Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde üst kademe yöneticilerin diğer kamu yöneticilerinden farklı olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde bürokratik vesayet ve bürokratik oligarşi yoktur; eski sistemin bu faşizan yapısı tasfiye edilmiştir. Üst kademe yöneticilerin seçilmiş iradeye karşı tarafsız olmak gibi bir rolleri yoktur. Tam tersine seçilmiş iradeye bağlı hareket etme yükümlülükleri vardır.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, başkanlık sisteminde üst kademe yönetici kavramını kaleme aldı. Uçum, Anadolu Ajansı için yaptığı değerlendirmede, daha önce bakanlarla ve başkanlarla ilgili gündeme getirilen konu yeniden kamuoyuna taşınmaya çalışıldığını kaydetti.
Mehmet Uçum’un yazısından bazı bölümler şöyle:
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde üst kademe yöneticiler cumhurbaşkanının programını uygulamakla görevli yöneticilerdir. Diğer kamu görevlilerinden niteliksel olarak farklıdırlar. Diğer kamu görevlileri idarenin içindedir ve idarenin bütünlüğü içerisinde yürütmeye bağlı çalışırlar. Üst kademe yöneticileri ise doğrudan yürütmeye bağlı olarak ve yürütmenin yardımcısı olarak çalışırlar. Bu nedenle diğer kamu görevlilerinden farklı olarak üst kademe yöneticilerin şu özellikleri vardır:
Birincisi görev süreleri cumhurbaşkanı arada görevden almazsa seçilmiş cumhurbaşkanının süresiyle sınırlıdır. Cumhurbaşkanıyla gelip cumhurbaşkanıyla gitme kuralı vardır. Cumhurbaşkanından bağımsız bir görev süreleri yoktur.
İkincisi üst kademe yöneticilerin seçilmiş iradeye karşı bir özerklikleri yoktur. Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde bürokratik vesayet ve bürokratik oligarşi yoktur; eski sistemin bu faşizan yapısı tasfiye edilmiştir.
Üçüncüsü üst kademe yöneticilerin seçilmiş iradeye karşı tarafsız olmak gibi bir rolleri yoktur. Tam tersine seçilmiş iradeye bağlı hareket etme yükümlülükleri vardır. Yürütme ve idare bakımından tarafsızlık niteliği sadece kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde tarafsız olmakla ilgilidir. Cumhurbaşkanının programına (parlamenter sistemde ise hükümet programına) karşı tarafsız olmak gibi bir durum demokratik sistemin esasına aykırıdır
Eleştirilere bakıldığında hem sistemin üst kademe yöneticilere ilişkin yukarıda sayılan esasları dikkate alınmıyor hem de eleştiriyi yapanların kendi tezleriyle çelişki içine düşecek şekilde bir dil kullandıkları görülüyor. Bir yandan sisteme tek adam yönetimi deyip öte yandan Cumhurbaşkanı’nın atadığı yöneticilere “siz konuşmayın” demek ciddi bir tutarsızlıktır.
Eğer beklenti her konuda, her işlemde, her süreçte Sayın Cumhurbaşkanı’nın çıkıp konuşması, Sayın Cumhurbaşkanı’nın fikri münakaşa yapması, Sayın Cumhurbaşkanı’nın kamuoyunu bilgilendirmesi ise o zaman zaten gerçeğe aykırı bir iddia olan tek adam yönetimini bu eleştiriyi yapanlar istiyor demektir.
…
Bir yandan tek adam yönetimi diye şikayet edeceksiniz, öte yandan kolektif çalışmayı, ekip çalışmasını engellemeye dönük itirazlarda bulunacaksınız. İşte bu tutarsızlık demokrasiyle bağdaşacak bir durum değildir. Bu temelsiz ve iyi niyetten yoksun eleştirinin asıl hedefi Cumhurbaşkanı ekibini baskılamak ve Cumhurbaşkanı’nı yalnız bırakmaya çalışmaktır. İster içeriden ister dışarıdan saldırsınlar ve ne yaparlarsa yapsınlar bunu başaramayacaklar.
…
Bugün cumhurbaşkanı tarafından, atanmış bakanlar, başkanlar, kurul başkanvekilleri ve diğer mercilerin üst kademe yöneticilerinin cumhurbaşkanına karşı sorumlu olduğunu vurguladık.
Cumhurbaşkanına sorumlu olmak ne demektir? Seçilmiş iradeye karşı sorumlu olmak demektir.
Cumhurbaşkanını halk seçtiğine göre üst kademe yöneticiler cumhurbaşkanı dolayımıyla halka karşı da sorumludur. Cumhurbaşkanı üst kademe yöneticileri atadığı için bu atamalarda dolaylı demokratik meşruiyet vardır. Bu da üst kademe yöneticileri dolaylı olarak halka karşı da sorumlu hale getirir.
…
Sonuç olarak Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan’ın programına bağlı olarak aktif bir şekilde faaliyet yürüten üst kademe yöneticilerin tamamı görevlerinin gereğini yerine getirmeye devam edeceklerdir. Hiçbir iç ve dış güç, çevre, odak hangi yol ve yöntemi kullanırsa kullansın buna engel olamayacaktır.
Tarafsız ve bağımsız olabilmek için köklü oturmuş bir karaktere – kişiliğe gerek vardır.Onun için M.Uçum haklı.