işe tarımdan başlayacaksınız. Ayrıca sanayi politikasındaki, ithalat bağımlılığını azaltacaksınız ki, kur her zıpladığında, enflasyon da artmasın.
EMEKLİYE İKRAMİYE TEPKİSİ: SADAKA MI VERİYORSUN KARDEŞİM!
Bir kereye mahsus 5 bin lira vermek yetmez, sadaka mı dağıtıyorsunuz kardeşim, kendisine gelin. Emekli maaşlarını derhal asgari ücret seviyesine çıkartın. Asgari ücreti de gerçek enflasyona göre ayarlayın. Milletimizin hiçbir ferdi geçim sıkıntısıyla ömür tüketmeyi hak etmiyor.
FİLİSTİN VE İSRAİL YORUMU
Geçtiğimiz hafta sonundan beri, İsrail-Filistin ekseninde başlayıp, dün itibariyle, Suriye ve Lübnan’a da yayılan, çatışmalarla beraber, bölgede maalesef uzun süreli sonuçları olacak, bir dönüm noktasındayız.
Öncelikle, şunu söylemek isterim ki yıllardır İsrail’in sürdürdüğü, orantısız güç kullanımı, ve ‘güçlüyüm, öyleyse haklıyım.’ yaklaşımı Filistin’i günden güne, daha da daralan bir coğrafyaya sıkıştırdı. Ve ne yazık ki, bu sıkışmışlıktan barış yerine, huzur yerine, terör doğdu.
Savaş kötüdür. Ancak savaşmanın, bir hukuku vardır. Eğer masumları öldürüyorsan bu savaş değil, terördür. Eğer kadınların, ırzına saldırıyorsan bu savaş değil, terördür. Eğer, asker veya sivil ayrımı yapmadan, saldırıyorsan bunun, meşru bir yanı olamaz, bu terördür. Yani, her şart ve ortamda, önce, terörün adını koymamız lazım.
EN BÜYÜK ZARARI FİLİSTİN HALKINA VERDİ
Gazze’de yaşananlar terördür. Ve Hamas yapmış olduğu bu eylemlerle, Filistin halkının haklı mücadelesine, kara bir leke sürmüştür. 1967 sınırları çerçevesinde, bağımsız bir Filistin Devleti’nin, kurulma çabaları sürerken bölgenin istikrara kavuşması için, dünya kamuoyu destek verirken bu terör eylemi, en büyük zararı, Filistin halkına vermiştir. Ve nitekim, yıllardır uluslararası hukuku çiğneyen İsrail’i, bugün, dünya kamuoyu nazarında mağdur hâline getirmiştir.
TEZKEREYE YEŞİL IŞIK
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, milli birliğine ve toprak bütünlüğüne, tehdit oluşturan, her türlü terör örgütü ile mücadelesi, haklıdır ve meşrudur. İsmi, coğrafyası, ambalajı, ne kadar değişirse değişsin, PKK’nın şubeleri olan ypg/pyd de, terör örgütüdür. Biz de, Suriye ve Irak’ta, bu terör odaklarına karşı yürütülen, tüm askeri operasyonlarımızı destekliyoruz. Nitekim; dün, grup başkanvekilimizin de açıkladığı üzere, önümüzdeki süreçte, gazi meclisimizde görüşülecek olan, Irak ve Suriye tezkereleri kapsamında da, verdiğimiz bu desteği sürdüreceğiz.
SİHA TEPKİSİ: SÜT DÖKMÜŞ KEDİYE DÖNDÜLER!
Geçtiğimiz hafta, sınır ötesinde, terör yuvalarına karşı yaptığımız operasyonlarda,bir insansız hava aracımız, ABD tarafından düşürüldü. Yapılan açıklamada, SİHA’mızın, ABD üssüne, fazla yaklaşması sebebiyle, düşürüldüğü belirtildi. Saray medyası ise, günlerdir; SİHA’mızın, nerede düşürüldüğünü; ABD üssüne, ne kadar yaklaştığını; ve ABD’nin bizden, ne kadar korktuğunu tartışıyor.
Oysa, asıl sorgulamamız gereken; SİHA’mızın, ABD üssüne, ne kadar yaklaşıp yaklaşmadığı değil, terör örgütünün dibinde, ABD üslerinin, ne aradığıdır! Asıl sorgulanması gereken, SİHA’mızı düşüren ABD uçağının, nereden havalandığıdır! Pentagon tarafından yapılan, açıklamaya göre; ABD, düşürdüğü SİHA’nın, Türkiye’ye ait olduğunu biliyor.
Yani, Türkiye’ye ait olduğunu, bile bile düşürüyor. Hâlbuki bu uçuş, Türkiye’nin, uluslararası haklarından kaynaklanan, meşru bir uçuştur. Orada, uluslararası hukuka aykırı şekilde bulunan ise; Türkiye değil, Amerika’dır.
İşin, daha da ironik olan tarafı ne, biliyor musunuz? İddialara göre, bu uçak, Türk SİHA’sını düşürmek üzere, İncirlik Üssü’nden, yani Türkiye’den havalanıyor… Üstelik, resmi kurumlardan, bir Allah’ın kulu çıkıp da, “yok öyle bir şey.” demiyor…
Ama bu vahim iddia, doğru olsun ya da olmasın; buradan, açıkça ilan etmek istiyorum: Eğer, Amerikan Devleti, Türkiye’nin, bu coğrafyadaki varlığından, rahatsızsa; derhal Türk topraklarında bulunan, İncirlik Üssü’nü de boşaltmalıdır. Aynı zamanda, düşürdüğü SİHA için, Türkiye’ye gereken tazminatı, misliyle ödemelidir.
Ancak ibretle görüyoruz ki; maalesef, bu rezil hadise de; tıpkı askerimizin başına, çuval geçirilmesinde olduğu gibi, kapatılmaya çalışılıyor. Çünkü, kürsülerden esip gürleyenler, söz konusu, ABD oldu mu, nedense, süt dökmüş kediye dönüyor. Ancak biz, biliyoruz ki; ABD, bu küstah cesareti, kırmızı halılar ile uğurlanan, Rahip Brunson’dan alıyor! ABD bu cesareti, iktidarın basiretsizliğinden alıyor!