Ana Sayfa Manşet Meral Akşener: Küt diye seçimi önümüzde bulabiliriz

Meral Akşener: Küt diye seçimi önümüzde bulabiliriz

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun parti kurma hazırlıklarına ilişkin ”Küt diye seçimi önümüzde bulabiliriz” dedi.

Habertürk’ten Muharrem Sarıkaya’ya konuşan Akşener, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun parti hazırlıklarına olumlu bakarken, “Tek eksiğimiz muhafazakar dindarlara ulaşmakta yaşanıyor. Çünkü Erdoğan aramıza kalın bir duvar koydu. Babacan ve Davutoğlu’nun partisi bu açıdan muhafazakar dindar seçmene çabuk ulaşmayı kolaylaştıracak yapılar olacak, çünkü onlarla arasına bizim gibi duvar öremez” dedi.

Akşener, erken genel seçim istemediğini de ifade ederken, “Nasıl ki biz MHP’den ayrılıp partimizi kurma faaliyetini başlattığımızda önümüzü kesmek için Sayın Bahçeli seçim istediyse, şimdi de Babacan ve Davutoğlu için benzer bir durumla karşılaşıp, küt diye seçimi önümüzde bulabiliriz” dedi.

Meral Akşener ile yapılan röportaj şu şekilde:

– Soru: İYİ Parti lideri olarak destek verip ve seçilmesine katkı yaptığınız belediye başkanlarının performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

– Akşener: Baştan söyleyeyim Ekrem İmamoğlu başarılı olmaya mahkum. İlk aşamada 13 bin fark olsa bu denli yüksek bir yükümlülük arz etmezdi; ama şimdi her kesimden gelen 814 bin oy onu başarıya mahkum kılıyor.

Mansur Yavaş’ın kazanacağı zaten belliydi. Onun da 2009’dan bu yana gelen birlikte olduğu insanlar var. Bazıları ülkücü kökenden geliyor ki 2009 seçimine hazırlanırken biriktirdiği arkadaşları. Bazıları İYİ Parti’den, bazıları da 2014 ve bu seçim nedeniyle CHP’den gelen insanlar. Biriktirdiği bu insanlardan oluşan elinde iyi bir kadro var. Ben Yavaş’tan bir memur dahi istemedim.

Zeydan Karalar tam bir Adanalı; başarılı olacağından eminim, çünkü iddialı. Belediye Başkanlığı geçmişi de var. Dilerim AK Parti, orası MHP’den alındığı için olumsuz dikkat göstermez.

Antalya’da Muhittin Böcek ANAP kökenlidir, bizdendir. Bir tek ayrılığımız olmaz, aynı dili konuşuyoruz. İYİ Partililer kendisini çok seviyor. Menderes Türel gibi iddialı ve geniş network gücü olandan Belediye Başkanlığını aldı.

Hatay’da Lütfü Savaş beyle yeni tanıştım. Eski DYP’lidir, adını bilirdim. Zaten Aydın, İzmir gibi eskiden de CHP’nin elinde olan üstelik kendisinin yönettiği belediye, zorlanmaz. İttifak söz konusu olunca bizim için önemli olan onların başarısıdır, elimizden gelen desteği veriyoruz, ama onlar da başarılı olmaya mahkum.

BİZDEN CHP’YE YANLIŞ GELMEZ

– Bu sizi de CHP ile ileriye yönelik ittifaka mahkum hale getirmiyor mu? Belediyelerin başarısı için çabanız, sonuçta ittifak ortağınızla bağınızı sürekli diri tutacağı için ileride işbirliğini zorunlu hale getirmiyor mu?

– Annemin bir atasözü vardı; ‘Kul kurar, kader gülermiş’ derdi. Biz CHP ile el sıkıştığımız hiçbir alanda şahsa bağlı kalmadık. İYİ Parti’nin en uçtaki üyesinden, bana gelene kadar yaptığımız tüm ittifak görüşmelerinde ve seçim çalışmalarında partiyi değil Türkiye’yi önceledik. Bu inançla çalıştık. Üsküdar’da oturuyorum. CHP orada bir adayı olduğunu söyleyince hem ilçe, hem de Büyükşehir için çalıştım. Ama CHP’li ilçe başkanı çıkıp ‘İYİ Partiliye oy vermem’ diyebildi. Şile’de adayımız güçlü bir isimdi. CHP adayı da henüz resmiyet kazanmamıştı, ama geri çektiremedi. İttifak olarak seçimi kaybettik. Ama esnekliği biz gösterdik ve İstanbul’u kazandık.

Bizden yanlış gelmez, ama CHP ile de ölümüne ittifak sisteminde değiliz. İkimiz farklı partileriz. İkimizin yoğurt yemesi farklı, ama iş yol yürüme konusuna gelince birlikte yürürüz.

BABACAN VE DAVUTOĞLU İLE DAHA DA RENKLENİR…

Şimdi buna Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun kuracağı partiler de eklenecek. Şöyle bir tabloda seçime gidildiğini düşünün. İçinden koptuklarıyla beraber olmayacaklarına göre bir tarafta Babacan, Davutoğlu, SP, İYİ Parti ve CHP, karşılarında ise MHP ve AK Parti. Millet İttifakı daha çeşitli, daha kapsamlı bir yapı. Eğer rasyonalitesini kaybetmediyse, ben bu okumayı yapıyorsam, eminim ki Erdoğan da yapıyordur.

Bu seçimde CHP seçmeninin inanılmaz desteğini gördük. Çünkü yapılan araştırmalar da gösterdi ki bizim seçmenimiz kentli orta sınıf; kirasını, elektrik faturasını, suyunu ödeyebilen, banka borcu olmadan kendi yağıyla kavrulup yaşamını sürdüren seçmen. İstanbul’un yüzde 70’i bankalara borçlu, ama bizim seçmen geçimini kazancına göre ayarlayan, gösteriden kaçan, kendine yetirmek için uğraşan seçmen. İçinde en kallavi ülkücüsü de var, onun için bizi vatansever milliyetçiler diye tanımlamışlar. Cumhuriyet değerlerine bağlı, Atatürk ile derdi olmayan, mütedeyyin bir yapı da var.

HENÜZ YORUM YOK