27 Aralık 1936’da vefat eden Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, günümüzde yaşanan cadı avının bir benzerine maruz bırakılmıştı. Cumhuriyet’in ilanından sonra yaşadığı baskılar sebebiyle uzun yıllar Mısır’da yaşayan Mehmet Akif, gurbette de türlü baskılar gördü. Prof. Fazlı Yegül, şairin Mısır’a gitmek zoruna kalışını anlatırken Akif’in şu sözlerine yer veriyor: “Arkamda polis hafiyesi gezdiriyorlar. Ben vatanını satmış ve memlekete ihanet etmiş adamlar gibi muamele görmeye tahammül edemiyorum ve işte bundan dolayı gidiyorum.”
Türk Edebiyatı dergisinin ortaya çıkardığı belgelere göre milli şair, yurtdışına çıktığı halde takip edilmekten kurtulamamış. Başbakanlık Cumhuriyet Arşivleri’nde bulunan belgeler Akif’in, 1935 yılında Beyrut, Lübnan ve Antakya’ya gezileri sırasında hafiyeler tarafından takip edildiğini gösteriyor. Akif, hastalığı sırasında hava değişikliği için gittiği yerlerde takip edildi ve hakkında istihbari bilgiler gün gün elçiliklere, oradan da İçişleri Bakanlığı’na ulaştırıldı. Akif, 1935 yılında Antakya’da kaldığı sırada her hareketi takip edildi ve dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’ya rapor verildi. Ayrıca Emniyet İşleri Umum Müdürlüğü, Akif’in gittiği Kahire, Beyrut, İskenderiye, Halep, Şam ve Kudüs konsolosluk ve büyükelçiliklerine, bilgi temin edilmeye yönelik mektuplar gönderdi.
SON KİTABI ÜLKEYE SOKULMADI
Türkiye’ye döndükten sonra Mehmet Akif’in son kitabı ‘Gölgeler’in ülkeye girişi de engellendi. Mısır’da yayımlattığı kitap “Türk harfleri kanunu hükümlerine muhalif olduğundan” yurda sokulmayıp gümrükte bekletildi. Olay, dönemin İstanbul Valisi Hüdai Karabatan’ın İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği yazıda şu şekilde geçiyor: “Şehrimizde bulunan Mehmet Akif’in Mısır’da Matbaatüşşehap’ta eski Arap harfleri ile bastırdığı (Safahat’ın yedinci kitabı, Gölgeler) ismindeki kitabından 2175 tane kendi namına gelmiştir. Gümrükte bulunan bu kitabın dışarıya çıkarılıp çıkarılmayacağının müsaade buyurulmasına rica.”
İçişleri Bakanlığı’ndan cevabi olarak gelen yazıda ise harf kanununa aykırı olduğu ve zararlı yazılar da içerdiği belirtilerek kitapların ülkeye sokulmaması ve toplatılması ifade ediliyor.