Meral Akşener: O evlerin buzdolaplarını açtığınızda bağıra bağıra ağlayabilirsiniz

İYİ Parti lideri Meral Akşener, Türkiye gezileri sarasında şahit olduğu manzaraları, “Sosyal devlet hakikaten ölmüş. İnanılmaz bir derin yoksulluk var.” sözleriyle anlattı: “İstanbul’un bazı mahallelerinde tahmin edemeyeceğiniz problemler var. O evlerdeki çocuklarda astım, bodurluk başlamış. Çocuklar inanılmaz zayıf. O evlerin buzdolaplarını açtığınızda gördüklerinize bağıra bağıra ağlayabilirsiniz. Bol bol makarna pişiyor. Gıdaya ulaşmanın her ay ne kadar aşağı doğru indiğini görüyorsunuz.”

Meral Akşener, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği ‘Anlat İstanbul’ Programı’nda konuştu. Açıklamalarında partisinin çalışmalarına değinen Akşener, “Gezilerimizi tamamlayınca bir şey fark ettim. Ev kadınlarının hali perişan. Hayvan yetiştiricilerinin inanılmaz hikayeleri var. Kayseri’de benden genç bir arkadaş ‘Abla ben mallarıma oruç tutmayı öğretiyorum’ dedi.” ifadelerini kullandı.

Meral Akşener, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gezi eylemcilerine yönelik ‘sürtük’ ifadesi ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan çevirmeni için kullandığı ‘hanım kız’ ifadesinin tartışılmasına da değindi. Akşener, “Hanım kız deyince kızılıyor, sürtük deyince problem yok.” dedi. Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

TÜRKİYE ASGARİ ÜCRETE MAHKUM HALE GELDİ

Türkiye’deki bütün il ve ilçelerde esnaf esnaf geziyoruz. Orada öğrendiklerimizi genel merkezimizde somut çözümler haline getiriyoruz. Üniversite okutabilmek için kendinden sıkan aileleri görüyoruz. KPSS’ye girmek için çocuk tekrar ders almış ailenin kısma hali devam etmiş.

Giyim, mobilya, beyaz eşya satan ‘ben buranın müdürüyüm’ diyen arkadaşımızın asgari ücretin yalnızca 300 lira fazla aldığını görüyoruz. Türkiye çalışanlarının asgari ücrete mahkum olduğu bir ülke haline geldi.

ANNELERİN ŞİKAYETİ UYUŞTURUCU

Gezilerimizi tamamlayınca bir şey fark ettim. Ev kadınlarının hali perişan. Hayvan yetiştiricilerinin inanılmaz hikayeleri var. Kayseri’de benden genç bir arkadaş ‘Abla ben mallarıma oruç tutmayı öğretiyorum’ dedi. Net bir ifademiz var. Biz makulün temsilciyiz.

Uyuşturucu diye bir meselenin benim gezdiğim yerlerde de İstanbul’da da ne kadar önemli olduğunu gördük. Bana Ahlat’ta, İstanbul’da, Ankara’da da söyledi anneler. Yüz liraya uyuşturucu satılıyorsa bazıları görevini yerine getirmiyor demektir. Her yerde annelerin şikayeti uyuşturucu, demek ki bir yerlerde bozukluk var, bunun düzeltilmesi gerekiyor.

Ben, bir genç arkadaşımız ve sosyal hizmetler konusunda uzman bir hanım arkadaşımızla ziyaret ediyoruz. Hanım kız deyince kızılıyor, sürtük deyince problem yok. Evlere izin alarak giriyoruz.

DERİN BİR YOKSULLUK VAR

İstanbul’un bazı mahallelerinde tahmin edemeyeceğiniz problemler var. İşte bir beka sorunu da buradadır. İstanbul’un apartmanların altı ayağının izi çıkıyor. O evlerdeki çocuklarda astım, bodurluk başlamış. Çocuklar inanılmaz zayıf. O evlerin buzdolaplarını açtığınızda gördüklerinize bağıra bağıra ağlayabilirsiniz.

Bol bol makarna pişiyor. Gıdaya ulaşmanın her ay ne kadar aşağı doğru indiğini görüyorsunuz. Sosyal devlet hakikaten ölmüş. İnanılmaz bir derin yoksulluk var.

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin